DÜNYA ve İNSAN

" Tökezlerden dolayı vay başına Dünya'nın. Zira tökezlerin gelmesi gerekir. Ama vay o adamın haline ki, tökez onun eliyle gelir."
(İ s a  P e y g a m b e r)

Üzerinde insanın yaşadığı Dünya canlı bir varlık. Başka dünyalarda da insanlar yaşıyor. Ve bütün insanlar kendi dünyalarının adeta hücrelerini oluşturuyor. Zamanı gelince ölüyor, yeniden doğuyorlar. Her birey kendi yaşamını yaşarken başka yaşamlara da hizmet veriyor. Evrende insanın bilmediği çoklu bir mekanizma hüküm sürüyor. Aslında insanın bugünkü bilgisiyle görebildiği, evrenin çok küçük bir bölümü ve o da sadece üçüncü boyutun bir kısmı. Üçüncü boyutun, insanın görmediği bilmediği en büyük tarafı yanında diğer boyutlarla ilgili hiçbir bilgisi ve görgüsü yok. Bu aciz ve kısıtlı durumunu az da olsa bilen insan sayısı çok az. İnsanların çoğu bir megolamani içinde: Anlaşılanları bile anlamadıkları halde, anlaşılmayanları anlamak iddiasındalar. Bu kadarla kalsa yine iyi. Körlük ve gaflet onları gerçek yararlarından uzaklaştırıp, kendilerine ve bütüne zararlı eylemlere sürüklüyor. Yapılan uyarıların etkisi çok az. Büyük çoğunluk uyanmamakta direniyor.

Tüm evrende olduğu gibi, Dünya denen canlı varlığı yönetenler de zaman zaman İlahi İrade yönünde gerekli düzenleme ve ikazlarda bulunuyorlar. Her canlının kendisini Tek Yaratan'ın Muradına uygun olarak geliştirmesi görevi var. Bu görevinde kendisini idare edenlerin yardımlarından yararlanması onun menfaatine. İleriyi görerek olacaklardan haber veren görevlilerin sözlerine kulak verirse daha az sıkıntı çekecek, daha çok yol alacak. Yani daha önce yaptığı yanlışları, o anda gelmiş olduğu tekamül seviyesine göre düzeltme olanağı var. Bunu yapanlar kurtuluşa doğru adım atacak, yapmayanlar kendi elleriyle kendi gözlerini kapatmaya devam edecekler. İnsan, isterse özgür iradesi ile kendisine verilmiş bilgileri dikkate alarak idraki ölçüsünde yanlışlarını düzeltebilir, isterse aldatıcıların etkisinde kalarak yanlış yoluna devam edebilir. Bu serbestiyi kullanmak kendi elinde. İsa Peygamber'in verdiği, alt başlıktaki haber, Büyük Planı gören olarak Dünya'nın yaşayacağı sıkıntılardan kaçınılamayacağını, fakat buna sebebiyet verecek insanların bulunacağını 2.000 sene önceden söylemektedir. Büyük Planı değiştirmek elbette insan varlıklarının ellerinde değildir. "Olacaklar olacaktır." Fakat her insanın ilk ve asli görevi olan 'kendi tekamülünü sağlaması'nın büyük önemi burada ortaya çıkmaktadır. Bu olanak, bu yol ve bu görev net biçimde gösterilmektedir. Binlerce yıldır verilen eğitim çerçevesinde insanın, kendisine işaret edilen bu olanağı kullanması, bu yolu tutması sadece kendisine kalmıştır. Görmek istemeyenler göremeyeceklerdir.

Osman Türkmenler 12 Eylül 2012

Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.