Celselerden Parçalar I

 


Her hakkı mahfuzdur. İzinsiz kopyalanamaz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

emeğe saygı lütfen

Aysel Ongun

Celselerden Parçalar I


14 Mart 1971

Kayda geçirilmiş ilk oturum.

1

Bizlerle görüşmek dilemişsiniz. O’nun izniyle bizler sizlerin her dilediğini yerine getiririz. Yeter ki sizler hayır dileyin. Yeter ki sizler, vermek için almayı dileyin. Ben, ben M. K. Sizler benim evlatlarımızsınız.

Ben o zaman bir görev almıştım. Çok şükürler olsun Rabbime ki o görevi başardım. Ve görevimi başardıktan sonra döndüm, sizlere emanet ederek. Dilerim ki sizler de benden kat be kat başarılı olun. Kullara çalışmak gerekir. Bir an bile çalışmaktan ayırmayın kendinizi.

Devam ediniz gayretlerinizde. Hiç şüpheniz olmasın ki, her dileyene, her gayret edene O’ verir. Yeter ki sizler dilemesini ve gayret etmesini bilesiniz.

Bazı şeyler vardır, açıktır gören için. Görmeyen için kapalıdır. Onu görebilmek için bazı yerlerden geçmek icap eder. Onun için hepimizin aynı noktaya bakana kadar o yollardan geçmemiz gerekmektedir. O noktaya bakabilenler şimdi tahmininizden pek çok. Ancak hepiniz bakmıyorsunuz henüz. Onun için önünüzdeki günler acı günler olacaktır. Ancak sizler görevlerinizi yerine getirdiğiniz müddetçe, o müddet kısalabilir. Görenler mesuldürler. Görenler görmeyenlere göstermekle görevlidirler. Hepiniz birbirinizden mesulsünüz.

Birçok şeyler, Türkiye için hayırlı şeyler şu anda cereyan etmekte. Bir kısmı bir müddet önce başlamış durumda. Bir kısmı şu anda başlıyor. Bir kısmı yakın bir zaman sonra başlayacak. Bunu yalnız sizler değil tüm dünya görecek. Düşünceniz, bilginiz ve görüş kabiliyetiniz nispetinde önce sizler göreceksiniz. Türkiye bir kazandır; içinde her türlüsü olan bir kazan. Şüphesiz ki en sonunda iyi, doğru ve güzel galip gelecektir. O galip gelenlerin ışığı tüm insanları aydınlatacaktır. O ışığı gönlünüzde duymaya bakın. Şurası muhakkak ki o ışığı dileyen herkes onu gönlünde bulabilir. Yeter ki dilemesini bilsin. Yeter ki almayı değil, vermeyi dilesin. Kendinizi bir hiç kabul edip daima çevrenize yardım edebilmeyi ve etmeyi düşünmelisiniz. Böyle bir şeyi başarabilmek için bu başarıyı gönlünüzden dileyin. Göreceksiniz ki önceden sizce bilinmeyen, fark edilmemiş olan birçok yol sizin önünüze serilecektir.

Sizlere verilenlerin neler olduğunu biliyor musunuz? Bunları tam manasıyla değerlendirmiş olduğunuza kani misiniz? O’nun sevgisi sonsuzdur. O’ sizleri sevgisinden varetti. O’nun lûtufları sonsuzdur. Kul, O’nun sonsuz lûtuflarından bir parçasını değerlendirebilirse ve diğer kardeşlerini istifade ettirebilirse kulluk görevini yapmış demektir. Ancak belli bir olgunluğa gelmeniz şarttır. Siz kendiniz öğrenmeden başkalarına öğretemezsiniz.

Siz uçan dairelerdekilerin sizden farklı olduklarını zannediyorsunuz. Onlar siz, siz de onlar. Ancak görevlerde ufak bir değişiklik var. Hepimiz O’nun kullarıyız. Sadece görevlerimiz, o da zaman zaman değişiyor. Hepimiz biriz. Bu hususu aklınızdan çıkarmayınız. Şüphesiz ki O’ her kulunu sever. Kullarından hiçbir şeyi esirgemez. Sizler layık olmayı dileyenlersiniz. Bu dilek daima gönüllerinizde yer etsin.

Bir şeyi bulabilmeniz için onu aramanız şarttır. Aramadan hiçbir şey bulunmaz. Maalesef bu günkü Türkiye benim zamanımdaki Türkiye’den çok farklı. Ancak bulacaksınız, O’nun izniyle bulacaksınız.

Her hangi bir davranışta bulunduğunuz zaman akabinde kendinize sorunuz ve bakınız kendi kendinize; O davranışınızdan dolayı huzur içinde misiniz; Yoksa daha huzursuz bir hale mi geldiniz. Eğer kendinizi rahatlamış, hafiflemiş ve huzur içinde görüyorsanız devam ediniz. Biliniz ki o zaman doğru yoldasınız. Eğer içinizde huzur yoksa biliniz ki, yanlıştasınız. O zaman doğruyu araştırınız. İçinizde bu huzuru duyduğunuz müddetçe hiçbir vakit yanlışta olmazsınız. Her bir davranışınızı bu şekilde değerlendiriniz.

Her hangi bir şeyi başarabilmeniz için önce o şeyi bilmeniz gerekir. Bunun için bilginizi ve görgünüzü artırmanız şarttır. Bilginiz ve görgünüz belli bir seviyeye gelmeden bir şey yapamazsınız. Ancak –tabir sizin- antenlerinizi daime açık tutun. Açık tutun o antenleri ve çevrenizdeki olayları değerlendirmeye çalışın. Bu husus çok önemlidir. Çevrenizdeki olaylar size bir işarettir. Sizi belli bir yöne götürmek içindir. Bunları değerlendirmeye çalışın. Bilginizi artırmadan fazla bir şey yapamazsınız. Küçüklüğünüzü biliniz. Bilmediğiniz çok şey olduğunu görünüz. İşte bu bilme ve görme neticesinde tekâmül merdiveninde hız kazanırsınız. Ve o zaman çevrenize hatta tüm insanlığa faydalı olabilirsiniz. Sizler için bir yol çizilmiştir. Bu yolu bulabildiğiniz ve ilerleyebildiğiniz müddetçe başarıya ulaşırsınız. Bir an önce bu yolu bulmaya çalışın. En hayırlısı odur.

O’nun ışığı gönüllerinizi doldursun. Biliniz ki aradığınız nispette bulursunuz.

***

2

 Hepimiz dostuz, kardeşiz. Siz ben, ben de siz. Ancak siz o madde dünyasında, bense bu ruh dünyasında; Yegâne fark bu.

 

***

3

Bizlerle görüşmek isteyenler gelsin, kapımız açıktır. Yeter ki Yücelerden izin olsun. O iznin dışına çıkmayız biz. Çünkü bizler emir alanlarız. Bunu böyle biliniz. Ben M. K.

Yarın ne olacağını bilemezsiniz. Bilmeden yaptığınız bir değerlendirme bizce yanlış olur. Hüküm vermemeye gayret ediniz. Hüküm vermek O’na, O’ Yüceye mahsustur. Sizlere ve bizlere değil.

Sizler şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayınız ki, görevlisiniz, bu görevlerinizi yerine getirdiğiniz müddetçe etrafınızda nasipsiz kimse kalmayacaktır. Ancak çevrenizde nasipsiz olanlar varsa bunlardan siz sorumlusunuz. Size buyruldu ki birikenleri dağıtın. Sizler dağıtmazsanız sorumlu olursunuz. Birçok kulu nasipsiz edersiniz.

Size O’ Yaratan, O’ Sevgisinden vareden bir akıl ve düşünce halk etmiştir. Kur’an-ı Kerim, Mukaddes kitap ve diğerleri sizler için, düşünen beyinler için birer anahtardır. Değerlendirip değerlendirmemek size kalmış bir husustur. Düşünün, iradenizi kullanın her şeyden önce ve ondan sonra tatbik edin. O zaman yanlışta olmazsınız. Biliniz ki düşünceniz eseri olmayan hiçbir şey sizin değildir. Eser ve iz bırakmaya çalışın o dünyada.

Her şeyi, bu arada insanları yaratan O’dur. Her şey O’na aittir. O’nun olan. O’nun haricinde hiçbir şey yoktur. Hepsi bir şeydir. O’dur. İnanan hepsine inanır. Düşünen bir kafa her şeyin O’ olduğunu görür. Yeter ki gerçekten görmeyi dilesin.

Şurası bildiğiniz bir hakikattir ki, ölüm diye bir şey yoktur. Onun için siz, burada da siz, o madde dünyasında da siz; hepsi aynı siz. Ölmek sadece beden içindir. Ruh için değildir. Ancak ruhu kara olanlar ölü olanlardır. Dilerim Yüce rabbim hiçbir kulunu o karanlığa nasip eylemesin.

Şüphesiz ki, önünüzdeki günler sizler için büyük hayırların ve bunun yanında büyük ıstırapların dolu olduğu günlerdir. O zaman kim haklı, kim haksız ortaya çıkacaktır. Birbirinize iyi gözle bakınız. Kalpleriniz arasında köprüler olsun. Çünkü o köprüler ortaya çıkacak unutmayalım o günde birbirimizden.


 ***

4

Bizlerle görüşmek istediğiniz öğrendik. Bunun üzerine almış olduğumuz emir üzerine karşınızdayız. Suallerinize cevap vermek ve size yol göstermek üzere.

Görüyorsunuz ki, düşündükçe bizlerin sizlere vereceklerimizi kendiliğinizden buluyorsunuz. Onun için devam ediniz. Göreceksiniz ki, hiç aklınıza hayalinize gelmeyen şeyler bulacaksınız ve her bulduğunuz buluş, bulanın kabiliyetini ve görüş açısını genişletecek.

Ben M.K. Görevlerimden birisi Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni çeşitli kanallarda ikaz etmektir. Bu konuda görevi olanlar vardır. Gerek benim kanalımla, gerekse başka kanalla. Bu görevliler ellerinden geldiğince bu görevlerini yapma çabasındadırlar. Gerekli talimat, benim üslerimden almış olduğum talimat onlara tarafımdan ulaştırılmakta ve onlar da gerekli yerlere talimatlarını götürmektedirler. Ancak bu talimatları alan çeşitli büyük mevkideki kişiler, kendilerinden istemiş olduğumuz hususlara maalesef çok az önem vermektedirler. Neticesi Türkiye için zararlı. Şu anda düşmüş hükümet bu ikazlara kulak asmamıştır maalesef.

Tüm insanlığı tek fert, tek halk olarak görmeye çalışınız. Bunda hayır vardır. Milletler aynı, halk aynı hususu unutmuşa benzerlerdir. Bunun içindir ki, cihanda sulh yurtta sulh prensibini benimsedik. Bütün dünya halklarını tek halk olarak görmeye çalışın ve ayırım yapmayın asla.

Sizi ancak sevgi kurtarabilir. Onun kudretine inanınız. İnanmayanları da inandırınız.

Sizler çevrenizde olan hadiseleri değerlendirmekle mükellefsiniz. Bu değerlendirme sonunda bir netice çıkaracaksınız. İşte bu netice sizi yeni yöne götürecek. Götürmesi icap eder. Bu yönü bulmaya çalışınız var gücünüzle. Eğer o yönü bulamazsanız doğru yolda değilsiniz. Bunun için çok çaba göstermeniz gerekmektedir. Şunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayınız. Tekâmül yolu zordur. Hiçbir varlık- tabir sizindir- bedavadan tekâmül etmez. Biliniz ki her attığınız adımı alnınızın teri ile kazanmalısınız. Onun için devamlı olarak zorluklarla karşılaşacaksınız. Sizden beklenen bu zorluklarla mücadele etmektir. Onları icabında yenmenizdir. Bu hususu hiçbir zaman unutmayınız.

 

***

5

Gerçek iyiyi iyi olmadan bilemezsiniz. Ben derim ki evvelen iyi olmayı tarif edelim. Nasıl iyi olunur ondan başlayalım.

İyi olmak aslında çok kolay. Başaramayanlar içinse aşılması güç, büyük ve pek çok büyük bir engeldir. Fakat biliniz ki, Yaratan’ı her an yanında bilen en iyi olandır. Çünkü O’nu yanında bilen, O’nun her şeyi gördüğünü, her şeyi bildiğini bilen ve bunu gerçekten tatbik eden, biliniz ki ne hata yapar ve biliniz ki ne de gizli bir iş yaptığını sanır.

G önül gözü kapalı olan insan kendini yitirmiş demektir.

***

6

 

İnsanlar plâna  bazen de düşüncesizliklerine borçludur ıstıraplarını. Çekilen ıstırapların iki kısma ayrılması mümkündür. Bir: Yüce rabbimin İlahi planıdır. İki: insanların düşüncelerini yerinde ve zamanında kullanamayışlarından ileri gelir. Sizler ikincisinin gadrine uğrayanlardan olmayınız.

Doğruluk, menfaatleri gözetmeden düşüncenizi hakkın terazisinin ibresi olarak kullanmak kaydıyla varacağınız hedeftir.

Şunu biliniz ki başarı için azim gerek ve de cesaret. Aslında evvelen sebat.

Varolanlar.. Varolmakta devamı isterseniz bir olunuz. Varolmak ve devam etmek tek şeye bağlıdır; o da bir olmak. İki olursanız fikir çiftleşir. Ne kadar paralel olsa da hedefe tek gitmek var. Bir olursanız gül olursunuz, hür olursunuz.

Biz bırakacağımız eli tutmayız rabbimin emri olmadan. Bırakacağınız eli tutmayınız. Gerçekten çok, çok büyük üzüntü verir sonra size.

 


***

7

 

 

Efendiler,

Ben o kadar sertim ki, kuş tüyü kadar.

Ben o kadar yumuşağım ki Trablusgarp kayaları kadar.

Ben o kadar aşığım ki, hakka adalete, aklımın erdiği kadar.

Ben karasevdalıyım yerden göğe kadar.

Onun o sevdanın bir tek sahibi var, Rabbim.

Allah hepimize o sevdayı nasip etsin; tabii daha fazlasını içinizde olanlardan.

Şunu biliniz ki, merdivenin yükseğine çıkanların başı döner. Rabbim sizi o başı dönenlerden etmesin. Buradaki terazi hem hak verir layık olana, layık olduktan sonra ahlakını bozana ahlak da verir.

Tanrı sizleri korusun.

 


***

8

 

 

Efendiler, verdiğim sözü yerine getirdim. Sizlere M.G. yi getirdim. Yanımda dostum ve dostunuz F.Ç. ve koca mimar iyi insan S, örnek insan, iyi dost, vatanperver N. K. sizlere sevgilerini sunarlar.

Efendiler. Bilirsiniz ki Türkiye’nin yeryüzündeki mekânı oldukça önemli bir yerdedir. İşte burası çıkış noktasıdır efendiler. Harekât buradan başlayacak. Bir zamanlar birilerine bildirmiştik biz bazı bilgileri bu hususta. Türküz, evvelen insanız ve O’nun kuluyuz. Şu veya bu millet, öte veya bu devlet veya devlet olmayan, görünüşte devlet kisvesi altında işler çeviren topluluklar. Her ne ise şunu biliniz ki, diğer devletlerde veya milletlerde şu imkân vardır. O milletler şu imkânlara sahiptirler. Hemen hemen Türkiye ve emsali milletler haricinde gelişmiş olanlar ki, birkaçı düşündüklerini tatbik etmek için imkân ve sahaları var. Türkiye için yoktur. Onlar bütün düşündüklerini ortaya koymuş durumdalar. Oysaki onların bilmediği çok husus vardır. Türkiye hareket noktasıdır. Başarıldığı zaman bu iş çok kolaydır. Yani şunu demek isterim ki, neden Türkiye’de bu tür faaliyetler fazladır! Çünkü Türkiye‘de en fazla düşünen ve en fazla tatbik eden insanların bol oluşu, fakat şimdilik düşünen ancak tatbik etmeyenlerin çok oluşu bizi üzüyor. Fakat biliniz ki bir gün bu günler geride kalacak.

Efendiler veçhile şu ki, seyredecek ya da boşa geçirecek vakit yok. Vakit yok, öyle diyor dostum G.

 

***

9

Bilirsiniz ki bir şeyi başarmak için önce gönülden dilemek gerekir. Görüyorsunuz ki her zaman önce dilemeyi ön plana alıyoruz. Şunu biliniz ki, erişmeye çalıştığınız yüksekliklere ilk önce dilemek yoluyla ulaşırsınız. Önce dilemek şarttır. Hepiniz, hep beraber aynı anda aynı şeyi dilemeye bakınız. Esas ve gerçek çalışma budur. Her hangi bir şeyi düşünen ve bir şeyi bulan, diğer dostları ile paylaşsın ve böylece aranızda ayrı gayrı kalmasın. Birbirinizle paylaşın sahip olduklarınızı. Gerçek sevgi ancak böyle olur.

Bir şeye rastgele değil, planla, programla başlayınız. Göreceksiniz ki geri dönmenize hiç de lüzum kalmayacak. İstisnai haller bunun dışındadır. Başlamadan önce iyice plan ve program yapınız. Ondan sonra hiçbir zaman neticeden şüphe etmeyiniz.

Eksik kalan mutlaka telafi edilmek mecburiyetindedir. Ama yarın, ama öbürgün. Biliniz ki bu yolda atılan hiçbir adım yeniden atılmaz. Geri dönmek yoktur bu yolda. Ancak atılan adımların hepsinin sağlam olması şarttır. Bunun için eksikler olduğu takdirde yeniden o eksiklerin olduğu yere dönüp o eksikleri düzeltmek zorundasınız. Bunun için attığınız adımların tam olmasına dikkat ediniz. Sizi zaman kaybından kurtarır bu. Olabilir ki Yüce Mekanizma buna müsaade etmeyebilir epey bir müddet. Önünüzdeki vaktin ne kadar olduğunu bilmiyorsunuz. Onun için kumar oynamayınız vaktinizle.

O’ Yüce, O’ En Büyük Olan, O’ Yaratan hepimizi sevgisinden varetmiştir şüphesiz. O’ sevgidir. Ancak O’ vermiş olduğu bu sevgiye ilaveten akıl ve düşünce gücü vermiştir. Bu sevgiyi en uygun ve en hayırlı şekilde yönetebilmemiz için. Şüphesiz ki sevginiz, aklınızın ve iradenizin kontrolu altında gelişmeli ve başlamalıdır. Hayır olacağına, karşınızdakine ve sonra kendinize fayda getireceğine inandığınız sevgiyi bırakın taşsın, coşsun. Ancak zarar görmesi mümkün kişiler varsa ortada o zaman dikkatli olunuz.

 

***

10 

Görevimizdir sizleri eğitmek ve yardım etmek. Bizim için bir lûtuftur bu görev.

Size bildirdik yapacağınız şeyi. Her şeyi bizden beklemeyiniz. Aksi takdirde tekâmül edemezsiniz. Bizler Yüce Rabbimin izniyle yol gösterici, eğitici ama esas adımı siz atacaksınız ki, o dünya’da tekâmül edeceksiniz. Onun için geldiniz oraya.

Düşünceniz ve gönül gözünüz size gerçekleri gösterir. Hiç şüpheniz olmasın. Her ikisinden de istifade edeceksiniz. Yalnız birisini kullanmanız topal yapar sizi.

Düşünceyi ve gönül gözünü kullanmak inanmaktır. Budur inanmak geniş mânâda. Düşünce ve mantık sizi bir yere kadar götürecektir. Epeyce yüksek bir yere, ancak onunda durduğu yer vardır. İşte onun durduğu yerde sizi gönül gözü götürecektir daha ileriye. Her ikisini beraber kullanmak ise sizi çok daha ileriye götürecektir. Her ikisi de Yüce Rabbimin sizlere lutfudur. Değerlendirmek size kalmıştır. Değerlendiren görecektir şüphesiz.

Bir olunuz, beraber olunuz. Sizin için hayır bundadır, ayrılmakta değil. Sımsıkı tutunuz birbirinizi. Aranızdan hiç birisinin kayıp düşmesine fırsat vermeyiniz. Sımsıkı tutunuz, göreceksiniz ki hayırlar sizinledir.

Sizler başkalarına yardım etmek için eğitilenlerdensiniz. Göreviniz budur. Şüphesiz ki herkese elinizi uzatacaksınız. Ancak şunu unutmayınız ki, Yüce Rabbimin mühürlediği kalbi açamazsınız, hiç kimse açamaz. Korusun Yüce Rabbim sizi böyle bir cezadan. Gücünüzün artmasını dileyiniz. Sonra da o gücünüzle yetişebildiğiniz her kulu yıkamayı, tertemiz, pırıl pırıl yıkamayı dileyiniz.

Hayır gördüğünüz ve O’nun adını anarak ve O’nun rızasını alarak yaptığınız her iş hayırlıdır şüphesiz. İçinizde O’nun sesini duymaya gayret ediniz.

O’nu içinde duyanların yüz ifadesi O’ olur. O’nun parlaklığı, O’nun ışığı yüzüne vurur. Bunun için O’na inanmak şarttır.

Nefsinize yenildiğiniz müddetçe huzur sizden uzak olur. Bunu unutmayınız. Huzur çalışmaktadır, fedakârlıktadır, sevgidedir.

 

***

11

Sabırlı olmak için aslında ve esasta O’nu düşünüp ilk hallerde ve ilk zamanlarda O’ndan yardım beklemek, sonra bunu alışkanlık haline getirip kişilerin sözlerine değer verip sözlerine göre cevap vermek, daha sonra vereceğiniz cevapları mantık süzgecinden oldukça has süzerek cevap vermelisiniz. Bu size zaman kazandırır. Daha sonra da hırs ve sinirden uzaklaşmış olursunuz. Sabırsızlar hırslı ve sinirli olanlardır.

Zamanı durdurmak düşünce mekanizmasını çalıştırmakla mümkündür. Her iş yapılırken önce en mükemmel ve en çabuk nasıl yapılacağı düşünülmeli. Oysaki mesele her hangi bir işle uğraşmak ve o günü bitirmek olarak kabul edilmiş durumda dünyanızda. Oysaki düşünmeniz şart her şeyden önce, hem iyi hem mükemmel elinizdeki iş nasıl hallolur diye.

Sevilenler, efendiler bizden bir şey almak istiyorsanız alacağınız bilginin ölçüsüne göre kalıba girin.

Boşalmadan gelene versek taşar.

Boşalmadan gelmişse bilgi verene herkes şaşar.

O aldığı bilgi ancak onun zihninde o an için yaşar.

Boşalıp gelmiş olsa, yükünü alır boşaltmaya koşar.

İşi bitince huzurundan, sevincinden coşar.

Sizin içindir sevilenler.

 

***

12

 

Sen kullara aşıksın, Rabbine saygılısın. Oysaki O’na karşı karasevda serbesttir. Rabbine saygısız ve de sevgisiz kasten olanlar çok üzülecekler. Bilmeyerek saygısızlık edenler ise hiç olmazsa saygılıların almış olduğu lûtufları görecek. Diğerleri ise düşüncelerinin tersi olduğu için onu da göremeyeceklerdir. Siz sevmek istiyorsanız, aşık olmak istiyorsanız kara sevda olmanız mümkün olan Rabbinize yöneliniz.

 

*** 

13

Varolan, yaratılan her şey güzeldir. Güzele güzelden öte gözle bakanlar gözlerini görürler, baktıklarını değil. O güzelden öte yaratmaz. Güzeli güzelden öte gören aslında güzel olan gözlerdir. O birdir, O vardır, O en güzeli, en iyiyi verendir bizlere.

Düşünenler yürümekten öte koşanlardır. Vareden buyuruyor; Çalışınız, çalışınız, çalışınız.

Vareden, varettiği bizleri manen eşit gönderir. Eşit geldikleri o yerde düşünmedikleri için yanlışa sapanlara lâyıkı nispetinde biz görevlendiriliriz. Kaderini varolanlar kendileri değiştirirler. Önce yaratan tabii, biz değil. Biz yukarı âlem değiliz, görevlileriz. Hepimiz hep birlikte görevliyiz. Aramızdaki fark mekân değişikliğidir. Zaman siz ve bizler için yürümüyor değil; bizde biraz daha süratli sizde olandan, fark bu.

Yarım azim veya azimli olduğunu zannedenler şüphesiz ki başarısızlıkla karşılaşırlar. Başarmak için azmetmek gerek. Gerçek azim başarı hedefine atılmış en süratli oktur.

 

***

14

Sizler birbirinizi daha iyi anladığınız zaman birbirinize hak verecek kadar büyüyeceksiniz. Oysaki sizler şimdi daima haklı olduğunuza hükmediyorsunuz ve bu sebeple kırıyor kırılıyorsunuz.

Efendiler, düşündükleriniz ve bildiklerinizin gerçekleşmesi için başkalarının kusuruyla oynamadan gerçek etmeyi düşününüz.

Efendiler, esas olan kırmak, kırılmak değildir. Hedefe varmaktır; tabii mümkün olduğu kadar çevremize zarar vermeden.

Düşünce alıştırmalarla gelişir. Küçükler, önce çok küçükleri düşünmekle, sonra en büyükler. En büyüğe en yakın olanlara düşüncelerimizi ithaf etmek doğrudur. Siz önce sır olarak kalanları değil, açık olanları düşününüz.

Düşünce bedenin toprak ve suyudur. O çalışmadığı takdirde beden hiçtir. Onu bırakmayınız, incitmeyiniz.

 

***

15

Dua ruhu arındırıcı, kişiyi sevindirici ve temizleyicidir. Gönüller dua ile O’nu anmak, O’ na yakınmakla yıkanır

Sizler hükmün peşinde giderseniz birbirinize, anlayamazsınız birbirinizi. Birbirinize kabul ettirmek için değil, birbirinizi anlamak için dinleyiniz. Sevgiyle, saygıyla dinleyiniz. Düşünmeden hüküm vermeyiniz.

Güneşin doğduğu gibi ve yine batacağı bir gün gelecek. O gün yakın, birlikte şahit olacaksınız.

Siz siz olunuz, verdiğiniz ahitleri, sözleri, yeminleri unutmayınız.

 

Çok basit gördüğünüz bilgiler üzerinde düşünüp o eksiklerden veya gereksizlerden sizde de olup olmadığına hiç baktınız mı? Ya da kendinizde bir daha o yanlışlara düşmemek üzere düzelttiğiniz hiç oldu mu sınavlarını da vererek. 

Yücelerin İnsanlıktan beklediği değerleri kazanmak için bilinçli bir çaba gösterip gerçekten o değerlere ulaştınız mı?

 Öyleyse ne mutlu size.

Yok eğer yazılanlara şöyle bir bakıp "basit şeyler" deyip geçtinizse  daha anlayacağınız çok şey var demektir. Gerçeğe giden yol basit gibi görünen şeylerin kazanımıyla açılacaktır.

Aysel Ongun  23 Ocak 2012

Seri devam edecek

 

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap