Sevgide Şuurlanmak

 

-1-

Sevgide Şuurlanmak

İnsan yeni zaman bilgileriyle donanıp insanlığın gerçeğine uyanış yönünden hizmeti seçiyorsa eğer, yapacağı çok şey vardır, onu buluşması gereken kozmik gerçeğe daha yakın kılabilmek için... Çünkü kozmik gerçek adım adım yürünecek ve hiç bitmeyecek bir yoldur. Çünkü o varoluşla başladı ve sonsuza dek devam edecek olandır.

İnsanlık evrende bir nokta ise, bilmeye çalıştığı gerçek de Gerçekte bir noktadır. Onun için hiç kimse tam değil, onun için hiçbir bilgi son değil, onun için bitmeyecek bir yolculuktur bu. Gönül verenler o yolculukta insanlığın ihtiyacı olan bilgileri kendi alış kalıpları içinde almak, hazmetmek, kullanmak ve bilmeyenlere sunmakla hayra hizmet için bulunanlardır. Bu onların kendini diğer insanlardan farklı yerlerde görmesine neden olamaz. Hani özde ayrıcalığı yoktur kimseden.

Her insan dünyaya hizmet için gelir, hizmeti ne olursa olsun. Onu başarmaktır görevi bilse de bilmese de. Zaman hizmeti bilmek ve onu gerçekleştirme zamanıdır sevgi ve tevazu içinde. Hizmet vazifedir. Vazife çare kalmadığı anda seçilen yol değil, en fazla olanağın hüküm sürdüğü zamanda doğru seçimi yapabilmedir. Dünyasal kimlikler, sosyal kimlikler önemli değildir burada. İnsan gerçek insan kimliğiyle devrede olmalıdır o yeter.

Bilgiler gönül verenlere çok değişik alanlardan ulaşmadadır. Ve her bilgi iletimci kişinin ulaşabildiği şuur alanından gerçeğin bir noktasını nakleder. Onun için her bilgi saygıyla karşılanmalı, benim bilgim en üst gibi bir beğenmişlik içine girilmemelidir. Şayet böyle bir duygu içinde bulunuluyorsa kişiler hala ego batağında bulunduklarını açıkça anlamalıdırlar.

İnsan her hangi bir akışın bilgisini anlamayabilir, düşünceleriyle örtüşmediği için kabul edemeyebilir ama kabulsüzlüğüne bilgiyi inceleyip anladıktan sonra mı vardı yoksa uydusu olduğu bilgiye şuursuzca tabi olmakla mı ret içinde bunu anlamalıdır. Bu şuurluluktur. Şuur bilgilerle ekilen gücün insanlarda seyrini muhafaza etmesi değil, yeni bir gücün hissedilmesi esnasında eski güçle olan bütünleştirilebilmesidir. Çünkü her bilgide bir gerçek vardır, önemli olan kişinin bilgileri bütünleştirebilmesidir.

Gerçek an'dadır. Gerçeği yakalayabilmek anda olabilmekle mümkündür.

Zihnin hükümlerle dolu olduğu yerde an fark edilemez. Sürekli geçmiş ve gelecek karmaşası yaşayan düşünce akışında an fark edilemez. Bilginin bilgi olarak tutulup yaşama geçirilemediği yerde an fark edilemez. Ego savrulmalarında an fark edilemez.

Gereksiz beslenmede, gereksiz güç harcamalarında an fark edilemez.

Bilgiyi içselleştirmek yerine sözselleştirmede kullanmakla an fark edilemez.

An sonsuzluktur. Tutunulan nokta sonsuzluk olacaktır. An bunun için kolay kolay yaşanamaz. Sürekli olarak ise hiç yaşanamaz. Tüm eğitimler insanlığı an değerine yaklaştırabilmek içindir. Bilgiyle boğmak için değil. Gerektiğinde anı kullanabilen kişi için artık bilgi depolama diye bir şey söz konusu olamaz. O, an titreşimine sahip olmuştur çünkü. Ve an ışık/sevgidir.

Gönül erleri olmaya aday olanlar kurdukları beraberliklerde gerçekten hayır alanı yaratabiliyorlarsa eğer, kozmik şifanın hizmetinde de oluyorlar demektir. Kozmik şifa enerjisi yaratılışın denge gücüdür. Kapsamı bu gün düşünülemeyecek kadar geniş, etkisi yine anlayamayacağımız ölçüde hızlıdır. Dünyasal boyutta gerçekleşmesi ise yerine göre an mertebesinden, zamana yayılan mertebelere kadar değişebilir.

Bu gün insanlığın üzerinde önemle durduğu bedensel ve ruhsal şifa ihtiyacıdır... Şifacılar da buna eğilmededir. Oysaki insanlığın ondan çok daha acil ihtiyacı sevgiye şuurlanma ihtiyacıdır. Çünkü yeni zaman geçişlerinde önemli olan bu olacaktır her şeyden daha çok. Sevgiye şuurlanma ışık olmadır. Işık güçtür, enerji verendir, muktedir kılandır. Ve sevgiyle kullanıldığında onun etkisiyle meydana getirdiği hayır tezahürleri olacaktır.

O halde kendini zamanın hizmetinde görenler için ilk etapta yapacakları sevgide şuurlanmak olmalıdır. Sevgide şuurlanmak Işık yasasına girmektir. Işık yasasıyla titreşenler geçiş devresinden sonra yeni bir gizeme doğru hareket edenler olacaklardır. İnsanlığın geleceği böyledir. O' sevgiyle yarattığını sevgi yolunda beklemededir.

Aysel Ongun 27.10.2008

 

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap