Dans etmek, gerçekten dans etmek. Kozmik enerjiyle eşlik içinde dans etmek ve onunla bütünleşmek. İçinde erimek, kaybolmak. Benliğin ortadan kalktığı, kozmosun binbir şekle giren tek akışı içinde rengarenk olabilmek. Her bir harekette ayrı bir renge girmek. Değişik güç alanlarını tatmak. Gayreti sürdürülebilirse tatmaktan yaşamaya geçmek.

Gerçek şifasal dans, bedensel hareketlerle bilinci kozmik enerjiye odaklama yoludur. Canlı, içten gelen, sıra dışı hareketlerle devam eden, kişiyi çoğunlukla transa sokan, dış müziğe ihtiyaç duymadan, iç müzikle coşan bir tempoda akıp giden olağanüstü bir haldir. Kişi coşkulu ve mutludur, bedeni enerjiyle ahenk içinde yumuşak, zihni dingin, adeta kozmik zihinle iç içe ve madde boyutunun dışındadır, bedeni ortada dönüp duran olsa da.

Gerçek şifacı enerjiyle dans etmesini bilen kişidir. O aradaki durağan kişi değil, içten içe kaynayan, coşan ve bunu kendince bir biçime sokmuş olandır. . Şamanlar kozmik dansı ilk kullananlardır, bu günün devinmekten uzak insanlarına ilkel davranışlar gibi gelse de.

Bilinçli dans insanı yüceltir ve şifalandırır. Küçük çocuklar, henüz şartlanmışlığın esiri olmadan bu dansı özgürce yaparlar. Onları her zaman farklı hareketler içinde dönüp dururken görebilirsiniz. Şartlanmış zihin hemen engel olur, enerjiyle dans eden küçük zihne. "Dönüp durmasana çocuğum düşeceksin!."

İnsan büyüdükçe zavallılaşır, olgunlaştığını zannederek. Doğallık ve onun getirdiği yüksek farkındalığı kaybeder. Enerjiyi onunla dansedebilmek için değil, yaşamını zorlaştırmak için kullanır. Ve bir gün şeklin yaşanabilinecek en kolay ve yüksek formundan uzaklaşır.

Kültürümüzde "sema" kutsal dansın temel ögesidir. Buna diğer kültürlerde yaşanan pek çok öğeyi daha ekleyebiliriz, böylece enerjiyle dans etmeyi, onunla birleşmeyi, onda kaybolmayı hem beden sağlığımız hem ruh sağlığımız yönünde gerçekleştirebiliriz.

Dans etmek güzeldir. Çocuk, genç, yaşlı fark etmez, her insan enerjiyle dansedebilmeyi başardığında hayatında çok şeyin değiştiğini görecektir. Bu denenmeye değer. Bir gün sakin bir ortamda bırakın kendinizi bırakabildiğiniz kadar enerjiye. Kaldırın kollarınızı ve ilk dönüşü bilerek, isteyerek yapın. Sonra unutun bedeninizi. Unutun şartlanmışlıklarınızı, unutun yaşınızı, size yakışıp yakışmayacağını ve size yön veren içinizdeki sessiz ritmi hissetmeye çalışın. Hissettiğiniz andan itibaren kozmik dans başlar. Ne yaptığınızı, nasıl göründüğünüzü aklınıza bile getirmeden özgürce dansedin, yoruluncaya kadar. Üç dakika, beş dakika, daha fazla. Sonra göreceksiniz kendinizdeki farklılığı. İçinizden yükselen o güne kadar belki de hiç fark etmediğiniz neşeyi, sevinci.

Şifacı bir zaman sonra, kozmik enerjiyle beden dışı dansetmeyi öğrenecektir. Onun gözlerindeki ışık dansın alevidir. Onun ellerinden akan zihnin enerjiyle yaptığı danstan çekip aldığıdır.

Her insan bedeninin ve ruhunun şifacısıdır, yeter ki enerjiyle dansedebilmeyi başarsın.

Aysel Ongun Ağustos 2008