Foton Kuşağı Hikayeler 2. Bölüm

 

 

 

- 2 -

Bilge yumuşak ve sakin sesiyle anlatmaya devam ediyordu çevresini sevgi halesi gibi sarmış insanlara. Güneş gibiydi ortada, içten içe ışıyormuş gibi duran yüzüyle. Adam her zaman onun güçlü ve sevgi dolu olduğunu biliyordu, her şeye, her zaman, kötülere de iyilere olduğu gibi. Bunun için kaçırmazdı hiçbir konuşmasını, uzaktan izleyecek bile olsa da. Onun için neler söylenmiyordu ki, lehinde ve aleyhinde. Kimileri deli diyordu, kimileri biraz çatlak ama iyi bir insan, kimileri inanıyordu her söylediğine dupduru bakışlarını üzerlerinde, sımsıcak sesini yüreklerinde hissederken. Söylediği hiçbir şey yalan olamayacak kadar mantıklı, yaptığı hiçbir şey hayırdan uzak değildi. Yine de aklın almayacağı sözlere hedef oluyor ve aldırmıyordu hiç onlara. Bildiklerini çekinmeden anlatacak kadar güçlü, yaradılışı Yaradandan ötürü katıksız seven, tüm hayatını bunun için dünyaya ve insanlara adayan, sakin, gösterişsiz, ama bulunduğu yerde yürekleri ısıtan, ışıkla dolduran muhteşem biriydi.

 

"İnanmalısınız" diyordu "O var, bir gün gelecek ve sizi yeni bir boyuta taşıyacak. Sizler bildiğiniz gibi bir yaşamlık varlıklar değilsiniz. Üçüncü boyutta bulunan hiçbir varlık bir yaşamlık değildir, dünya da dâhil olmak üzere. Bilmediğiniz değişimi yaşamadasınız her an yeniden yeniden, hiç farkında olmadan. Siz sizde ölenleri fark edemiyorsunuz. Doğanları fark edemediğiniz gibi. Ne zaman ki ölüm denilen ve sizi tüm kütlenizle değişime uğratan olayı yaşarsınız, o zaman ölündüğünü düşünürsünüz. Ölüm diye bir şey yoktur dostlarım, yoktur. Siz gerçek evinize gitmedesinizdir o zaman yeni bir yolculuğa hazırlanmak için. Orada aileniz sizi bekler, karşılar, yolculuğa hazırlar ve dünyaya yollar yeniden öğreniminize devam etmeniz için. Bu yaşamın güzelliğidir. Gelir ihtiyacınız olanı öğrenir ve gidersiniz, biraz dinlenmek ve yaptıklarınızı değerlendirmek için. Sonra yeniden gelmek istersiniz. Hani bazen insanlar derler ya, "ben doğmayı istemedim siz getirdiniz beni dünyaya" diye anne babalarına yaşamda zorlandıklarında, onları suçlayarak, hayır dostlar siz istediniz gelmeyi hem de büyük bir istekle. Orada tekâmülün değerini gördünüz. Ne kadar çok şeyi daha bilmek istediğinizi ve yeniden dünyaya dönmek için uğraştınız. Daha önceki boyutlarda da aynı şeyi yaptınız. Defalarca gidip geldiniz bu günkü halinizi alabilmek için. Şimdi üçüncü boyuttaki eğitiminizi tamamlamak üzeresiniz. Burada gerçek sevgiyi öğrenecektiniz, sizlere armağan edilmiş zamanda.

Gittiniz geldiniz, bir şeyler öğrendiniz deneylerinizi gerçekleştirmek için ihtiyacınız olan iki kutup arasında gide gele. Zaman dünyayı dualite esasına taşıdı üçüncü boyutun eğitimine girmeniz için. Sizler dualitenin içindeydiniz bu zamana kadar ve şimdi zaman bitmek üzere. Dünya ve birlikte olduğu tüm yaşam bir üst boyuta, bir üst titreşime girmek için son durağa geldi.. Bu sizlere uzun zaman önce haber verildi, toparlanın yolun sonu yaklaştı diye.

İlahi planlar her insan kafilesi için belli bir zaman ayırır yeryüzünde deneyimleri yaşayabilmeleri için. Sizler ilk kafile değilsiniz burada eğitim gören. Gelip gidenler oldu şimdi titreşimi yüksek olan üst boyutlarda görevli olup sizlerin eğitimine yardımcı olan. Sadece onlar mı, hayır dostlarım daha nice boyutlardan tahmin bile edemeyeceğiniz öğreticileriniz vardı aranızda sizlere destek olmak için. Onlar her zaman sevdiler sizi, korudular, bilgilendirmeye çalıştılar. Ve siz özgür iradenizle istediğinizi yaptınız yaşamlarınız boyunca. Dünya dualitesi içinde, özgür iradenin yaşandığı muhteşem bir yerdir. Ve eğitiminizin sonunda elde edeceğiniz şey sevgi ile sevgi de yaratımdır. O' sizi vareden sevgisinden yarattı çünkü.

Onca zaman içinde ne kazandıysanız o denli kârdasınız şimdi. Çünkü Foton enerjisi olarak adlandırılan güçlü ışık seli yıkamaya geliyor Dünyayı yeni kafilelere hazırlamak için. Aslında o çoktan geldi. Neler getirmedi ki size hoşunuza giden ve gitmeyen. Ama dostlarım bilin ki her yenilik bir şeylerin yerinin terki üzerine gelir. Bu yoğun ışık akışı da dünyadan artık hayrı kalmamış bir şeyleri alıp götürecek, yerine yenilerini koymak için. Siz hoşunuza hiç gitmeyen felaket olarak adlandırılan olayları yaşarken, karada, denizde, havada, dünya ışıkla yıkanacak, yenilenecek bir gelin gibi süslenecek konukları için. Ve sizler öğrenip yaşadıklarınızla o muhteşem ışığın yine muhteşem sınavına gireceksiniz bir üst titreşimi hak edebilmek için.

Şimdi sorun kendinize tüm içtenliğiniz ve dürüstlüğünüzle, yaşamınız boyunca ne yaptınız başta kendiniz olmak üzere tüm insanlığa. Önce varlığınızı sevmekti işiniz. Ona saygı duymak ve sizde sevgiyi ve saygıyı hak eden bir özün varlığına inanarak hayatınızı o yönde kurmak. Sonra varolan her şeyin de sizin gibi olduğunu bilerek o yaşam şeklini benimsemek olmalıydı hayatınız. Siz yaratıcınızı kendi şuursal çabanızla biraz daha anlamalı ve ona göre bulunmalıydınız bu zamanda. Çünkü yaratıcınızın yaratım gücünden pay alacaktınız

küçük ve hayırlı yaratımlarda bulunmak için. Sevgi Tanrısal yaratımın esasıdır dostlarım. Sevin, korkusuzca, kaygısızca, karşılıksız gibi görünen ama karşılığını anında veren o güçle.

Böyle olanlar, korkmasınlar ışığın selinden. Onların bedeni onu karşılamaya hazır, hiç zarar görmeden yaşamlarına devam edebilmeleri için. Onlar daha sevecen, onlar daha öğretici, yol gösterici tecrübeli büyükler olarak küçüklere yol gösterecekler. Küçüklerde birlikte getirdikleri bilgi, büyüklerde deneyim. İkisi birleştiğinde yenidünya yeniden kurulacak bu gün hayal bile edemeyeceğiniz şekilde. Foton enerjisi yoğun bir ışık akışıdır, kısa bir zaman sizi karanlıkta ve soğukta bırakacak olsa da. Korkuyu atın yüreklerinizden, sevin sevebildiğinizce hiç sevemediklerinizi de içine alarak. O zaman siz de ışığınızı göreceksiniz karşınızdaki aynalarda."

Bilge sustu. Dinleyenler sustu. Zaman sustu. Şimdi gönüller konuşuyordu titreşerek Dünya değişiyordu gözlerinde. Bir şeyler oluyordu anlayamadıkları hayal gibi önlerinde. Öylece kalakaldılar bir zaman ne kadar olduğunu anlayamadan ve uyandılar sonra. Bilge yoktu yanlarında. Birbirlerine baktılar sevgiyle. Sonra sarıldı her biri yanındakine, güçle ve sevgiyle….

Güneş pırıl pırıldı üzerlerinde, hava sıcak ve ruhları aydınlık.

Aysel Ongun 4 Ekim 2008

 

 

 

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap