Şifalı Bitkiler 1
BUĞDAY
Bileşiminde çok miktarda nişasta olan bir bitkidir. İlk planda gıda maddesi olarak kullanılır Ama şifa değerleri de küçümsenemez.
Nekahete giren hastalar ve raşitizmli çocuklar için kepekli buğday unundan mükemmel bir içki hazırlanabilir Bu içki fosforlu kalker bakımından oldukça zengindir 50-60 gr Kepekli buğday unu soğuk su ile ıslatılarak karıştırılır Üzerine 1lt kaynar su veya daha iyisi kaynar süt, biraz tuz, bir yumurta veya biraz kaymak ilave edilerek hazırlanan bu içki günde birçok kere küçük bir fincan dolusu içilir.
Kepekli buğday ekmeği ile taze meyve yenilirse inatçı kabızlık ve hemoroit kalmaz.
Buğday kepeği erik ezmesi ile yemeklerden yarım saat önce yenilirse kabızlığı önler.
Temriye, kaşıntı gibi cilt hastalıkları için buğday kepeği suda (yağmur suyu tercih edilir) 15 dakika kaynatılır, süzülür ve ılık hale gelince hasta kısımlar bu su ile sabah akşam kompres veya banyo yapılır.
Soğuk algınlığı, ateş, uzuvlardaki ağrılar ve özellikle kabızlık için bir avuç dolusu buğday kepeği 1,5lt suda ½ saat kaynatılır, süzülerek bal veya şeker ilave edilerek hazırlanan çay günde birçok defa 1 çay fincanı içilirse faydalıdır.
Buğday nişastası, ciltteki ıslak yaralar, döküntüler ve sivilceler üzerine pudra gibi serpildiğinde kaşıntıyı önler.
ARPA
Taneleri kullanılır Bileşiminde % 65-67 oranında nişasta ve başka değerler bulunur.
Kaynatılarak yapılan çayı zayıf bünyeli ve akciğerlerinden rahatsız kimseler için şifalı olur Akşamdan, ½ lt temizlenmiş arpa üzerine 2 lt su konur, ertesi gün yumuşayıncaya kadar bekletilir Sonra içine 4-5 incir ilave edilir ve hafif ateşte kaynatılarak süzülür Elde edilen bu çay susuzluğu giderici ve balgam söktürücüdür.
Kavrulmuş arpaya biraz malt unu, biraz tarçın ilave edilerek kaynatılması ile elde edilen madde kronik ishal için çok şifalı bir içecektir
Bir avuç dolusu kabuklu arpa, 1 lt su, biraz nöbet şekeri ile yarım saat kaynatılarak iyi bir öksürük ilacı elde edilir Bunun sıcak içilmesi gereklidir
Mesane iltihaplanmasında, ateşli hastalıklarda, dizanteri ve ses kısıklığında arpa suyu serinletici ve susuzluğu giderici şifaya sahip bir içecektir Bunun için 1 ölçü yıkanmış arpa, 12 ölçü su ile arpalar çatlayıncaya kadar kaynatılır ve süzülür İstenirse bu suya biraz şeker ve limon suyu ilave edilmesinden sonra su kıvamından biraz daha koyu oluncaya kadar kaynatılabilir ve sıcak ya da soğuk içilebilir.
Arpadan yapılan malt çok taraflı kullanıma girer Malt ekstresi, malt bonbonu öksürük dindirici ilaç olarak, ayrıca bal ile kaynatılırsa balgam sökücü olarak kullanılır
YULAF
Tohumu ve samanı kullanılır Hipokrat’ın da kullandığı bir bitkidir
Hindiba kökü ezilip, yulaf unu ve bal ile kaynatılıp süzüldükten sonra küçük porsiyonlar halinde içilir Göğüs hastalıkları için yararlıdır.
Yabani havuç, hindiba ve yulaf karışımından yapılan kıvamlı çorba kanı temizler
1 kg yulaf çok iyi yıkanır 2lt su içinde yarısı kalıncaya kadar kaynatılır Bu sıvının içine 2 yemek kaşığı dolusu bal ilave edilir ve birkaç dakika daha kaynatıldıktan sonra süzülür Cilt kaşıntılarında, yanıklara, temriyelerde, sivilcelerde, nikriste, ateşli durumlarda, beyne kan hücumunda, kan dolaşımındaki tıkanmada sabahları aç karnına ve akşamları yatmadan 3 saat evvel bu sıvıdan sıcak veya soğuk birer bardak içilir.
2 çay fincanı iri kıyılmış yulaf tavada sararıncaya kadar ağır ağır kavrulur Üstüne 1 lt su ve biraz tuz ilave edilerek 15 dakika kadar daha pişirilir Koyu kıvamlı bir çorba elde edilir Yerken soğuk sütle inceltilir Çok şifalı ve kuvvetlendirici bir besin maddesi elde edilmiş olur Midesi zayıf olanların sıcak içmeleri önerilir
Yulaf sapından yapılan çay mükemmel bir öksürük ilacıdır. Yulaf sapları ince ince kıyılır ve biraz su ile kaynatılır İstenirse içine biraz şeker karıştırılır Sabah ve akşamları birer çay fincanı içilirse 3-4 günde öksürük kalmaz Çocuk öksürüklerinde içine nöbet şekeri de katılır.
Bir avuç dolusu yulaf kırığı, aynı miktarda üzüm ve 35 gr Nöbet şekeri 15 dakika 2 lt su ile kaynatılır Hastaları besleyen serinletici bir içecektir.
½ kg yulaf samanının suda kaynatılmasıyla elde edilen sıvı banyo suyuna katılır Böbrek hastalıkları, idrar zorluğu, kum, taş, gibi rahatsızlıklar için iyi bir banyo olur
Aynı miktarda yulaf samanı, kırk kilit otu, ezilmiş ardıç meyvesi, yaban mürveri, siyah Frenk üzümü yaprağı ince ince kıyılır ve iyice karıştırılır Bu karışımdan 15 gr.ının üstüne ½ lt kaynar su dökülüp demlenir Sabah ve akşam birer çay fincanı içilir İyi bir idrar söktürücüdür
MISIR
Yağ, nişasta ve yağ asidi, fosfat içerir.
Dişi çicek tepecikleri, mesane rahatsızlıklarında diüretik ve taşları eritici özelliğe sahip olduğu için sık kullanılır Bu çiçekler kolay asimile edilen çok miktarda fosfat da içerirler, Bu sebeple raşitizmde, bel kemiği ağrılarında kullanılır. Ayrıca idrar zorluğu, mesane kumu, böbrek taşı, ödem, mesane kramplarında; 10 gr Çiçek tepeciği üzerine 1 lt kaynar su dökülüp 1 saat bekletildikten sonra süzülür ve her 3 saatte bir yemek kaşığı dolusu içilen bu çay faydalıdır.
PİRİNÇ
Nişasta, zamk, protein, fosfor asitli kalker ve gluten içerir
Önemli bir gıda maddesidir Çok fazla soyulmuş, adeta cilalanmış gibi olan pirinçle tek taraflı beslenilirse beriberi hastalığı oluşur Bu bir metobolizma hastalığı olup, pirinç kepeğinden yapılan oryzanin denilen madde ile çabuk tedavi edilir
Pirinç suyu hastalara içecek olarak verilir Bunun için pirinç, biraz tarçınla suda kaynatılır, süzülerek soğutulur, istenirse şekerle tatlandırılır veya soğuk sütle karıştırılıp hastalara verilir
İshal tedavisinde bir yemek kaşığı pirinç 1 lt suda 3-4 saat pişirilir Süzgeçten geçirilir, isteğe göre limon ilave edilerek hastaya yedirilir
Kavrulmuş pirinç tanelerinin iyice kaynatılması ile elde edilen lapa ishal olan çocuklara yedirilir Büyükler ishal olursa kavrulmuş pirinç yiyebilir
Pirinç nişastası pudra olarak da kullanılabilir
İyi cins pirinç bir tavada kavrularak sarartılır. Bundan bir tatlı kaşığı dolusu iri şekilde dövülür veya kırılır. Sonra 2 çay fincanı su ile iyice pişirilir. Süt veya az şekerle karıştırılarak günde 2-3 defa içilir. Dizanterinin tedavisinde iyi bir yardımcıdır
SOĞAN
Uçucu yağ, zamk, şeker ve serbest fosfor asidi içerir
Gıda maddesi olarak her ülkede kullanılır. Çok eskiden beri bilinen bir şifa bitkisidir. Ezik ve berelenmeler, mafsal ağrılarında, kanser çıbanlarında ve podagra’da soğanın bal ile veya balsız kullanılması çok şifalıdır. Gerçekte soğan gibi çok taraflı kullanım imkânı olan çok az bitki vardır.
Yeteri kadar yenilir ve aşırıya gidilmezse mideye rahatlık verir, hazmın kolaylaşmasına yardım eder, gazı defeder, idrarı etkiler.
Soğanın sütle pişirilmesinden elde edilen sıvıdan sabahları aç karnına ve akşamları 1’er lt içilirse bağırsak kurtlarını öldürür.
Kıyılmış bir soğan üzerine ¼ lt su ilave edilerek 1 gece bekledikten sonra süzülüp 3-4 gün boyunca aç karnına içilmesi bağırsak kurtlarını öldürüp dışarı atar.
Sabahları ve akşamları tavada kızartılmış yarımşar soğan yemek veya dilim dilim kesilip ¼ lt şekerli suda kaynatılarak yapılan çaydan yine sabah ve akşamları 1 er çay fincanı içmek balgam söktürür ve dışarıya çıkmayı kolaylaştırır.
Bal ile pişirilen soğandan günde 2-3 defa olmak üzere 3-4 yemek kaşığı dolusu yemek idrar zorluğunu tedavi eder.
Eşit ölçüde soğan ve biberiye (rozmarin), yarısı şarap yarısı su olan bir karışım içinde kaynatılıp içilirse bağırsak gazını yok eder ve ödem için çok etkili bir ilaç olur Ağır böbrek ödemlerinde tedaviye güçlü bir yardımcı olacak değişik tarif ise şöyledir.
Büyük bir soğan ile ¼ lt sütten çorba yapılır ve günde 3 defa bu çorba içilir Bu arada öğleden evvelleri ve sonraları yağda kızarmış soğanla 125 gr ekmek yenilir Susuzluğu gidermek için ise çok az içecek alınır 2 hafta sonra hasta sağlığına kavuşur.
500 gr Soyulmuş, doğranmış soğan üzerine 1 lt su, 80 gr Bal, 400 gr Şeker melası konulup ağır ateşte 3 ila 4 saat pişirilir Sonra bu karışım soğutulur İnce bir süzgeçten geçirilir ve cam kavanozlara konur Kullanılacağı zaman hastaya günde 4-6 yemek kaşığı dolusu ısıtılarak verilir Bu ilaç soğuk algınlığından oluşan bütün boğaz ve göğüs hastalıklarında fevkalade şifalıdır Gıcıkta, öksürükte, göğüs zarı iltihaplanmalarında, kan tükürme ve benzeri hastalıkların tedavisinde de güçlü bir yardımcıdır Derhal balgam söker, ateşi düşürür, iltihabı yok eder İlerlemiş verem hastalığında hastanın rahat balgam sökmesine ve geceleri rahat uyumasına yardımcıdır
Soğan öz suyuna şeker katarak günde 20-30 gr alınırsa öksürük, nefes darlığı, nefes tutulması, özellikle yıllanmış ve kronikleşmiş göğüs nezlesi ve hatta ödemde çok iyi bir ilaç kullanılmış olur.
Bir baş soğan ezilir, bir bardağa konup üzerine üzüm sirkesi ilave edilerek 1 saat bekletip süzüldükten sonra kalan su miktarı kadar bal ilave edilmesiyle elde edilen sıvıdan her ½ saatte bir 1 tatlı kaşığı alınması halinde özellikle ihtiyar kimselerin öksürüğüne karşı iyi bir ilaçtır.
Bir başka öksürük ilacı da buğuda pişen soğandır Böyle pişirilen soğana nöbet şekeri ilave edilip iyice sıkılır ve elde edilen sudan her 2 saatte bir 1 tatlı kaşığı dolusu içilir Bu ilaç, nezle ve öksürüğe bağlı salgın hastalıklarda kendini ispatlamıştır.
Soğan şurubu, soğuk algınlığı ile oluşan boğaz ve göğüs hastalıkları, gıcık, akciğer zarı iltihabında günde 4-6 yemek kaşığı dolusu alındığında mükemmel bir ilaç görevi görür.
Soğan tentürü; hazma yardımcı, iştah açıcı, gaz defedici etkisi ile ağır yemeklerden sonra 1-2 damla alınması halinde oluşabilecek karın ağrılarına karşı iyi bir ilaçtır Aralıksız süren çok iltihaplı öksürüklerde, kulak uğultusu, alında duyulan baş ağrısı ve çene ağrısında, günde birçok kere, 3-4 damla kullanılır Bu tentür ayrıca: iştahsızlıklarda, karın ağrısında, göğüs ağrılarında, mesane hastalıklarında, kolitte, bağırsak gazı ve hemoroidden oluşan kramplarda da kullanılabilir
İyice ezilen soğanın alkol içinde bekletilmesi ile elde edilen ilaç hazımsızlığa, gaza ve kabızlığa karşı çok iyi netice verir Günde 3 defa 10 ar damla kullanılır
Haricen kullanımlarda: Soğan özsuyu, sıcak haşhaş yağı veya zeytinyağı ile karıştırılarak günde birkaç damla kulağa damlatılması halinde romatizmadan oluşan kulak uğultusuna karşı mükemmel bir ilaçtır Sadece soğan özsuyu da pamuk üzerine birkaç damla damlatılıp kulağa sokulursa, kulak uğultusuna karşı çok iyi geldiği söylenir
Yağda kavrulmuş soğandan yapılan sargı; boğaz ağrısına, boğaz çıbanlarına, mafsal tutulmasına, soğuktan donan organlara şifa verir Ayrıca sertleşen yaraları da yumuşatır Bu sargı çiğ soğanın ezilmesiyle de yapılabilir Yine kavrulmuş soğanla yapılan bu sargı, dayanılabilecek kadar sıcak olmak kaydıyla, romatizmal kulak ağrılarında kompres olarak da kullanılabilir
Külde yarı pişmiş bir soğan çıbanları olgunlaştırmak ve patlatmak için konulabilir
Soğuktan donan uzuvlar için de çiğ soğan kullanılır İnce ince kıyılan soğanın üzerine ince bir tabaka tuz serpilir ve bir bardakta suyu çıkana kadar birkaç sat bekletilir Soğuktan şişen yerler, uyumadan evvel, bu su ile cilt emene kadar iyice ovulur Bu soğan suyu, bir sargı bezine emdirilerek şişmiş yerlere sarılabilir
Nezleden oluşan burun iltihabına, soğan tentürü tavsiye edilir 4 damla tentür biraz su ile inceltilip günde 2-4 defe buruna çekilir Burada dikkat edilecek husus derinlere kadar çekmemektir Zira baş ağrısına neden olabilir
Bir soğanla yapılan çay çocukların başındaki konakları yok eder Kokuşmuş, iltihaplanmış çıbanları iyileştirir
Ezikler ve berelenen yerler soğan suyu ile ovulursa acısı hafifler
Soğan ayrıca siğilleri ve nasırları yok etmek için de kullanılır Bunun için bir soğan 24 saat boyunca sirkede bırakılır sonra ortadan ikiye kesilir Rahatça ayrılan soğan tabakası nasırın üzerine sarılır Bu işlem günde 3 defa tekrarlanır Birkaç gün sonra nasır dışarı çekilebilir
Siğillerin birkaç kez soğan suyu ile ovulması ve gece üzerine bir parça soğan sarılması ile yok olması sağlanır. Ancak her zaman başarılı olmayabilir
Arı, böcek sokmalarında en çabuk etki eden ilaç soğan suyudur. Sokulan yer soğan suyu ile ovulur.
Soğan suyu tek başına veya sirke ile dikkatlice buruna çekilirse burun kanaması durur
Soğan tentürü yapılışı: Aynı ölçüde soğan suyu ve alkol karıştırılıp 8-14 gün sıcakta bir yerde bekletilir ve sonra filtre edilerek kullanılır
SARIMSAK
Kükürt içeren yağ, uçucu yağ, alisin denilen antibiyotik etkili bir madde ve sarımsak yağı içerir. Özsuyu yakıcı sert bir lezzette, kokusu kendine hastır.
Sarımsak; iştah açtığı, mideyi kuvvetlendirdiği, bağırsak gazını defedici ve kramp dindirici etkiye sahip olduğu için, sevilen mutfak baharatlarındandır.
Sarımsakta A ve C vitaminleri vardır Bağırsaklarda aşırı kokuşmayı önler, toplanan gazı defeder, tansiyonu düşürür, anti bakteriel olarak mide ve boğaz rahatsızlıklarında kullanılır Ayrıca küçük ve en küçük damar sistemini etkiler Özellikle arteriosklerotik değişimlerde etkilidir Dizanteri ve amipli dizanteride de etkisi bilinir.
20 gr Taze sarımsak ezilir, 1 lt su içinde bekletilir ve süzülür Elde edilen sıvı bağırsakları hareketlendirir, ayrıca idrar söker ve sindirime yardımcı olur.
Sarımsak dişleri kavrulup ekmekle yenilirse sıtma nöbetinden koruyucu bir ilaç olur.
Birkaç diş sarımsak sütle birlikte kaynatılıp sıcak iken içilirse kolit için çok iyi geldiği söylenir.
20 gr Sarımsak suyu,1/4 lt sıcak sütle karıştırılıp sabahları aç karnına içilirse bağırsak kurtlarını yok eder.
Sarımsak haricen de nasır ilacı olarak kullanılır Bir parça sarımsak nasırın üzerine konulup sarılır ve 3 gün tekrarlanır, uyuz illetine, bit sirkesi ve bite karşı kullanılır.
Sarımsak dişleri kavrularak yaralara, çıbanlara, bütünüyle ağrıyan dişlere sargı şeklinde konulur Ayrıca romatizmal ve gudde şişkinliklerinde de pansuman olarak kullanılır.
LAHANA
Şifalı bir ilaç olarak salamura şekliyle kullanılır Bu salamura bitki asidi içerdiği için mükemmel bir hazım ilacıdır Ayrıca bozuk gıda yemekten meydana gelen mide zehirlenmesinde bozuk gıdanın çabucak dışarı atılmasını sağlar Hazım suyunu artırır, mide ve bağırsakları iyice temizler Bunun için günde 3 kere 1-2 yemek kaşığı dolusu temiz salamura suyu içilir Bu su uykusuz geçen bir geceden sonra duyulan bitkinliğe karşı da kullanılır Bu amaçla sabahları kahvaltıdan ½ saat evvel 2 yemek kaşığı salamura suyu içilmelidir Lahana salamurası vücuttaki hastalıklı, çürük sıvıları ve gazları bile dışarı atar Mideyi güçlendirir, kan oluşumuna yardım eder, yüze sağlıklı bir renk verir.
Nikrise karşı bolca lahana turşusu yenmesi önerilir.
Taze lahana yapraklarından çıkarılan özsudan sabah ve akşamları 2-3 yemek kaşığı dolusu alınırsa mideyi tamamen boşaltır, iç yanmasını alır, tüm hastalıklı unsurları tahrip eder.
Haricen kullanımda temiz salamura suyu, taze yaralara, cerahatli eski yaralara, iltihaplara, baş ağrısına, lumbagoya, ezik ve berelere pansuman yapılarak şifa veriri İltihaplanmaları çabuklaştırır, ağrısını hafifletir.
Arı sokmasına da tavsiye edilir.
Not: Fıçıdan lahana salamurası almadan evvel suyun yüzünde oluşan zehirli tabakayı dikkatlice alıp atmalıdır Lahana salamurası az tuzla yapılmalıdır Salamurayı kurarken içine bolca ardıç meyvesi ilave edilirse lahana da, salamura suyu da o kadar şifalı olur Eğer üzüm kullanılacaksa, bunu lahananın içine yerleştirmeli ya da üzüm yerine bira şarap ilave edilmelidir.
KEREVİZ
Bileşiminde Apiin, asparagin, şeker, bitki özü, nişasta vardır.
Kerevizi çok yiyenlerin nikristen ve romatizmadan korundukları iddia edilir Ancak kökler pişmiş olarak yenmelidir Kökler küçük küçük doğranıp iyice yumuşayıncaya kadar kaynatılır Kaynatılan bu su içilir Yumuşak pişmiş kereviz parçaları süt, un ve küçük hint cevizi ile kaynatılarak lapa yapılıp sıcak iken ekmek veya patates ile yenir Günde mümkünse 2 kök kereviz böylece yenilirse nikristen bükülmüş, felç gibi olmuş kimseler tamamen sağlığa kavuşur Sinir zafiyetine karşı da kereviz tavsiye edilir Ya çay olarak yukarda anlatılan şekilde kaynatılıp yahut et suyunda irmik, pirinç ile yahut yumurta ile çorba yapıp içilir Yumurtalı çorbası mideyi de güçlendirir.
MAYDANOZ
Bileşiminde uçucu yağ, bu yağda apiol, katı yağ, yapışkan madde, şeker ve kireç vardır
Maydanoz idrar söktürücü, iştah açıcı, hazmı kolaylaştırıcı ve aynı zamanda böbrek, mesane ve cildi faaliyete geçiren etkisiyle vücutta ayrışan zararlı maddelerin atılmasını sağlar Bunun için maydanoz kökleri kullanılır
8-10 gr Kök, 1/4 litre su ile kaynatılır Bu çay hazım zafiyetine, bağırsak gazlarına karşı, böbrek ağrılarında, kan dolaşımı bozukluğunda ve ödemde kullanılır Ayrıca taş sancılarında, dalak ve karaciğer hastalıklarında, sarılıkta (günde 2-3 çay fincanı) içilir Taze yeşil yapraklarından yapılan çayı da aynı şekilde ödeme karşı şifalıdır.
Tohumu idrar söktürücüdür İdrar zorluğu ve böbrek ödeminde kullanılır (4-5 gr üzerine yarım litre su) Günde 3 defa 1 yemek kaşığı dolusu içilir.
Maydanoz yağı kanlı işemeye, idrar yolları iltihaplanmasına, prostat iltihaplanmasına, böbrek ve mesane taşlarına karşı kullanılır (Günde 3 damla şeker üzerine)
Taze bitkilerinden çıkarılan özsu, et suyu ile alınırsa sıtmaya şifalı olur.
Maydanoz çayı ve yağı yerine tentürü de aynı şifalı etkiye sahiptir (sabahları, öğlenleri ve akşamları 15’er damla alınır)
Yaprak çayı şişkin, iltihaplı, devamlı çapaklanan gözleri temizlemek için şifalıdır. Her gün bu çayla gözler yıkanmalıdır. Aynı etki taze bitkinin özsuyunda da bulunur. Ancak bu özsu inceltilerek kullanılmalıdır.
Bitkiden çıkarılan özsu keten bir beze içirilerek hıyarcık denilen gudde tümörlerinde, berelenmelerde, iltihaplı yaralarda, memedeki süt düğümlerini dağıtmak için, tümörlerde ve böcek sokmalarında yakı olarak kullanılır. Aynı etkiyi taze yaprakları ezerek yapılan yakılar da gösterir. Bu merhem bitlere kaşı ilaçtır.
Maydanoz tentürü yapılışı: Taze maydanoz yaprağı ve saplarından çıkarılan 1 ölçü özsu, aynı ölçüde şarap alkolü (%60 lık) ile yahut kuvvetli bir tahıl alkolü ile karıştırılarak yapılır.
NANE
Hoş kokulu uçucu yağ, (bunun esas unsuru menthol ve menthon’dur) acı ekstraktif madde, limonen, tanen, pinen, phellandren, zineol, isobaldriansaure v.s ihtiva eder
Nane çabuk etki eden, gaz defedici, kramp dindiricidir. Çay olarak 2-5 gr üzerine yarım litre kaynar su ilave edilerek, mide ve sinirleri güçlendirici ilaç olarak mide kramplarında, kusma, kolik, gaz, ishal, histeri gibi durumlarda, alt karın ağrılarında, bağırsak tembelliğinde, asabi mide hazımsızlığında sabahları ve akşamları birer fincan içilir Migrende de şifalı olduğu söylenir Genellikle sinir ağrılarında kullanılır Mümkünse sıcak içilmelidir Hafif terletici ve mensturasyona yardımcı etkisi vardır Nane mide sinirlerinin rahatsızlığı sebebiyle oluşan şiddetli karın ağrılarını en emin ve en çabuk şekilde iyileştirir
Nane yarı su, yarı şarap karışımı içinde kaynatılıp bir süre devamlı içilirse alt karın ağrılarını dindirir.
Sindirim rahatsızlıklarında, kolikte, rahim koliğinde, 2 ölçü nane, bir ölçü anason, 3 ölçü portakal kabuğu, 1 lt tahıl şarabında 8-10 gün bekletilip filtre edilir ve şişelere doldurulur. İhtiyaç olunca 1 yemek kaşığı dolusu alınır. Bu formülü gramla anlatırsak: 40 gr nane, 20 gr anason, 60 gr. Portakal kabuğu, 1 litre buğday şarabı
Nane yağı bir parça şeker üzerine veya 1 bardak suya 10-15 damla damlatılıp içilirse baş ağrılarına, kulak ağrılarına, bulantıya ve alt karın ağrılarına çok iyi gelir. Birçok hallerde şu ilaç çok çabuk etki eder 1 gr Nane yağı, 44 gr şaraplık alkolde eritilip şekerli suya 30-60 damla damlatılır İshale ve koliğe karşı kullanılır Şeker üzerinde alınırsa sadece 20 damla.
Nevraljide, nikriste ve romatizmal ağrılarda ağrıyan yerler nane yağı ile ovulmalıdır. Diş oyulmuş ağrıyorsa, biraz pamuk üzerine 1 damla nane yağı damlatıp diş oyuğuna sokulmalıdır Ezilmelerde, berelenmelerde, kanlı basurda, romatizmada, şişliklerde ve emzikli annenin memesinde oluşan süt düğümlerinde nane bitkisi ile sargı yapılırsa ağrı hafifler ve şişlikler dağılır.
Nane çayı kramp dindirici olarak banyo sularına ilave edilir. Zafiyet durumları için şöyle bir banyo önerilir: Nane yağı, biberiye yağı ve yabani kekik yağı iyice karıştırılır. İçine iyice eriyecek kadar buğday şarabı ilave edilir. Sonra bu karışımdan 20 damla bir banyo dolusu suya karıştırılır. Bu kokulu yağ, su ile iyice karıştırılır. Banyo yapacak kimse kendisini ve banyoyu iyice kapatacak şekilde bir bezle örtmelidir. Büyük faydası olan bir banyodur.
Nane pek çok bitki karışımlarıyla çeşitli hastalıklarda iyileşmeye yardımcı ya da tedavi edici olarak kullanılır. Biz bu anlatımda en sade ve her evde uygulanabilir olanları seçtiğimiz için onlara yer vermiyoruz.
FESLEĞEN
Uçucu yağ ihtiva eder
Hoş kokulu, ateş düşürücü bir ilaç olarak kullanılır
Çayı 1 yemek kaşığı dolusu üzerine ¼ litre kaynar su koyarak hazırlanır Öksürüğe ve kusmaya karşı kullanılır Tohumlarından yapılan çay nezlede, idrar yollarının iltihaplanmasında kullanılan çok iyi bir ilaçtır Ayrıca soğuk olarak ateşli hastalara ferahlık verir Bu çay balgam söktürücü ve sindirimi güçlendiricidir Fesleğen beyaz şarapla yahut bitkisel yağla kaynatılırsa, süreğen kabızlığa karşı iyi bir ilaç olur
Fesleğen çayı gargara suyu olarak anjin, kuşpalazı ve ağız iltihabına karşı kullanılır Ciltteki çatlaklar, yarıklar yıkanır Daha iyisi bunlara fesleğen merhemi sürülür ve çatlayan dudaklarda, loğusa hanımların meme çatlaklarında kullanılır Kral merhem denilen bu merhemin iltihap toplayıcı özelliği vardır
Fesleğen merhemi: Taze bitkinin özsuyu, talk pudrası, katı yağ veya tuzsuz taze tereyağı iyice karıştırılarak yapılır
Kral merhem: İltihabı toplar 9 ölçü zeytinyağı, 3 ölçü sarı balmumu, 3 ölçü reçine (kolophonium), 2 ölçü terebentin, 3 ölçü koyun içyağı bir ezme makinesinde iyice karıştırılarak hazırlanır.
HAVUÇ
Uçucu yağ, karoten, karotin, hydrakarotin, protein, şeker ve tuzlar içerir
Çocuklar için havuç özsuyu çok mükemmel bir ilaçtır. Kabuğu kazınmış havuç çocuklar için en iyi bir gıda olduğu kadar, bağırsaklardaki kurtları yok eder. Ayrıca havuç iyi bir idrar söktürücüdür
Havucu pres ederek çıkarılan suyu nöbet şekeri ile kaynatılarak yapılan şurubun tün solunum yollarında oluşan nezleyi iyileştirici ve özellikle çocuklardaki göğüs balgamını söktürücü etkisi vardır
Sabahları aç karnına yenilen taze havuç bağırsak kurtlarını yok ettiği gibi kabızlığı da önler
Havuç suyu gibi, çok ince rendelenmiş, ezilmiş havuç çocuklarda görülen kansızlıkta ve raşitizme karşı çok faydalıdır
Kusma ve ishal ile ağır su kaybına uğrayanlar için havuç çorbası çok değerli bir gıdadır. Kaybolan vücut suyunu tehlikesizce ve süratle takviye eder. Bebekler bunu severek yerler. Her öğünden sonra onlara doyma hissi verir hem de bağırsak bakterilerine karşı antiseptik etki eder.
Rendelenmiş havuç yara ve çıbanlara sarılan halk ilacıdır. Havuç suyu evvelce kanser ilacı olarak da kullanılırdı. Havuçtan çok iyi bir yanık ve yara merhemi de yapılır.
Yara ve yanık merhemi yapılışı: Tuzsuz, taze tereyağı toprak bir kapta eritilir, sonra bir o kadar ince rendelenmiş küçük havuç ilave edilip hafif ateşte 4-5 saat buğulandırarak iyice merhem kıvamına gelene kadar pişirilir. Sonra keten bir bezden sıkılır ve merhem olarak kullanılmak üzere saklanır.
Şifa bölümündeki diğer içeriklere aşağıdaki konu başlıklarına tıklayarak kolayca ulaşabilirsiniz... |
||
Fahire Öztekin Arşivinden | ||
İncelikli Beslenme | ||
Bitkilerle Şifa | ||
Şifalı Bitkiler 1 | ||
Şifalı Bitkiler 2 | ||
Şifalı Bitkiler 3 | ||
Besinler ve Evren Gücü | ||
Şifa Sevgidedir | ||
Her Telden Şifa Teknikleri | ||
Geleceğin Şifacısı | ||
Varedenle Varedilenin Sonsuz Dansı Şifa | ||
Bedensel Şifacılık |