Yaratan'ın Koruyuculuğu

 


YARATAN'IN KORUYUCULUĞU

"O' varettiği her şeyi korur. Varolan her şey bu nedenle varlığını sürdürebilir."

"O' sizi sizden korur; değişiminizi gerektiği biçimde yapabilmeniz için." (O'ndan Gelenler 23 Mayıs 201o)

Bütün yaratılmışların Halik'ı olan Tek Yaratan, her şeyi var eder, var ettiği her şeye gerekli olanı verir ve tüm yarattıklarını korur. O'nun koruyuculuğu süreklidir. Ancak insan kısıtlı görüşüyle O'nun neyi, nerde, nasıl koruduğunu bilemez ve göremez. Görür hale gelmesi gelişmesine bağlıdır. O'nun var ettiklerinin hepsi, yine O'nun koruyuculuğu sayesinde mevcudiyetlerini devam ettirebilir. Bu süreklilik değişerek sürer. Değişim evrensel bir yasadır. Yaratılanların hepsi zamanla değişime uğrar. Fakat yalnızca bir kısmı hem değişir, hem de tekamül ederek olgunlaşır. İnsan bu gruba girer; gelişenler ve değişenler grubuna. Cansız denilen varlıkların ve bitkilerin değişimi otomatik olarak doğa yasalarıyla gerçekleşir. Hayvanlar, kendilerine programlanan içgüdüleriyle yaşarlar. Kendisine Var Eden tarafından akıl verilmiş canlılardan olan insanın gelişmesi ise şuurlanma yoluyla değişerek olacaktır.

Akıl, Yaratan'ın insana Kendisinden verdiği çok büyük bir nimettir. Akıl, insanın özellikle Dünya'da yaşarken kullandığı en önemli araçtır. İnsan tecrübelerle gelişir, olgunlaşır, tecrübelerinin kazancıyla ruhsal tekamülünü sağlar. Akıl olmadan tecrübe mümkün değildir. Akıl, insanın sonsuz yolculuğunda onu daha yukarılara taşıyacak olan gönül'le işbirliği yapar ve gönlü öne çıkarır. Ayrıca akıl geliştiği kadar, insanın kendi muhakemesi ile ilgili bulunmayan GERÇEK ŞUUR'un da kapısını açar. Gerçek ya da Kozmik şuur Mukaddes bir varlıktır. O ve o'nun yeri insanda vardır ama bilinmemektedir. Bilinmesi ancak yaşanmayla nasip olacaktır.

İnsan, ruhuna bahşedilmiş olan akıl melekesini her zaman yerince ve doğru kullanamaz. Aklını kullanırken çok hata yapar. Çünkü yeterince gelişmemiş olduğundan bencil, çıkarcı ve inançsızdır. Başkasını düşünmez. Bu da onu yaşam ve gelişiminde yanlış yollara sokar, gereksizliklerin içine iter. İçinde yaşadığı toplumun genel yapısı da bütün bu yanlışları artırıcı etkidedir zaten. Böylece insan gerçek kendisi zannettiği yanlış kimliklerin oyuncağı olur. Böyle bir akibet Yaratan'ın insan için istemediğidir. Onun için insanlığın ilk günlerinden itibaren kutsal kaynaklardan doğruyu gösteren bilgiler çeşitli şekiller altında hep verilegelmiştir. Yarattığı insanı ve tabiatını çok iyi bilen Var Edici Güç, o'nu kendi olumsuz yönlerinden korumak için daima yardımcı olmuştur. O', bu yardımını insan için takdir ettiği sonsuz tekamül yolunda başarılı olması için yapmıştır, yapmaktadır. Çünkü insana, bütün iniş - çıkışlarına rağmen bu yardımları bilip yararlanabilecek yeteneği de O YÜCE vermiştir.

Şimdi insandan istenen ve beklenen, kadim bilgilerden itibaren kendisine değişik yollarla intikal etmiş bulunan gerçek bilgilerine göre hareket etmesidir. Bu bilgiler her devrin gereğine uygun biçimde sunulmuştur insanlığa. Bugünün bilimsel yöntemleri de aynı gerçeğe hizmet etmektedir çoğunlukla. Gerçek her yerde, her görünüm altında olabilir. Uyanık ve dikkatli bulunup, o gerçeğe görüldüğü yerde sahip çıkmak, Yüce Yaratan'ın koruyucu şemsiyesinin dışında kalmamak olacaktır.

Osman Türkmenler 27 nisan 2011

Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap