Geniş Bakış Açısı Gerekli

 


 

GENİŞ BAKIŞ AÇISI GEREKLİ

"Kurbağalar gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanır." Çin atasözü

İnsanların çoğu kuyu dibinde gibi yaşarlar. Onların gerçekleri, başlarını yukarı kaldırdıklarında görebilecekleri aydınlık kadardır. Gerçekleri ve dünyaları küçücüktür. Düşünmeye başlamak için görmeleri, görmek için de o kuyudan çıkmaları ya da çıkarılmaları gerekir. İnsanın gelişmeye başlaması görerek olur. Göre göre bazı düşünceler oluşur. Ve o düşüncelerin arkası gelir. İşte bu düşünce olayının başlangıcı için ona zifiri karanlıktan sonra ilk küçük aydınlık yukardan verilir.

Düşüncenin kırıntıları parça parça küçük fikirlerdir önce. Bir süre sonra fikirler arasındaki ilintiler kurulmaya başlar yavaş yavaş. Bunlar kısa basit düşünceleri oluşturmaya başlarlar. Fikirlerin birbirlerine bağlanmaları için gerekli süre zamanla kısalır. Artık daha kapsamlı ve daha yoğun içerikli düşünceler ortaya çıkıyordur. Varlık, kendisi ve çevresi hakkında kanılara sahip olmaya yönelir. Tabii bütün bunlar yukarda anlatılandan çok daha uzun sürer. Sonra insanda tatmin olmama ve yetersizlik duyguları başgösterir. Bu duygular onu daha çok düşünmeye ve çabaya zorlar. İnsan bu duyguları rahatlatmak için çevresi ile eskisinden daha fazla ilgilenmeye, çıkış yolları aramaya başlar. Geldiği noktada "içinde bulunduğu kuyudan çıkmak" için çareler aramaya başlamıştır. Yine bu nokta, hazır olduğu oranda kendisine yapılan yardımları fark etmeye ve almaya başladığı noktadır. Gerçeğin gördüğünden ibaret olmadığını düşünmeye ve anlamaya başladığı yerdir. İşte bu yer, insanlığın şu anda bulunduğu yerdir.

Şimdi insanlık "kuyudan çıkma" safhasındadır. Kendisini kuyudan çıkarmak için yapılan yardımları yavaş da olsa idrak etmede ve onlardan yararlanmak istemededir. Büyük çoğunluk olmasa bile, önemli bir insan kitlesinin samimi arzusu budur. Bu konuda insanlık görevi üstlenenler şimdi devrededirler. Onların özverili gayretleriyle genel bir "uyanmanın" gerçekleşmeye başlaması beklenmektedir. Ancak bu uyanış süreci insanların zaman ölçüleriyle oldukça uzundur. Ve sıkntılı geçecektir. Çünkü "kuyudan çıkan" insan karşılaştığı Gerçek'in muazzamlığıyla şaşıracak, şoke olacaktır. Olmaktadır da. Küçücük bir aydınlıktan 36o derecelik küresel bir aydınlığa çıkan varlığın gözleri kamaşır. Şaşkınlıktan kurtulup bu ışığa alışması kolay değildir. Bugünün insanını ilk bekleyen büyük şey budur. Sonsuzcasına geniş bir bakış açısıyla karşılaşan insanın buna intibakı ve bakışlarını uçsuz bucaksız ufka adapte etmesi yavaş yavaş olacaktır. Bu gerçekleşecektir. Gerçekleşecektir zira, tüm insanlık kozmik ölçekte bir boyut değiştirme ve yeni bir gerçekliğe adım atma olayını yaşayacaktır.

Bu anlatılanlar bilimsel denilen yöntemlerin ulaşamadığı ve hatta bilim adamlarının (bilmedikleri için) hiç inanmadığı gerçek gerçeklerdir. Bunlar insanlara Yönetim Sistemleri tarafından verilen bilgilerdir. Çünkü insan kendi başına bu bilgilere erişebilecek yetkinlikte değildir. O ancak kendisine bildirilenleri bilebilir. Şükretmek gerekir ki, varlığa hem bu gün için hem de çok ilerisi için gerekecek ve onu her zaman doğruda tutacak bilgiler, hatta ihtiyacının da ötesinde olarak verilmektedir. Ve verilmeye devam edilecektir. Bunun yolları şimdiden bildirilmiştir. İnsana düşen, bu bilgilere ciddiyetle sahip çıkmak, düşünmek, kendi özüne maletmek ve uygulayarak çevresine örnek olmaktır. Böyle yapıldığı nisbette, geçiş döneminin sancıları azalacak, insanın kendisi için takdir olunan o Yüce Mevkie varması kolaylaşacaktır. Verilmiş bilgileri titizlikle incelemesi, insanın kendisine Yaratan'ın uygun gördüğü büyük lütfu ona gösterecektir. O sadece hamd etmeli ve gösterilen yoldan ayrılmamalıdır.

Osman Türkmenler 1 Mart 2011 

Yazının sorumluluğu yazarına aittir

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap