Celselerden Parçalar XIII

 


Her hakkı mahfuzdur. İzinsiz kopyalanamaz ve kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.

emeğe saygı lütfen

Aysel Ongun

Celselerden Parçalar XIII

 

217

O’nun rızkını büyük görünüz. Bulamayanları daima hatırlayınız. Şükretmek devamını görebilmektir. Bunu başaramazsanız şükrünüzün borcunu ödeyemezsiniz.

 

218

Siz her şeyi bir dünya ölçüsüne göre beklemeye, sıralamaya fazlasıyla alıştınız. Böyle olmadığı hallerde kendinize adeta zulmediyorsunuz. Enerjinizin hayrına inandığınız kadar, onları kullanmayı bu gün de bilememektesiniz.

İçlerinizdeki kararlar, birbirinize karşı olan gerçeğin bulunuşunu değiştirmektedir. Hissettiğiniz veya olabileceğine inandığınız bir karşılaşma sizlerce sevgi olarak bilinirken gerçek sevginin O’na olan rezonansla olacağına pek yer vermemektesiniz. Hatta bilgileri o bir gerçeğe bağlayamamak başarısızlığına uğramadasınız. Kısaca gelecek zaman için hazır değilsiniz.

 

219

Din O’nun yolu için yapılan birlik çağrısıdır. Tutulması gerekli yoludur. Beraber olma şeklidir ve birlikte bulunmanın bir zamana kadar olan bulunuşu, ortamı. Tasavvuf dediğiniz anlam bunun başarılmasını müteakip beraber olanlara yeni şuurları kazandıracak ve anlamlarını geniş ölçüde sağlayan ortamdır. Ancak bu gün sizler O’nun yolunun direkt alışına sahip gönül erlerisiniz. Bu vazife yeniçağın bir gerçeği ve bulunuşu olarak size kıssadan (*) verildi. Ancak aranızda başlatılacak şüphesiz mevcut ağacın gelişmesini temin ile yapraklarının dökülmemesini sağlamaktır.

Din ve tasavvuf bağlantısı bu gün de geçerli olduğu için verdik. Bu gün anlamanız gereken yeni şuurlara ulaşmak vazifesi ve O’nu, Yüce olanı anlayabilmek için başta gelen ödeviniz olduğunu hissetmek .

 

220

Bu gün insanlık olarak beklenen adımları atamayanlar var. Her şey bir gerçeğin en iyi bilindiği, yerinde oluşuna açılmalıdır. 5 duyunuzu seyirci etmeyiniz. 5 şartı üstün ediniz 5 duyunuza. Yani gönlünüzü aklınıza kapatın.

Akıl 5 duyunun gözüdür. Gönül kâinatın gözü bulunmaktadır. Hangi göz daha geniş ve doğru görür? Onun için akıl yanılır, lakin büyük göz O’nun Bir Olan’ın emaneti, lutfu ve beyazlığına kara düştü mü bilirsiniz,….Değerliliğiniz buradandır. Akıl dünya için en büyük ihtiyaçtır ancak verdiklerimizin anlaşılması için yetersizdir. Gönlü duyarlı kılmak, genişletmek ve az evvel belirtilen doğru yönde kullanmak için ki, bu 5 şartın ötesinde O’nun emridir. Gönlü kullanmak şarttır. Yoksa anlaşılmaz zaman değerlendirilmez ve pek çok şeyi anlamakta uygulamakta geç kalırsınız.

Gönül irade hakimiyeti olmadıkça kullanılamaz. Akıl erirse onun iskeleti irade olur. Vasıtasız gönül fonksiyonsuzdur. İrade düşüncenizi de idare eder ve hatta yanlışa sapmamanızda yani O’nun emrinden dışa çıkmamanızda en büyük etkendir.

Aklı zorlamayanlar gönülde açılanlardır.

 

221

Artık kalplerin sesini kullanınız. Sedalar bulunabilecek tek güzelliğe eriştirilmelidir. İç sesi kalbin tasdikine sunulmalıdır. Gönlü üzen, gönle eyvah düşüren, vah çektiren olmayın. Sizler en şifasız ya da tüm hayırlardan uzak ortamda bile olsanız kalbin sükûnetini asla bozmayınız. Kalpten geçmeyen düşünce ve seslerin lütfen kontrolunda tez olunuz ki kırılan kalp kalmasın. İncinen gönül güçsüzlükte kalmasın. Hayırda, güzelde mutlu olunuz.

 

222

Kendini kapatmayanlar hayrı en güzel karşılayanlardır. Nefesinizi bile şu andan itibaren farklı biliniz, farklı kılınız.. İşte bu O’na dönüp secde etmektir. O halde tek yol, tek vazife O’na teslim olabilmektir.

 

223

Yolunuz engebelidir. Buna rağmen yolu düz kılanlar hayrı kullanabilenlerdir. Bunu başaranlar gerçek yolun yolcuları bulunacaklardır. İstemek ve bulmak haklarıdır.

Muktedir olduğunuz tüm güçleriniz yeterince kullanılmamaktadır. Sizlere kayıplar, sizlere yanlışlıklar tereddütlü yerlerinizden doğmaktadır. Bir diğeriniz için, bütünlüğünüz için neyi göze alabiliyorsunuz hiç düşündünüz mü?

Varlığın baş şartı, zamanın getirdiği gerçeği ziyadesiyle yaşamak ve onu yeterli olduğu şekilde verebilmektir. Yoksa sizleri makine gibi kullanamayız. O’ Bir Olan’ın her birinize bağışladığı güçlerden istifade edilmedikçe gerçek hayır kullanılamaz.

 

224

Birbirinize hayırları verebilmek için hayır bulunuşlarında her zaman kalınız. Onun şükrünü her daim getiriniz. Bu günü aramamaya bütün gücünüzle çaba sarfediniz. Yarınınız bu gün ekilenden ve O’nun takdirinden açılacaktır.

Zamanın gerisinde yaşamayınız. Olumsuzlukları, menfi düşünceleri atınız. İçlerinizi yükseltiniz, gönüllerinizi seriniz.

 

225

O’nun tek sesinden aldığını bilenler, buna inananlar ve o sesin emrettiğinde kalmak dileyenler; sözlerimiz, getirdiklerimiz yalnız onlara hitaptır.

Düşününüz anlayacaksınız;. Anlayınız bulacaksınız; Buldurunuz göreceksiniz. Hayır yolunun yolculuğu zahmetlidir, ağırdır. İş ki şikayet etmeyecek hafifliğe gelinebilsin.

Kişiliğinizdeki sertlikleri muhafaza edeceğinize önünüzdeki teslimiyet çemberinde yerinizi bulunuz. Böylesi hayırlıdır. İçinizde olanlarla ağzınızdan çıkacak olanın bir mekanizmaca bilinmekte olduğunu artık fark ediniz.

 

226

Üzerinizdeki zenginliği mutlaka keşfediniz. Keşif sizlerin tek tek birleştireceği gerçeklerin öyle bir noktasıdır ki her seferinde karanlıktan kurtulur ve gerçeğin ışığını sezersiniz. Ona doğru gitmekse her konudaki gayret ve çabanızla mümkündür. Bunu hatırdan hiçbir vakit çıkarmayın. İşte yeni zamanın yeniden gösterilişi.

Birbiriniz için bulununuz. Gerçek kardeşler ellerini bırakmayanlardır, hatta ondan en büyük kötülüğü görse dahi. Sesimizi O’nun İlahi âleminin getirişi olarak kabul edenler bunu unutmayacaklardır.

 

 

227

Bilinsin ki görmek, ilk önce düşüncede mümkündür. Düşüncelerinde görmeyi öğrenenler, onlar daha ince ve derin planlara alınırlar.

Çok çalışınız. Çalışmalarınızın sonuçlarından, yani ekip biçtiklerinizden veriniz birbirinize. İçten istenmeyen gerçek yerine varamaz.

Layık olmak hiçbir gücü bozmadan, hiçbir hayrı dağıtmadan kullanmak esasıdır. İrade bunu hakim kılan en önemli kudrettir. Nereye bakarsanız onunla ilgili ve tercih yaptığınız nispette, tercihiniz istikametinde karşılık bulursunuz.

 

228

Düşünebildiğiniz için şükrediniz. Bir şeyi bulabilme umuduna hamdediniz. Düşüncelerinizde kendinizi beğenen hiçbir vakit olmayınız. Belki o an için siz rızaya en yakın olabilecek olansınız. Ancak içinizden istenmeyenin sizi takdirdeki yönlendirişi, layık olabileceğiniz hayrı bir anda ortadan kaldırır. Bunun için her şeyin O’na gitmek için rızasına varmak üzere planlandığını düşünerek yaptıklarınızı karşılık gözetmeden ve hayır değerini yitirmeden kullanınız.

 

229

Yolda yürürken ayaklarına dolananları temizleyip bir yana koyabilenler hayrı muhafaza edenlerdir. Onlar amaçlarına layık olmak için çaba gösterenler, O’nun bildiği açıklığa er geç varacaklardır.

Yalnız hayır diliyorsanız, peşin hükümlerden ve kendi düşüncelerinizin sonuçlarından süratle arınınız. Bu gün sizi eyleyenler bilin ki kontrol edemediğiniz düşüncelerinizin sizde yarattığı çekişmelerdir. Sağlam ve sakin olunuz.

O’sizin düşüncelerinizi de bilendir. Bunun içindir ki birçok şeyi yapmadan hayrınıza ikazlar da, birçok kez ikilikten onun öyle olmadığını savunursunuz.

O’size “Şah damarınızdan yakındır” dedik, bunu siz çözünüz.

Arınmak ve Yüce bilgilerinde yıkanmak sizin her şeyiniz olmalıdır.

Her şey sizindir ancak hiçbir şey sizin değildir. Bu gerçeği unutmayınız.

 

 

230

O’karşılık bekleyen değildir. O’ verdiklerini tanımanızı ister de olunması gereken hali kurmanız için ve bunu bir an evvel başarmanız için size izneder. Engelleri nasıl aşacağınızı size fısıldar. Sizi alakadar edecek gerçek bir tekdir ve o içinizdedir, bunu unutmayınız. Vicdanen sorumlu olduğunuz sizi bağlar ve hatta bir yerde sizi etkiler. Müessirsin önemini ve bulunuşunuzun hikmetini bu güne kadar çözememiş olmanızı affeder ve yeniden verir.

Bizler karanlığı aydınlatmaya çalışıyoruz. Beri geliniz. Bizler ışığınızın önündeki engelleri kaldırtmak diliyoruz. Nedendir duyamazlık!. Nedendir koşmamak!. Sizlere o kadar çok şey söylendi ve gösterilmek istendi ki, bunlardan yol bulunuz, ufuk keşfediniz. Yön dört değildir. Dört yön yoktur. Yön pek çoktur. Enerjileri yok etmeyiniz. Birbirinizi uyutmayınız.

İnanç kayaları kesen, dağları aşan, gök kubbeye bir göz açıp kapamada varan kudrettir. İnanmak doğruluğundan emin olduğunuz şeye bağlanmaktır. İrade bunun vasıtası, azim dümenidir. Vardığınız o noktaya erişsin gönüller. Hep bir araya. İhtiyacı olan varacaktır meydana. Meydan inip kalkanların zeminidir her bir an, biz de musluğu.

 

231

Hiçbir şey sizi yapamadıklarınız kadar, bilip de tutamadıklarınız kadar utandırmasın.

Geçmişini düşünmeyenin geleceği kurulamaz.

Gözlerinize güzellik çökmedikçe, kalbinize serinlik inmedikçe, elleriniz birbirini takip etmedikçe siz var kalamazsınız.

“ Bir güzel bir gün yola çıktı. İçini O’nun sevgisinden, O’nun Nurundan doyurmuştu. Aşk duyuyordu, sevgi buluyordu. Karşısına çıkacak her değeri severek karşılamaya, isteyerek vermeye hazırlanıyordu ki canı tehlikeye düştü. İki hain onu fena buldu. Lakin o unutmadı O’nun sınamasını. Sevgide ısrar etti. Durdu ve yalvardı. “Allah her şeye kadirdir” bilgisiyle esası yaşadı. Ve sildi gözünden korkuyu. İki hainin gözlerinden siliniverdi birden. Bir sıcaklık kuşattı onu yükseltti, ne olduğunu bilmezlik içinde. Onu da düşünmedi çünkü teslimdi. Ve sonra iki kişi hayal gördüklerini ve yanıldıklarını birbirlerine getirdi. Arkalarına bakmadan ve hiçbir kanaat içinde olmadan, baştan beri bulundukları durumda devam ettiler yürümeye. O güzel ise imtihanını vermiş, teslimiyetini güzel etmiş tekrar soğudu birden, bedeni rahat, kalbi normal, O’nun gücünden buldu. Fakat o yoklanışından evvelkinden çok daha farklı mutluluğun yerini etmişti gönlünde. Ve rızasından buldu sonrasına yepyeni güçle, sevgiyle vermek için tüm kardeşlerine. Önce bir bitki, sonra bir hayvan çıktı karşısına. Daha çok sevindi ve insanların arasına sevgi saçan kaynak olarak katıldı.” O’na teslimiyetin, O’na yönelişin ve O’nun için O’na gidişin yeri bilinir mi Hiç!... Alttaki esas bu güzelin hikâyesinin kanunudur.

“Sizin için gerçekte bilinecek olan şimdi bildiğinizden ve gördüğünüzden yukarıda olandır ki, siz onu bulunca sizin için varedilene ulaşmış olacaksınız. Siz onu bulunca kendinizden başka olan her şeye benzeyeceksiniz. Siz onu bulunca şimdiki halinizden bilmediğiniz başka bir halde olacaksınız. Elbet ki O’nun kudretinden olacaktır sizde.”

Birbirinin yüzlerini O’nun Yüzü kadar yakın ve büyük kabul edenler yanılmayacaklardır.

 

232

Ey gafil, uykudan uyan. Gözlerini aç ve sana tutulan ışığa bak. Ondan başka gideceğin yer yok. Öyleyse karanlık neden bağlar seni!.

Ey duymaz, kulağının kirini temizle. Kulağına gidecek organın ve de onu fark edecek hikmet varken, sana verilen lutfu yerine getir de duy o sesi.

 

233

Bildirilen bilgilerin büyüklüğünü görüp de her şeye rağmen kendinde yerine getirme iradesini bulan kişi O’nun lutfuna erecektir. Borcu ödeyiniz. Borcunuzun ağırlıkları düşünebildiğiniz diğer şeylerden çok daha fazla ağırdır.

* * *

Bir zamanda başlayan ve bir zamanda biten, İnsanlığa düşünme kapılarını açan gerçek bilgilerinin bir zaman için sonuna geldik. İnsan düşünmeli, şuurlanmalı, doğruyu eğriyi birbirinden ayırarak gerçek doğrunun yolunun yolcusu olmalıdır. Bu yol her insanı kendi bütünlüğünde sorumlu kılan vazifelilik yoludur. Yoldan çıkmak olabilir, yavaştan almak da ama bir gerçek asla değiştirilemez. Acı ve ıstırapla da olsa insan gerçek insan olabilmek için o yolu yürümek zorundadır. “Tekâmül ıstırapla gerçekleşir” sözü insanın ego ile yaşadığı aşk’dan kaynaklanır. Oysaki gerçek insan gerçek gönül açıklığını bulmuş olandır, orada hal başka, düşünce başka, yaşam başkadır.

Bu gün dünyamız üzerinde yaşananlar, ego kuklaları olarak tanımlayabileceğimiz insanların eseridir. Onlar hayırsıza yönelik yanlış yüklenimlerin kurbanlarıdır aslında ama ego onları üst kılar gözlerinde. Baştan ayağa her sınıfta görülebilirler. Birbirlerine kopamayacak kadar sıkı kontrollu zincirlerle bağlıdırlar enerji boyutlarında. Görünüşleri insan olsa da asılları gönül ve vicdan kapıları kapalı acınası varlıklardır. Elbet ki O’nun rızasıyla vardırlar ve elbet ki onlar da O’nun yolunu yürüyeceklerdir bir zaman sonra. Yol tekdir, İnsanlık uyanmak, gerçekten insan olduğunu anlamak için bu zor deneyimlerin muhteşem eleğinden başarıyla çıkmak zorundadır. Gün bu gündür, zaman bu zaman, kazanç bu zaman. O’nun hayrı tüm yaratımlarının üzerinedir, Sevgisi varettiği her şeyedir, bilgi kapıları her doğru düşünene açıktır. Yolunuz ve düşünceleriniz O’nun ışığıyla aydınlansın.

Aysel Ongun
7 Kasım 2012

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap