Yaşama Hazırlıklı Olmak

 


YAŞAMA HAZIRLIKLI OLMAK 

İnsanın yaşama hazırlıklı olmaktan başka işi yoktur. Yaşam insanın tek bulunuş halidir. Ölüm dediğimiz olay yaşamın bir parçasıdır, yaşamın, içinde bulunduğumuz durumdan başka bir duruma dönüşümün­den ibarettir. Yaşam, hayat hep devam edendir; amma bedenli, amma bedensiz. Yaşamın koşulları standart değildir, herkes için değişkendir, benzerlikler gösterse de, her yaşam kişiye özeldir. Aslında, kişiselliklerin içinde eridiği tek bir yaşam vardır. Ama bunun idrakine varmak her insan varlığı için çok zamanlar sonra ve ayrı ayrı mümkün olacaktır.

Biliyoruz ki, bu Dünya’da yaşayan insan ruh sahibi beden değil, beden sahibi ruhtur. Yani aslolan ruh­tur. Ve bu birliktelikte ruh efendi beden hizmetkârdır. Beden geçici bir emanetten başka bir şey de­ğildir. Varlığın bulunduğu Dünya denen maddi ortama uygun bir araçtır o. Bu noktadan hareketle in-sanın bundan önce bulunduğu ve bundan sonra bulunacağı ortamlara uygun araçlarla teçhiz edilmiş ve edilecek olduğunu söyleyebiliriz. Tabii her bulunulan ortamın aracı o ortamın koşullarına göre de­ğişik özelliklere sahip olacaktır. Böylece varlık ortamdan ortama dönüşerek, tekamül ihtiyacına göre sayısız alemlerde yaşayacaktır. O’nun bu seyahatinin ne kadar süreceğini bilmek ve söylemek bizler için mümkün değildir. Bunun takdiri Tek Yaratan’a aittir.

İnsanın halden hale dönüşerek devam eden sayısız âlemlerdeki bu seyri, bir ırmağın içindeki taşların suların hareketine tâbi olarak otomatik ve iradesiz bir biçimde yuvarlanması gibi değildir. İnsan, yara­tılışta kendisine verilmiş olan ve geçirdiği tecrübelerle geliştirmiş olduğu aklını, her bulunduğu or­tamda geliştirmeye devam etmek ve bulunuşunu kendi cüz’i iradesiyle tamamlamak durumundadır. Bunu yapamaz ise o ortamda kalış süresi diğer insanlara göre daha fazla olacak, yolculuğu uzayacak, tekâmülü gecikecektir.

Yazımızın başlığı “ Yaşama Hazırlıklı Olmak” idi. Bu başlık bir anlamda TECRÜBE KAZANMAK demektir. Yani tecrübe bizim için yaşamsal önemi haizdir. Tecrübe bilgi demektir. Bilgi öze mal edilerek kullanıl­dığı ve yaşandığı zaman insanı Yaratan’ın amacı yönünde hareket ettirendir. Bu; yolu kısaltır, varlığı geliştirir, bencillikten öteye taşır, yüksek amaçların yolcusu yapar. Bizim sonsuz diyebileceğimiz bu yolculukta insanı kendisi için var edilen en yüce değerlerin yüksekliğine ulaştırır.

İnsanın, var oluşun yaşamı nereye kadar sürecektir? Bunu bilmek ve söylemek değil insan için, hiçbir varlık için mümkün değildir. Biz ancak bize öğretileni bilebiliriz. Bu konuda aldığımız bilgi: her şeyin birden yok olacağı bir zamanın geleceği ve bu Son’un kesin son olduğu dur. Yaşam o zamana kadar sürecek, insan o zamana kadar yaşam hazırlığı yapmaya devam edecektir.

Osman Türkmenler  25 KASIM 2010

Yazının sorumluluğu yazarına aittir

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap