Foton Kuşağı Hikayeler 3. Bölüm

 


- 3 -

Adam Foton kuşağı ve onun getireceği değişimi okuyuncaya kadar ruhsal konularda hiçbir şey bilmiyordu. Tesadüfen okuduğu o kitap içinde bir şeyleri harekete geçirmiş ve merakla eğilmişti konuya biraz daha, detaylarıyla öğrenebilmek için değişik kaynaklar aramaya. Buluyordu da ve her bilgi onu heyecanlandırıyor, kendini bilgeler arasında görme isteğini artırıyordu.

Adam bilgeliğin insanlığa hizmet olduğunu düşünüyordu. Hizmete dönüşmeyen bilgeliğin bilgelik olmadığına inanmıştı. Foton kuşağı bilgisi ise bu isteğini süratle gerçekleştirmesi yönünde itici bir güç oluşturuyordu.

Adam doğuda küçük bir dağ köyünde yaşama merhaba demişti. Çok yoksul değildi ailesi ama şehir yaşamına göre öylesine eksikler vardı ki köyde, adam, adam olmak için okumaya gönderilmişti şehre. Okuyacak, iş güç sahibi olacak ve köyünde ailesinin onuru olacaktı.

Adam okudu gerçekten. Zekiydi, iyi bir işi oldu, iş dünyasında güç edindi. Parası vardı istediği her şeyi elde etmesi için. Sağlıklı ve güçlüydü. Mutluydu da kendince. Daha ne isteyebilirdi ki hayattan.

Gel gör ki Foton kuşağı altüst etmişti hayatını. İşi değerini yitirmeye başlamıştı gözünde, para pul da. Mutlu da hissetmiyordu kendini bir zamandır. İçinde köyüne dönmek isteği gittikçe güçleniyordu. Ve bir gün işlerinin tüm sorumluluğunu yardımcılarına bırakarak köyüne döndü. Köyü bıraktığı gibi görünse de adam onda yoksulluğun izlerini daha fazla görmüştü. Yoksulluk ve cehalet, zehirli bir sarmaşık gibi sarmıştı her evi neredeyse. Adam çareler düşünmeye başladı bu durumu değiştirebilmek için ve onları bilgilendirmeye karar verdi içindeki bilgelik arzusuyla.

Bir gün köyün her evine davet çıkarttı o akşam köy kahvesinde buluşmak için. Gelenler de oldu gelmeyenlerde. Buna önem vermedi. Bir gün hepsinin geleceğine inanıyordu. Onlara pek de bilinmeyen, yolda olan gerçekten haber verecekti çünkü. O akşam gelenlere okuduğu ve gücünü hissettiği bilgilerden heyecanla bahsetti. Bir kısmı sıkıldı, bir kısmı delirmiş bu diye düşündü, çok az bir kısmı da merakla, masal dinler gibi dinledi anlattıklarını.

Adam yılmadı bu görüntüden. İnsanların arkasından fısıldaşarak gülüşmelerinden. Ailesinin uyarılarından ve köyün imamının bile camide kendisinden pek de iyi olmayan sözlerle bahsetmesinden hiç etkilenmedi. Adam bilge olmak istiyordu ve bunu mutlak başaracaktı.

Sık sık davetler yaptı köye, baştan beri gelenler oldu, yeni gelenlerle birlikte. Adam anlattı anlattı içinden gelenleri, coşkuyla kendinden geçerek. Bir zaman sonra insanlar üzerinde etkisi farklılaşmaya başladı. Gelenler çoğaldı, gülüşenler fısıldaşanlar azaldı. Ermiş gözüyle bakmaya başladılar ve ünlendi çevrede.

Adam bu gelişimden hoşnut olmadı. Bilgeler ad ve san için değil hizmet için bulunmalıydı sadece. Buna baştan beri inanmıştı ve çok yakında Foton kuşağına girileceğini de hissediyordu. İnsanlara o kuşağın nelere neden olacağını anlatmaya başladı. Karanlıktan, soğuktan, eletriksizlikten bahsetti. Dünyanın değişeceğinden bahsederken gözleri mutlulukla parlıyordu. Adam olacakları içindeki sevgi gücüyle karşılamaya hazırdı. Kozmik bir bayram yaşanacaktı bilinen bayramlardan çok farklı olarak. İnsanlar anlayamıyorlardı felaket gibi anlatılanların adamda sevinçle karşılanmasına. Ama öğrendiler çok şeyi. "Karanlığa karşı mum alın" diyordu adam, "çünkü elektrikler olmayacak, pilli hiçbir şey de çalışmayacak. Radyonuz televizyonunuzda işe yaramayacak. Sizler düşünceleriniz ve hissettiklerinizle baş başa kalacaksınız o yoğun karanlıkta. Sakın korkmayın çünkü bayram arifesinde olacaksınız alıştıklarınız olmasa da. Karanlıkla birlikte başlayacak soğuğa karşı tedbir alın. Kalın giysilerinizi, battaniyelerinizi ve ısınabilmek için odun veya kömür sobanızı hazır edin. Tüm ihtiyaçlarınızı evin bir köşesinde istifleyin çünkü dışarıda soğuk olacak. Neşeli şarkılar öğrenin birlikte söylemek için. Umutlu hikâyeler anlatın birbirinize zaman zaman düşeceğiniz korku kıskacından kurtulmak için. Düşerseniz korkunun pençesine karanlık ve soğuk daha çok hırpalar sizi. Neşeli olun çünkü ruhlarınız öyle olacak. Bayram tüm insanlığın hayır bayramıdır çünkü."

Adam böyle açıklamalarla günlerce konuştu. İnsanlar da yavaş yavaş inanıp tedariklerini istiflemeye başladılar. Alışmış gibiydiler olacaklara. Karşılama çabası bu nedenle düğün hazırlığına döndü neredeyse. Adam içlerinde bir yeri ateşleyebilmişti. Dargınların barıştığını gördü, insanların sevgi ve istekle birbirlerine yardıma koştuğunu. Köy farklılaşıyordu. Yüzler içten içe parlamaya başlamıştı ve yürekler teslim olmuştu hayrın bayramına.

Güneşin pırıl pırıl parladığı bir günde hava aniden kararmaya başladı. Alacakaranlık. Adam anladı geleni. Yüksek bir yere çıkıp toplanmasını bekledi insanların. Geldiler. Meraklı ve heyecanlıydılar. Adam yeniden anlattı olacakları bir kere daha, sonra sarıldılar hepsi birbirlerine sevgiyle. Hazırdılar. Kararan havaya rağmen gönülleri aydınlık içindeydi. El öptüler ve ayrıldılar. Sabah her taraf zifiri karanlıktı. Adam insanları düşündü. Onlar için güç diledi tanrıdan. O elinden geleni yapmaya çalışmıştı. Değiştiler diye düşündü hoşnutlukla. Eski insanlar değiller artık. Bu geçişi rahatlıkla aşacaklar. Sonra battaniyelerine sarınarak uyumaya çalıştı. Gün ve gece birbirine karışmıştı. Bedeni soğuk ama yüreği sıcacıktı, güller açmıştı rengârenk çevresinde, her yer karanlık olmasına rağmen görüyordu.

Bildiği üç gün böyle geçti. Yemek ihtiyacını hiç hissetmedi. Bedeni daha hafiflemiş, farklılaşmıştı. Sonra gün ağarmaya başladı. Güneş yeniden göründü ve hava yavaş yavaş ısındı. Köyden sevinç çığlıkları ve neşeli türküler yükseliyordu. Bayram kutlanıyordu firesiz. Adam biliyordu ki yeni bir öğrenme dönemi başladı. Yeni zorluklar yaşanacak başarılar başlayıncaya kadar. Olsun, ne çıkar. Seyir olması gereken şekilde akıp gidecek ve insanlar bambaşka bir gücü deneyimleyecekler. Hafif bir gülümseme dolaştı yüzünde bilgelerde olduğu gibi.

Dışarı çıktığında herkes köy meydanında toplanmış sevinç içinde deviniyorlardı. Güneş başka görünüyordu, köy de. Ama kimse buna aldırmıyordu. Onlar öğrenmişlerdi böyle olacağını. Adam sessizce karıştı aralarına tıpkı gerçek bir bilge gibi. Ne teşekkür bekledi ne başka bir şey ama fark edildiği anda tüm insanlar tek bir vücut gibi sardılar çevresini. Kutladı onları ve veda etti ayrılmak için. Ayrılmasını hiç istemeseler de o kararlıydı ve onu gösterdi. Bir anlık bir şaşkınlık ve sonunda ayrılık. Gitmişti.

Bilgeler hizmet için vardır.

Aysel Ongun 8 Kasım 2008

 

 

 Yorumlar
Genel Değerlendirme..:      Toplam yorum sayısı: 1
Yorum Yapınız...

Bu yoruma katılıyor musunuz? Evet
%0
    Hayır
%0
   18/12/2014
Bu üç gün hikayesini çok okudum sprituel forumlarda işin kehanet bahsinde. Yani işte seksenli yıllarda Bilgi Kitabı dünyadaki tüm canlıların iyon yağmuruyla (ne demekse) üç gün uyutulduğundan bahsediyordu, sözde o olayda uyanık kalıp tanık olanlar filan vardı, neredeyse delireceklermiş herkes uyuyormuş. En son da 21 Aralık 2012'de gene 3 gün karanlık olacağı mevzubahsi vardı. Tabii öyle birşey olmadı.Yukarıdaki hangi tarihten bahsediyor onu merak ettim, tabii bir fantezi olduğundan da eminim... Çok kandırıldık böyle çookk...
Yazan: Yılmaz