Sabit Fikirlerden Kurtulmak

 


SABİT FİKİRLERDEN KURTULMAK

""Vakt olur kim hak çıkar vaktiyle batıl sandığın." TALİİ

Değişmez zannedilen sabit fikirler, hükümler, peşin hükümler tuzaklardır. İnsanın kendisini bu tuzaklardan sakınması gerekir. Çoğu "prensip sahibi olmak" şeklinde ortaya çıkan bu tutumlar aslında katılıktır, tutuculuktur, bağnazlıktır. Daha ileri safhada kendilerini "karakter" olarak gösterirler. Daha da kökene inilirse düşünce tembelliği ve saplantılarla karşılaşılır. En başta olgunlaşmak, gelişmek ve kendini yetiştirmek durumunda olan, biraz olsun bu şuurda bilinçlenen insan, düşüncelerinde esneklik taşıyan insandır. Esneklik, öğrendikleri, gözledikleri ve yaşadıklarını akıl ve muhakeme ölçeğine vuran insanın yaklaşımıdır. Onun için tekamül etme gereksinimi, dogmatik, temelsiz, boş ve zayıf bir istek değil, her şeye rağmen mesafe alınması gereken en önemli amaçtır. Bunu benimseyen zaten kendini eğiten ve bilgiye adayandır. Bilgi sahibi olan ise, yalnız dünyada değil tüm evrende değişimin esas güç olduğunu, her şeyin kendi düzeninde değişerek seyrettiğini kabul edendir. Kendilerinin çok şey bildiği sanısıyla görüşlerini, düşüncelerini değiştirmekten kaçınanlar, aslında kendilerini gerçeklerden uzak tutanlardır. Çünkü bu gün gerçek olarak bilinenler, yarın yerlerini daha üst gerçeklerle değiştireceklerdir. Bu konuda bilinen paradoksal bir ifadedir: Evrende değişimin kendisinden başka her şey değişmektedir. Hal böyle iken, dünyada henüz "insan olma" safhasını yaşayan varlıklardan bazılarının her şeyi bilircesine, var olan düşünce ve bilgilerini değiştirmeye yanaşmamaları gülünç olmaktadır. Çoğunluğu daha insan bile olamamış varlıkların bu iddiacı tavırlarının yönetici sistemlerce nasıl karşılanacağı okurun takdirine bırakılmıştır.

İnsan varlığının bu gün bildikleri, bileceklerinin ona tanıtılmasından, bileceklerine giden yolun tarifinden ibarettir yalnızca. Bu demektir ki, varlığın her bildiğinin ötesinde kendisini yeni bir bilinecek beklemektedir. Ve bu sonu olmayan bir süreçtir. Böyle bir eğitime tutulan insan adayının, bildiklerinin değişmez şeyler olduğunu varsayması büyük yanılgıdır. Bilmelidir ki o, şuur kazanması için binlerce yıldır en etkili yollardan eğitilmektedir. Bunun için, başka pek çok varlıkta olmayan akıl ona bağışlanmıştır. O aklıyla iyiyi kötüden ayırt edebilecek ve kendisi için en doğru olanı bulabilecek durumdadır. Bu gün gelinen boyut değiştirme aşamasında bu değişimi yapabilmeye hak kazanmış olanlar, diğer nitelikleri yanında her türlü sabit fikir ve peşin hüküm sultasından sıyrılmış olarak kendilerine açılan üst boyut titreşimlerine geçebileceklerdir. Verilen eğitimi ve yapılan yardımları yeterince değerlendirememiş olanlarsa borçları artmış olarak bir alt boyutta kalmaya devam edeceklerdir. Bu sonuç, varlığın lehine olmayan, onu azaba sokan bir akibet olacaktır.

Osman Türkmenler 1 Haziran 2012

Yazıların sorumluluğu yazarlarına iattir.

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap