Şifalı Bitkiler 2

 

Şifalı Bitkiler 2

HİNDİBA, ACIMARUL
(Cichorium intybus)

İnulin, acı ekstraktif madde, yapışkan bitki özü, reçine, şeker, potas, karbonat v.s içerir.

Saplar ve çiçeklerden şifalı bir çay yapılır. (10- 20 gr üzerine yarım litre kaynar su) Bu çay iştah açıcıdır. Karaciğeri, dalağı, böbrekleri temizler. Safranın aşırısını alıp idrarla atar. (3-4 gün birer çay fincanı içilmeli) Sarılığa, hipokantriye ve histeriye şifalıdır. Köklerden yapılan çay da aynı etkiye sahiptir. (15-25 gr kök, yarım litre su ile yarısı kalana kadar kaynatılır) Her iki saatte bir yemek kaşığı dolusu alınır.

İlkbaharda yapraklar ve kök pres edilir, gün boyunca küçük porsiyonlar olarak (30-90 gr) kaşıkla içilir. Sindirim zafiyeti ve iç organların iltihaplanmasından oluşan aşırı zayıflamalara ve iskorpit için iyi bir ilaçtır. Çözücü, ter ve idrar söktürücü etkisi sebebiyle kabızlığı giderdiği için karaciğer ve dalak tıkanmalarında, guddelerin sertleşmesinde, sıracada, sarılıkta, ödemde, sıtmada, hipokantride ve melankolide tavsiye edilir.

Kökten elde edilen sütümsü bitkisel usareden 3-4 yemek kaşığı dolusu, bir çay fincanı süte karıştırılıp içilirse kanı temizler ve bahar kürü şeklinde bazı karaciğer ve hemoroid ağrılarında ilaç olarak tavsiye edilir.

Kökten yapılan çay, (10-25 gr. kök, yarım litre su) müsekkin ilaç olarak, göğüs ağrılarında, akciğer hastalıklarında ve veremde kullanılır. Yemek kaşığı ile alınır. Kanlı balgam çıkaranlar günde 3 yemek kaşığı dolusu taze çıkarılmış özsudan içmelidir.

Hindiba ruhu, atropide (kanla beslenemeyen organın dumura uğraması) şifalıdır. Zayıflayan organ günde iki defa bununla ovulmalıdır.

Hindiba kökü haşlanıp bir torbaya doldurulur ve ağrı veren iltihaplı yerlere, aşırı yemekten sıkıntı duyan mide üzerine günde 3-4 kere sargı şeklinde konulmalıdır. Bu sargı, yarısı hindiba yarısı peygamber çiçeğinden yapılırsa, göz yaralanmalarına ve konjoktiviteye tavsiye edilir.

Kan temizleyici ve idrar söktürücü iyi bir çay (15 gr. yabani hindiba kökü ve 15 gr hindiba kökü) karışımından yapılır. Ayrıkotu kökü de ilave edilebilir. Hepsi küçük küçük iyice ufalanır, kaynatılıp süzülür, günde 1-2 fincan içilir.

Kan temizlemek için 4 ölçü hindiba kökü, 4 ölçü ayrıkotu, 4 ölçü yabani hindiba kökü ve bir ölçü rezene tohumundan yapılan çay faydalıdır.

KARA HİNDİBA, YABANİ HİNDİBA
(Leontodon taraxacum)

İnulin (kökte özellikle sonbaharda), sütünde taraxazin (acı madde) ve taraxazerin, ayrıca tanen, tuzlar v.s içerir.

Yapraklarından kanı temizleyici şifalı, serinletici salata yapılır. Bahar kürlerinde günde 2-3 defa 1 tatlı kaşığı özsu içmek yararlıdır.

Bitkinin bütününden yapılan çay, mide ve idrar kanalı mukozalarını etkileyecek ifrazatı artırır. Kanı temizler. Ayrıca karaciğere, toplardamarlara, barsak mukozasına etki eder ve kabızlıkta, karaciğer ağrılarında, sarılıkta, hemoroid de, dalak, karaciğer tıkanıklıklarında başarıyla kullanılır. Çayı 4-5 gün boyunca sabahları ve akşamları yarım çay fincanı içilir.

Kökten yapılan çay, (15 gr üzerine yarım lt su ile) özellikle hemoroide, kabızlığa ve diğer alt karın organları hastalıklarında tavsiyeye değer.

Kök ve yapraktan yapılan çay kan temizleyici özelliğinden dolayı cilt hastalıklarına da yararlıdır.

Tüm çaylar uzun süre devamlı içilmemelidir. Sindirim organlarını zedeler.

Hemoroid ilacı: 15 gr karahindiba ekstresi, 15 gr ayrıkotu ekstresi, 15 gr. şarap tortusu, 15 gr. taflan özsuyu ve 180 gr. su karışımıdır. Günde bir yemek kaşığı dolusu alınır.

Kan temizleme ilacı: 4 ölçü karahindiba kökü, 4 ölçü hindiba kökü, 4 ölçü ayrıkotu kökü, 1 ölçü rezene tohumu. Kökler ince ince kıyılır, ezilir ve yarım lt. su içine bu karışımdan 10-15 gr. konup kaynatılır.

DEREOTU
(Anethum graveolens)

İçeriğinde uçucu yağ, karvon, terpen (limonen) phellandren vardır.

Tohumlarının ısıtıcı, kramp dindirici özelliği vardır. Hafif uyarıcı, balgam söktürücü etki eder. Böbrek hastalıklarında asla kullanılmamalıdır.

Tohumlardan ya da pudra –haline getirilmiş tohumlardan yapılan çay, karın ağrıları, gaz, kolik için harikulade bir ilaçtır. Şarapla kaynatılırsa, karın sancılarını ve geğirmeyi hafifletir, organların her türlü nezle durumunu yok eder.

Dereotu tıpkı anason ve rezene gibi geciken aybaşı kanamalarına karşı şifalıdır. Kimyon yerine de kullanılabilir. Çayını yaparken süt yahut şarapla kaynatılabilir.

Çiçekleri ve filizleri de çay olarak kullanılır. Sütte kaynatılarak yapılan çay annelerin sütünün çoğalmasına yardım der. Altkarın rahatsızlıklarında dereotu çayı bütün diğer ot çaylarından önde gelir. Uykusuzlukla mücadele etmede dereotu çayı çok etkilidir. Yatmadan evvel içilmelidir.

Rahim ağrılarına karşı dereotu çayının buharına oturulmalıdır.

Tümörlerin ağrılarını dindirmek için dereotu likit yağ içinde kaynatılıp tümörlere sarılır.

Dereotu yağı, şeker üzerine 20-25 damla konulup yenirse, kusmayı ve hıçkırığı dindirir.

İltihaplı gözler dereotu çayı ile yıkanır yahut taze dereotu kökü ezilip, göz kapakları üzerine konur.

KEKİK
(Thymus vulgaris)

İçeriğinde uçucu yağ ( Thymianöl, thymol, karvakrol, p-zymol, l-pinen, menhen, borneol v.s. Bulunur.

Çayı alt karın kramplarında (aybaşı ağrıları), kolikte, baş ağrısında ve balgamlanmalarda, mide krampında ve sıraca da kullanılır. Boğmacaya karşı da çok faydalı olduğu görülmüştür. (15 gr kekik 100 cc kaynar suya atılır, 10 dakika bekletilir ve bal ile tatlandırılır. Her saatte 1 yemek kaşığı dolusu alınır.) Çocukların inatçı öksürüklerinde de çok faydalıdır. Sık sık 1 tatlı kaşığı dolusu, büyüklere ½ yemek kaşığı verilir.

Kekik ekstresi de solunum yollarının her çeşit akut ve kronik nezlesinde balgam söküyor. Veremde öksürük gıcığını hafifletir. Anfizemde nefes darlığını hafifletir, balgam söker ve bitkinliği azaltır.

Akciğer iltihaplanmasının ilk devresinde, kuşpalazında ve difteri de balgam atmasını kolaylaştırır.

Kekik yağı akciğer balgamlanmasında kullanılan iyi bir ilaçtır. (bir kalıp şekere birkaç damla damlatılır ve hasta bunu emer.)

Kekik yağı romatizma ve felçte friksiyon yapmak için kullanılır.

Burkulmalarda, ezik ve berelenmelerde ekstresi veya tentürü o yerleri ovmak için, çıbanları yıkamak için ve sargı ilacı olarak kullanılır.

Kekik çayı sinirleri güçlendirmek için özellikle sıracalı çocukların banyo suyuna katılarak kullanılır.

Kekik çok farklı şekillerde kullanılabilir.

Kahvaltı çayı olarak: 1 ölçü kekik, 10 ölçü çilek yaprağı karıştırılıp üzerine kaynar su dökülür, 10 dakika bekletilip içilir.

Kekik şurubu olarak: 25 ölçü kekik üzerine 45 ölçü kaynar su döküp 10 dakika bekletilip süzülür. Bu sıvı içine 85 ölçü şeker ilave edip şurup kıvamına gelene kadar kaynatılır. Ya da,

50 gr. kekik 1/3 litre su ile 5-10 dakika kaynatılıp pişen ot iyice pres edilerek süzülür. Elde edilen sıvıya yarım kilo nöbet şekeri ilave edilip şurup kıvamına gelene kadar kaynatılır.

Merhem olarak: her birinden birer ölçü olmak üzere, lavanta yağı, karanfil yağı, tarçın yağı, kekik yağı, limon yağı, eter, küçük Hindistan cevizi yağı ve 240 ölçü şaraplık alkol karıştırılır. Birkaç gün sık sık çalkalayarak serin bir yerde bekletilir. Sonra filtre edilir ve kullanılır. Bu karışım Almanya da eczanelerde satılmaktadır.

Boğmaca çayı: 2 ölçü kekik, 5 ölçü ökseotu, 50 ölçü bal iyice karıştırılarak yapılır. Her saatte bir tatlı kaşığı dolusu içilir.

YABANİ KEKİK
(Thymus serpyllum)

Bileşiminde uçucu yağ (kekik yağı), zymol, thymol, karvakrol v.s. ayrıca reçine, protein, tanen v.s. ihtiva eder.

Yabani kekik daha çok haricen kullanılır. Dahilen çayı, (5 gr üzerine ½ litre kaynar su olarak yapılır.) Müzmin öksürükte, kansızlıkta, aşırı safra teşekkülünde ve mesane hastalıklarında şifalıdır. Ayrıca iyi bir mide ilacıdır. Göğüs ve akciğerleri temizler. Özellikle asabi durumlarda, migrende, baş dönmesi ve göz kararması durumlarında, bağırsaklarda gaz toplamasında, böbrek ağrılarında da iyi bir ilaçtır.

Sinirleri güçlendirmek için yapılan banyolarda şöyle bir reçete kullanılır. (Yabani kekik, yabani kimyon, nane, oğulotu, mercanköşk, adaçayı, mürver çiçeği, civan perçemi, lavanta otu, eğir otu karışımı dolu banyo içine ¼ kg , çocuk banyosu için 25-150 gr. olarak hesaplanır. Bitkiler küçük bir torbaya konup ağzı bağlanır ve kaynayan suya atılıp kaynatılır. Daha sonra torba iyice sıkılıp çıkan su banyo suyuna ilave edilir. Bu karışım yerine 50-100 gr. aromatik kekik tentürü de tam banyoda kullanılabilir. Çaydan daha etkilidir.

Bu banyo metabolizmayı güçlendirmek ve beslemek için kullanılır. Ateşli hastalıklardan sonra düzelme devresinde şifanın gelişimi kolaylaştırır. Mafsalların terlemesini, terin dağılmasını çabuklaştırır. Ayrıca sinir zafiyeti (nevrasteni) durumundaki kimselere de şifalarında büyük yardımcıdır.

BİBERİYE
(Rosmarinus officinalis)

Bileşiminde uçucu yağ, reçine, acı madde vardır.

Çayı (15 -20 gr. üzerine ½ litre kaynar su) mideyi güçlendirir. Sindirim rahatsızlıklarında, mide mukozası balgamlanmasında, bağırsaklarda gaz toplanmasında, alt karın organları rahatsızlıklarında, böbrek ve karaciğer hastalıklarında, geciken aybaşı kanamalarında kullanılır.

Şarabının idrar söktürücü ve sükûnet verici etkisi vardır. Ödeme karşı iyi bir ilaçtır. Özellikle kalple ilgili ödem için (günde 3-4 yemek kaşığı dolusu sabahları ve akşamları) Ayrıca beyaz akıntı, astım, öksürük ve bağırsakta toplanan gazlara karşı (her 2 saatte 1 yemek kaşığı) kullanılır.

Biberiye yağı, gaza, kramplara ve sindirim zafiyetine karşı kullanılır.( günde 3 kere 2-5 damla şeker üzerine.)

Biberiye yağı canlandırıcı ilaç olarak da felçlere, sinir ve kas zayıflığında o bölgeleri ovmak için kullanılan bir ilaçtır.

Biberiyeden neler yapabiliriz.

1 litre beyaz şarap, bir avuç dolusu biberiye yaprağı kapalı bir kapta ve karanlık bir yerde 24 saat bekletilir. Sonra filtre edilir.

8 ölçü eritilmiş koyun iç yağı, 3 ölçü sarı balmumu ve 2 ölçü rendelenmiş küçük Hindistan cevizi 1 ölçü biberiye yağı ve 1 ölçü ardıç yağı iyice karıştırılır. Merhem olarak kullanılır.

3 ölçü biberiye ruhu, 1 ölçü lavanta ruhu karıştırılır. Temiz bir yüz cildi için güzellik ilacıdır. Saçların kuvvetli uzaması için de kullanılır.

Biberiye ruhu iki şekilde elde edilir.

45-60 gr. biberiye yaprağı, yarım litre şaraplık alkol içinde 4-6 gün bekletilir, sonra süzülüp şişelenir.

1 ölçü biberiye yaprağı, 3 ölçü alkol, 2 ölçü su karıştırılıp 24 saat bekletilir süzülür ve ovmalarda uyarıcı olarak kullanılır.

İshale karşı 2 ölçü karakafes otu (merkep kulağı) 3 ölçü adaçayı ve 4 ölçü biberiye karışımından çay yapılır, saatte 1 yemek kaşığım dolusu içilir.

Biberiye, mercanköşk, adaçayı ve nane yaprakları eritilmiş yağ içinde pişirilir. İçine merhem kıvamına gelinceye kadar balmumu karıştırılır. Biraz da biberiye yağı ve ardıç yağı ilave edilir. Bu merhem lumbago ağrılarını, zayıflayan ve felç olan uzuvları ve mide gaz sancılarında karnı ovmak için kullanılır.

ADAÇAYI
(Salvia officinalis)

Uçucu yağ (pinen, zineol, thujon, borneol), reçine, tanen, v.s. içerir.

Adaçayı verem hastalarının ve diğer akciğer hastalarının gece terlemelerine karşı etkili bir ilaçtır.

8 gr adaçayı üzerine 1/5 litre su ile çay yapılır. Günde 4 kere 1 yemek kaşığı dolusu soğuk olarak içilir. Veya günde 3-4 defa 20-30 damla adaçayı tentürü alınır. Ya da 15 gr üzerine ¼ litre su ile yapılan çaydan her iki saatte 1 yemek kaşığı dolusu içilir.

Adaçayı ile çay (10 gr üzerine 1 litre su) balgam sökmeyi çabuklaştırır ve mide boğaz iltihaplarında şifalıdır. Ayrıca ishali tedavi eder. (günde 3 kere 1 fincan)

Öksürük ve nezlede bal veya beyaz sirke ilave edilirse daha şifalı olur. (Günde 10-12 defa birer yemek kaşığı dolusu sıcak içilir.)

Adaçayının kuru yaprakları ovularak yemek üstlerine konursa çayı ile aynı etkiyi yapar.

Adaçayı aynı ölçüde pelin otu ile karıştırılırsa, mideyi güçlendirir ve ishali tedavi eder.

Tentürü damla şeklinde (30-50 damla) hafifleyen ishal durumlarında kullanılır. Ayrıca aşırı balgam çıkarmaya karşı da kullanılır.

Uzun süren öksürük, grip ve boğmacaya karşı yapraklarından süt ile yapılan çay yararlıdır.

Eski ve iltihaplı yaralar ve çıbanlar için adaçayının yaprakları kaynayan suya atılıp 5 dakika kaynatılarak iyi bir yara onarıcı elde edilir. Yaraya koyarken taze kaynatılmış olması önemlidir.

Adaçayından yapılan çay gargara suyu olarak da kullanılır. Boğaz, ağız ve bademcik iltihaplarında, ayrıca yutma zorluğunda, öksürük, iskorbit, diş etlerinin yangısında ya da sallanmasında, ağız iltihabında, küçük dil iltihabında, damak iltihabında ve aşırı salya ifrazatında gargara olarak yararlıdır. Ancak kullanırken sıcak olmalıdır.

Kurutulup pudra haline getirilen yapraklardan diş tozu olarak istifade edilebilir. Kolayca kanayan dişler için de tavsiye edilir.

Adaçayı ruhu, 15 damla adaçayı yağı, 10 gr inceltilmiş şarap alkolü karışımıdır. Romatizmadan kaynaklanan ağrılı yerlere sürülür.

Adaçayı tentürü elde etmek için 1 ölçü kıyılmış adaçayı yaprağı üzerine 10 ölçü alkol döküp 8 gün bekletilir. Sonra filtre edilir. Günde 3-4 kere 20-30 damla alınır. Gece terlemelerine karşı başarılı bir ilaçtır.

3 ölçü adaçayı, 2 ölçü melekotu, 2 ölçü pelinotu, 1 ölçü hindiba, 1 ölçü ezilmiş ardıç meyvesi karışımından çay yapılır. 2 saat aralarla 1 yemek kaşığı dolusu alınır. İyi bir kan temizleyicidir.

3 gr adaçayı, 3 gr sığırkuyruğu, 3 gr sinirotu üzerine ½ lt kaynar su dökülür. 10 dakika bekletilip süzülür. 2 yemek kaşığı dolusu bal ilave edilir. Her saatte 1 yemek kaşığı dolusu alınır. Astıma yararlıdır.

SİNİROTU
(Plantago lanceolata )

Bitki acı ekstraktif madde, tanen asidi, yapışkan madde, tuzlar içerir

Çiçekli iken toplanan taze bitki, kökü ile beraber bahar sebzesi olarak çorba yapımında kullanılabilir. Yapraklarından çıkarılan özsu, kür yapmakta kullanılır.

815-30 gr. üzerine ½ litre su ile yapılan çayı, kan temizleyici ve balgam sökücü mükemmel bir ilaçtır. Akciğer mukozasına kuvvetle etki eder. İshal, dizanteri, mesane zafiyeti, beyaz akıntı, çok balgamlı nezle, akciğer kanamaları, bronşit, ayrıca öksürük, karaciğer ağrıları, sarılık, mide yanmasında çok şifalıdır.

Kabızlığa karşı sinirotu ve hindiba karışımı ile yapılan çay tavsiye edilir. Bitkinin kökü pişirilir veya çiğnenerek kullanılırsa diş ağrısına iyi gelir.

Çabucak yıkanan ve bir keten bezle yıkanan yapraklar ince ince doğranıp pres edilir. 1 ölçü özsu, 1 ölçü bal ile 20 dakika kaynatılır ve ağzı sıkı kapanan bir kapta muhafaza edilerek, solunum yolları hastalıklarında kullanılacak mükemmel bir ilaç elde edilir. Balgam sökücüdür.

Etkili bir göğüs çayı: Aynı ölçüde hatmi, hindiba, öksürük otu ve sinirotu karıştırılır. Bu karışımdan 60 gr. ½ lt. su içinde yarım saat kaynatılır. Sonra 15 gr. meyankökü ilave edilir. Biraz bekledikten sonra süzülür. Her yarım saatte bir yemek kaşığı içilir.

Gıcık öksürüğü için: Sinirotu, ısırgan, menekşe ve adaçayı ince ince kıyılır. Havalı bir yerde kurutulur. Sonra her birinden aynı miktarda alınıp karıştırılır ve havanda dövülür. İnce bir tel süzgeçten geçirilir. Bu pudradan günde 3 defa bir bıçak ucu dolusu su ile alınır.

Soğuk algınlığı, öksürük ve balgama karşı çay: Bir avuç dolusu sinirotu, yarım avuç öksürük otu ve birkaç yaprak pelin ¼ lt. suda 5 dakika kaynatılır ve süzülür. Sonra birkaç yemek kaşığı bal ilave edilir ve ince bir şurup kıvamına gelinceye kadar ısıtılır. Bu şuruptan her 15 dakikada 1 tatlı kaşığı sıcak olarak içilir.

İshal ve dizanteriye karşı çay: Aynı miktar merkep kulağı (karakafes otu), kadımalak, sinirotu karıştırılır. Günde iki kere bir çay fincanı içilir.

Sinirotu böcek sokmasına karşı mükemmel bir ilaçtır. Sinirotu tentürü pamuğa içirilir ve hemen sokulan yere sarılır. Birçok kere tekrarlanır. (Böcek sokması tehlikeli de olabilir. Eğer ağrı artıyor ve ateş yapıyorsa mutlaka doktor görmelidir.)

İyice ezilen taze yapraklar, iltihaplı çıbanlara da faydalıdır.

Çayı ile yapılan pansumanlar iltihaplı gözler için şifalıdır.

Orta yapraklı, geniş yapraklı ve büyük yapraklı sinirotlarının hepsi aynı etkiye sahiptir.

MÜRVER
(Sambucus nigra)

Mürver Çiçekleri Sambnigrin, valriansaure, cholin, uçucu yağ, reçine, tanen, şeker, vs. içerir.

Mürverin şifalı gücü çok eskiden beri bilinir. Terletici bir özelliği vardır. Bu bitkinin her şeyinden istifade edilir. Yapraklar, yeni açmış çiçek salkımları, meyvesi, genç filizleri ve kabuğu.

Genç yapraklarından yapılan çayı kan temizleme küründe kullanılır. 3-4 hafta boyunca günde 1 çay fincanı sabah, öğle, akşam içilir. Bu çay oldukça koyu olmalıdır. (15-20 gr. yaprak üzerine ½ litre kaynar su.) Gün boyu ara sıra yudum yudum içilmelidir. Çiçeklerinden yapılan çay (5-15 gr. üzerine ¼ litre kaynar su ) nezle ile ilgili hastalıklarda kullanılır. Öksürük, nezle, baş ağrısı, ses kısıklığı, burun boğaz ve göğse ulaşan solunum yolları nezlesi ve mide mukozasının balgamlaşmasında şifalıdır. Bu çay terlemek gayesiyle de akşamları yatmadan evvel sıcak içilmelidir. Aynı zamanda soğuk algınlığı sebebiyle ortaya çıkan baş, diş ve kulak ağrılarına ve de nefes darlığına şifalı olur.

Çocuklardaki havale ve sara’ya karşı, bitkinin iç kabuğundan yapılan pudrası yararlıdır. Günde birkaç kere bir bıçak ucu kadar verilir.

Köklerinden yapılan çay ödemde ve şişmanlıkta şifalıdır.

Mürver meyvesinden yapılan lapa kanı temizler, mide ve böbreklere şifalıdır. Meyveler sütte kaynatılıp yenirse, mideyi, böbrekleri ve mesaneyi temizler.

Haricen gargara suyu yapılır. Bunun için mürver çiçekleri üzerine kaynar süt dökerek hazırlanan bu sıvı boğaz iltihabında, küçük dil ve bademcik şişmelerinde kullanılır. Genç sürgünlerin üzerindeki yeşil kabuklar soyulup, henüz derisi kalkmamış hafif yanıklar üzerine sarılır, ihtiyaca göre bu sargılar saatte bir değiştirilir.

Mürver çayının buharı boğaz yaralarında ve kulak hastalıklarında çok şifalıdır.

Mürver çiçeği çayından yapılan sargı ve kompresler çıbanların ağrılarını alır, iltihap ve sertliklerin dağılmasını sağlar. Mürver lapası da aynı etkiyi gösterir. Kırsal kesim insanları güneş yanıklarına mürver lapası bağlar, çünkü serinletici, hoş bir etkisi vardır.

Ödem çayı: 1 ölçü kırkkilit otu, 4 ölçü meyankökü, 4 ölçü mürverin ikinci (yeşil) kabuğu

Karışımından yapılan çaydır. Günde 1, en fazla 2 çay fincanı içilir.

Kan temizleyici çay: 1 ölçü ardıç filizi, 2 ölçü akasya çiçeği, 2 ölçü çilek yaprağı, 2 ölçü ısırgan yaprağı, 4 ölçü ökseotu, 4 ölçü sandal ağacı, 4 ölçü barut ağacı kabuğu, 4 ölçü yaban mürveri kökü, 4 ölçü mürver çiçeği, 4 ölçü mürver yaprağı karışımından yapılan bir çaydır.

Terletici çay: 2 ölçü ıhlamur çiçeği, 3 ölçü papatya, 4 ölçü mürver çiçeği karışımından yapılan çaydır. Günde 1-2 çay fincanı mümkün olduğunca sıcak içilmelidir.

EBEGÜMECİ
(Malvaceae)

Ebegümeci çok miktarda yapışkan bitki özü ihtiva eder.

Bitki özü hayli bol olan 10-15 gr. yaprak üzerine veya 6-12 gr. çiçek üzerine ½ lt. kaynar su dökerek yapılan çayı, müsekkin olarak kullanıldığı gibi akciğer, bronşit, bademcik iltihabı, mukoza iltihaplanmaları, kızamık ve tüm ateşli hastalıklara karşı yapılan çaylarda karışım olarak da kullanılabilir.

Aşırı zayıflamalarda da sütle pişirilip yenmesi tavsiye edilir.

Haricen kullanımda ebegümeci çayı yumuşatıcı kompres olarak bağırsak koliğine karşı kullanılır. Yine aynı rahatsızlık için lavman olarak da şifalıdır.

Gargara suyu: Bademcik ve mukoza iltihabı için, aynı ölçüde ebegümeci, hatmi, sığırkuyruğu, ardıç karışımından yapılan çay kullanılır. İstenirse devetabanı (öksürük otu, menekşe yaprağı da ilave edilebilir.

Çay: Göğsü yumuşatmak için, her birinden 30 gr. olmak üzere anason, ebegümeci, sığırkuyruğu, yine her birinden 10 ar gr. olmak üzere sinir otu, devetabanı, ısırgan ve meyankökü, 8 gr venüs saçı, 120 gr. hatmi kökü karışımından yapılan çay kullanılır.

BİNBİR DELİK OTU Sarı kantaron
(Hypericum perforatum)

Bitki uçucu yağ, kırmızı reçine, acı ekstraktif madde, tanen ve zamk içerir.

Çay olarak karaciğer, böbrek ağrılarında, nikriste, ishallerde, kanamalarda, göğüs balgamlanmasında, mide sıkıntısında kullanılır. Çayı, 30 gr. bin bir delik otu üzerine 1 lt. kaynar su dökülerek hazırlanır, gün boyu 1-2 fincan yudumlanarak içilir. Farkında olmadan gece yatağını ıslatmalarda, asabi baş ağrılarında da kullanılır.

Aybaşı sancılarına, kansızlığa, rahim ve sinir kramplarına karşı, aynı ölçüde kırk kilit otu ve civanperçemi karışımından çay yapılır. Bu çay gençliğin buhranlı çağlarında da çok yarar sağlar.

Bitkinin yağı şişliklerde, lumbagoda, siyatikte, nikriste, yanık yaralarında kullanılacak kusursuz, çok iyi bir ilaçtır. Dahilen bir kalıp şekere 6-8 damla damlatılarak alınırsa karın ağrılarına, kan rahatsızlıklarına ve kramplara karşı şifa vericidir.

Bitkinin suyla inceltilmiş özsuyu, taze yaralardaki kanı dindirir. Civanperçemi, bin bir delik otu ile aynı etkiye sahiptir. Gerektiğinde birbirlerinin yerine kullanılabilir.

Yağı: ¼ lt. sap ve çanaklarından ayrılmış, temizlenmiş çiçek, 1lt. zeytinyağı bulunan bir şişeye konur. Ağzı iyice kapatılan şişe; özü çıksın diye, 14 gün süreyle güneşe bırakılır sonra filtre edilir.

Kansızlığa ve kan zafiyetine karşı çay: Her birinden 30 ar ölçü olmak üzere bin bir delik otu, kaşık otu, menekşe, ıhlamur çiçeği, 20 ölçü kökü ile beraber hindiba, andız otu kökü, 15 ölçü ardıç meyvesi, 10 ölçü çentiyane kökü karışımından yapılan çaydan günde 3 fincan içilir. Bu arada madeni tuzlar bakımından zengin olan sebzeler, özellikle ıspanak gibi bitkiler bolca yenir. Bol açık hava, güneş ve yürüyüş tedaviyi destekler.

İdrar yolları, mesane mukozası iltihabına karşı çay: Her birinden 2 şer ölçü olmak üzere, ıhlamur çiçeği, mürver çiçeği, bin bir delik otu çiçeği, böğürtlen yaprağı, 1 ölçü papatya çiçeği karıştırılır. Bu karışımdan 3-4 kaşık dolusu üzerine ½ lt. su ilave edilip 15 dakika kaynatılır. Günde 3 kere; yemeklerden evvel 1 fincan içilir.

 

Şifa bölümündeki diğer içeriklere aşağıdaki konu başlıklarına tıklayarak kolayca ulaşabilirsiniz...
 

Fahire Öztekin Arşivinden
İncelikli Beslenme
Bitkilerle Şifa
Şifalı Bitkiler 1
Şifalı Bitkiler 2
Şifalı Bitkiler 3
Besinler ve Evren Gücü
Şifa Sevgidedir
Her Telden Şifa Teknikleri
Geleceğin Şifacısı
Varedenle Varedilenin Sonsuz Dansı Şifa
Bedensel Şifacılık

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap