ELLER

 

 

ELLER

 "Eller, şerefli işler için yaratılmıştır, yağma ve

hırsızlık için değil." (ısaac Watts)

Fizik beden, Dünya'da yaşayan canlılara içinde bulundukları üç boyutlu ortamda gereksinimlerini karşılayabilmeleri için emanet olarak verilmiş çok önemli bir araçtır. Dış tehlikelere karşı harika bir yüzeyle (deri) kapalı olan beden, bu yüzeyin altında çok karmaşık, birbiriyle koordineli çalışan çok sayıda iç organlara sahiptir. Öyle ki, tıp ve modern bilim iç organların fonksiyonlarını dahi tamamen çözebilmiş değildir. Gözlenen, sağlıklı iç ve dış organlar arasında son derece hassas ve dakik mükemmeliyette bir ilişki olduğudur. Gerçekte bütün organların madde ötesine geçen etkileri ve rolleri vardır. Fakat bu husus sadece ruhsal araştırmacılar tarafından kısmen bilinir. Tıp ve modern bilim için böyle bir şey henüz kabul edilemez niteliktedir.

Dış organların kendi aralarındaki uyum fevkaladedir ve tam olması gerektiği gibidir. Hareketler saniyeler içinde ritmik bir akışla birbirini tamamlar. Bu yazı, bedenin önemli bir dış organı olan ellerle ilgilidir. Elleri olmayan bir insan için maddi yaşamını sürdürmek çok zordur. Fakat eller yalnızca madde yaşamı için değil, manevi yaşam için de gerekli organlardır. Bu nedenle insan için ellerin önemi iki yönlüdür. El insanlara sadece fizik yaşam ihtiyaçlarını karşılamaları için verilmemiştir. Eller aynı zamanda insanların birbirlerine en ince titreşimlerini hissettirebilecekleri en önemli noktadır bedenlerinde. El tutmak ve avuç açmak insanların bugün bilmedikleri çok yüksek ve özel anlamları içerir. İnsanlar arasında dostluğun boyutsal hissedişidir elden ele geçerken duydukları. Örneğin sıradan bir tokalaşmada taraflardan birinin gevşek bir eli ve lakayd bir el tutuşu, diğeri üzerinde derhal olumsuz bir duygu yaratır. Bu yönüyle eller duyguların sözcüsüdür. Eller, kelimelerden daha iyi bir anlatım aracıdır. Ellerin, belki de sahibi farkında olmadan istemsiz olarak yaptığı hareketler, kişinin ağzıyla söylediğinin tam tersini ifade edebilir. Aynı yolla eller, sahibinin saklamak istediği karakterini ele verebilir. Ya da ruh halini, sahibi istemese de dile getirebilir. Daha önemlisi eller, vermenin, cömertliğin aracı ve simgesidir. Ama bazısının eli verirken gönlü vermez, bazısının da gönlü verir eli vermez. Bu ikisi de ellerin sahibinin hasisliğini ortaya koyar. Mevlana bu anlamı

"Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz ki!" diye tamamlar. Velhasıl eller hem kendi adlarına, hem temsilci olarak çok şey anlatırlar. Bir de, bazı insanlar taşıdıkları kendilerine vergi manevi şifa özelliğini "El Vermek" adı verilen bir seremoniyle diğer bir insana aktarabilir.

Ellerin var oluştaki en önemli yeri, Yüce Yaratan'la olan insan ilişkisinde görülür. İnsanlardan sorumlu Ruhsal Sistemler, hep hayra açılan ellerle görmek isterler insanları. Çünkü eller yukarı açılmadıkça hayır dağılır gider. Ama açılan ellere hayır Nur olarak akar, her yana dağılır. Avuç açış sadece fizik anlamda değildir. Kalpte elin açılmasıdır asıl olan. Özetle, insan bütün varlığıyla yönelinmesi gereken Makama yönelmedikçe kendisinden bekleneni, üzerine düşeni yapmış olmayacaktır.

 Osman Türkmenler  5 Ocak 2011

Yazının sorumluluğu yazarına aittir

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap