ÖNCE ANLAMAK GEREK

 

 

ÖNCE ANLAMAK GEREK

Bir Kızılderili atasözü, “ Birisini anlamak için onun çarıkları içinde üç gün gezmek lazımdır.”  der. Bu, anlamak isteyenin bütün dikkatini anlamak istediği kişiye vermesi, onun gibi yaşaması ve onu her yönüyle incelemesi demektir. Ve bu izleyiş /inceleyiş kısa süreli olmayacaktır. Gelip geçici anlık izlenimler bir şey vermez. İzlenen kişi belli bir süre fark ettirilmeden izleyenin dikkati altında kalacaktır. İzleyen izleneni anlamak amacıyla onunla ilişki içinde olacaktır. Ve bu izlenim ve deneyim sonuçlarını hisleri ve düşünceleriyle değerlendirecektir. İnceleme /izleme süresi yeterli tutulduğunda incelenenin değişik zaman ve koşullardaki davranış, hissediş ve duygusal dalgalanmalarının neden, niçinleri hakkında doğru bir fikir edinilebilecektir.

Bu süreç, izleyenin kendisini izlediği kişinin yerine koymasıdır. Onu, onun kendi yaşam şartları içinde gözlemesidir. Ancak bu şekilde izlenen kişi hakkında oldukça doğru bir kanıya varılabilir. İzlenmesi gerekli önemli bir unsur da her iki taraftaki duygusal değişimlerdir. Özellikle izleyenin kendi duygularındaki iniş /çıkışlar onu yanlışta bırakmamalıdır. Burada duygulara hakimiyet öne çıkar. Sempatiler ve antipatiler aşılması gereken engellerdir. Bu şekilde yapılan bir izleme ve değerlendirme sonunda subjektif (içsel) etkiler devre dışı bırakılmış olacak, gözlem sonuçlarında objektif (dışsal) ögeler hâkim bulunacaktır.

Bu bir çalışmadır; gayret, zaman ve emek gerektirir. Amaç, sizin yaşamınızda bir şekilde yer tutan kişiler hakkında doğru bir değerlendirme yapabilmektir. Sürekli ilişki içinde bulunduğunuz yakın veya uzak kişilerin doğru yerlerine konulabilmeleri için gereklidir. Bu size lazımdır. Özellikle yaşamınızda önemli bulunan kişiler hakkında bu çalışmayı yaparsanız, o kişilerle ilgili bilgisizliğinizden veya kendi duygusal saplantılarınızın doğurduğu yanlışlıklardan kendinizi kurtarmış olacaksınız. Her şeyden önemlisi de, bunu bir itiyat haline getirirseniz tanıdığınız tanımadığınız herkese ve her şeye karşı doğru bulunuşlarınızın getireceği bir iç ve dış yumuşamasına sahip olmaya başlayacaksınız. Bu çalışmanın paha biçilmeyecek mükâfatı işte bu yumuşamadadır. Bu yumuşamanın getireceği ise herkese karşı belki de hiç beklemediğiniz bir sevgi yaklaşımının sizde belirmesi olacaktır. Bu da içinizdeki yanlış kişiliklerin ve egonuzun baskısını azaltmak veya yok etmek suretiyle “gerçek kendinize” ve “doğru bütünlüğünüze” yol açmak olacaktır.

Osman Türkmenler  29 Ekim 2010 ,

Yazının sorumluluğu yazarına aittir

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap