-4-

ZAMANLA DOST OLMAK

ZAMANDA BULUNMAKLA MÜMKÜNDÜR

 

ÖZGÜRSÜN
ZAMANIN SESİNE KULAK VERİRSEN EĞER 

İnsanoğlunun bir yerde çok önemli gördüğü, bir yerde de hiç umursamadığı zaman, bu günün yaşanması beklenen bilinciyle insandan birbiriyle dost olmasını beklemektedir. Dost olmak öyle yazılıp söylendiği gibi yaşanması kolay bir değer değildir. Dostum demek kolaydır ta ki kendi düşünceleri ve çıkarlarıyla çatışmayan ilişkilerde sürüp giderse. Biraz olsun onlardan birine dokunulsun değil dostluk, bir anda değişiveren bir yüz görürsünüz karşınızda, gerçek duygularını apaçık ortaya koyan. Ve sonra ilişkideki farklılığı yaşarsınız duruma göre. Bazen çok iyi idare edilir bu hal, ya bir mecburiyet vardır sürdürmek için, ya sözüm ona affediş, ya da bir kenara alıp listelemek gibi. Bir zamanlar böyle biriyle tanışmıştım, kendisine karşı yapılıyormuş gibi algılayıp onları zihninde listelediğini hatta dostlarına ait dosyaların olduğunu şaka yolluda olsa söyleyen. Ve bunun gerçekten böyle olduğunu gösteren dokundurucu sözcüklerde geçerdi zaman zaman konuşmalarında olayın üzerinden yıllar geçmiş olsa da. . Böylesine benzer davranışlar vardır insanlarda az veya çok istisnasız ve onlar da dost olduklarını zannetmeye devam ederler kendi çarkları içinde, bir gün öyle olmadıklarını fark edinceye kadar. İlginç olan insanların gerçekten arkadaş bile olamadan “dostluk” giysisini giyinmeleridir.

Yeni bir çağa girmiştir Dünyamız. Yeni Çağ; yeni bir zaman, yeni bir enerji ve evrensel yasaların yeryüzünde işleyen yeni bir yüzüdür. Alışılmış, yasa ya da gerçeğin sesiyle hiçbir alakası kalmamış insan özgürlüğünü kısıtlayan dayatmalarla kabul ettirilmiş, rutinleşmiş, değişmezliğine inandırılmış çok şey değişecektir insan yaşamında, bir üste olan gelişimini sağlayabilmek için.

yazık ki çoğunlukla insan geçmiş şartlanmasının esiridir. Atalarımız gölgesine sığınır. O zaman ihtiyacına ve o toplumsal şuur seviyesine göre verilmiş veya üst düşünceyle türetilmiş bilgilerin geçerliliğini tüm saptırılmış içeriklerine rağmen o boyutta korumaya ve yaymaya çalışır hatta biraz da ticarete dayandırarak. Ya da o günlerden bu güne kadar anlaşılıp kazanılmış olması gereken ve bu gün onların üzerine yeni açılımların olması gerekli olan bilgileri yeniden yeniden irdeleyerek güncel tutmaya, anlayıp kazanamamışlara anlatmaya uğraşır birkaç iyi niyetli gerçekten insanlığa hizmet etmek isteyen insan da… Çoğunluk geçmişin bu gün büyük ölçüde içi boşaltılıp, çıkar alanına dönüştürülmüş İlahi bilgilerinin yozlaştırılmış kullanıcısıdır. Bu Dünyadaki tüm geçmiş bilgiler ve öğretiler için geçerlidir. Geçmiş bilinmelidir elbet taşıdığı bilgiler de ama geçmiş yeniden aynı şartlarda yaşanamayacağına göre gelen zaman ve ait enerjisi fark edilerek onun beklediği bilinç seviyesi insanlıkta yer etmelidir. Tantanalı mabetlerde tantanalı hayatların kazancına ve tahakkümüne dönüştürülmüş öğretiler artık zamanın öğretileri değildir, uyuyan ve uyutulmak istenen insanın dışında. Zaman o bilgilerin öz değerlerini şuurluluklarıyla benimsemiş ve varlıklarına kazandırarak hizmete sunmaya hazır bilinçli insanların zamanıdır ve onlara yer açmak için çok şey değişecektir Dünya da acı ve ıstırapla, insanlık onları yaşamak istemese de.

Hâl böyleyse Dünya ölçeğindeki bu düşük toplumsal baskının enerjisini fark edip ondan kendini kurtarmaya çalışan insan ne yapmalıdır? Baskı insanlığı sömürmek isteyenlerce planlı olarak yürütülmekte ve beslenmektedir güçlü iletişim kanallarınca. Bu oyunu fark etmek başlı başına bir değerdir. Fark eden insan bir yol ayırımındadır şimdi, yeni zamanda var olabilmek için. Denebilir ki, fark etmeyenler ne olacak, onların mevcudiyetini görmezden mi geleceğiz? Tabii ki hayır, hayır yolunda yürümek isteyen bilinçli insanlar onları uyarmakla da görevlidirler. Gerçek üst bilgiler bunun için inmededir yeryüzüne paylaşılsın ve kullanılsın diye. Onlar bu akış içinde olanları ve olabilecekleri fark edinceye kadar kendi istedikleri yolda yürümeye devam edeceklerdir ama gelişimde kendilerini sınırlamış, önlerini kapatmış, sadece Dünyayı yaşayıp, hatta çok da görkemli yaşayıp, muhteşem bir geçiş planından faydalanamamış olanlar olarak.

Zaman dostluğu işte bu etapta önem kazanır. İnsanlığa hizmet için değişmekte, birleşmekte ve güçlü zaman enerjisini her yönüyle şifasız olan insanlığa yaşatmakta. Şifasızlık sadece bedensel olarak anlaşılmamalıdır. Köleleştirilmeye ve bu sayede gelişimi engellenmeye çalışılan insanlık şifasızlığın karanlık çukurlarında ışık aramadadır çünkü. Ve o ışık birleşen zaman dostlarının ışığıdır.

Zaman dostluğu zamanda yer tutmakla mümkündür. Zamanda yer tutmak hayrı tutmaktır. Hayrı tutmak onu kullanmaktır ve zamana dost olmaksa bunların ikisini de kapsar. İnsanlık bu gün bu dostluğa acilen muhtaçtır. Zamanın beklediği, ağırlıklarından arınmış, bilinçli, özgür insan modelidir ve yeni zamanın yeni enerjisinde birbirlerine ancak onlar gerçekten dost olanlardır. İnsan bilinçli özgürlüğüyle gelişir, varlık o gelişimle çiçek açar yeni tohumlar vermek için, yeni tohumlarsa yeni nesillerdir Dünyada yepyeni bir gelişim çağını yaşayacak olan.

Nerede kim olursan ol, zamanı, enerjisini ve gücünü biraz olsun fark ediyorsan eğer, o muhteşemliği insanlarla paylaş, gelişimde bir payın olması için. Bu sadece spiritüel bilgilerde değil, gücünü hissettiğin her konuda olmalıdır, insanlığın hayrı içinse eğer. Bir zamandır dünyaya gelen ve özgürlüklerine çok daha düşkün olan çocuklar büyüdüklerinde zamanı bu günün insanlarından çok daha farklı algılayacak, onun getirdiği değerleri farklı bilinçleriyle farklı kullanmak isteyecek ve değişmiş olan enerjinin artık işe yaramaz geçmişine sıkı sıkı bağlı olanlarla aralarında büyük sorunlar yaşayacaklardır. Bu, bu günlerde de hissettirmededir kendini tüm dünyada. Çocuklar farklıdır, bunu bilen ışıktan yoksun zihinlerse onları akıllarından, gönüllerinden, varlıksal değerlerinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Zamanla dost olmak isteyen insanlar onları bu tuzaklardan kurtarmak için öncelikle uyanmaya hazır yetişkin insanları, gençleri bilinçlendirmek için ellerinden geleni yapmalıdırlar. Gelecek onlarındır çünkü. Bu zaman dostlarının yapacaklarından biridir sadece tüm sevgileriyle baş koyacakları...

Dostluk kolay değildir, hele zamana dost olmak çok daha emek ister, sevgi ister, ama imkânsız değildir. Yeter ki iste ve barındırdığın engelleri kaldır.

Aysel Ongun 9 Mayıs 2009