O'ndan Gelenler 4

 

4

Aysel Ongun

 

O' İnsanlığı koruyan, adeta emanetinde olduğumuz sistemsel güç.

 

7 Aralık 2011

 O’ dedi ki: Yardım, O’ndan size gelmede, sizden kabul ettiğinizce yayılmadadır. Yaptığınız her hayır O’nun size ulaşan, sizde yer bulan bilgisindendir. Ulaştığı halde yer bulmayanlar yaşamınızda da yer tutamaz, gelir, bilir ve gider; bir zaman sonra kullanılmayınca. Enerji kullanmak içindir. Varederken yok olmak içindir. Bunu böyle biliniz ve böyle kullanınız. Kullanılmayan güç, bilgi, zaman içinde sizi yok eder. O, yok olmalıdır hayır yolunda, sizleri yok etmeden. Her iki yok farklıdır bir birinden. Açıklamamız daha iyi anlamanız içindir.

 

 7 Kasım 2011

O’ Dedi ki:  Sözlerinize dikkat ediniz. Sözleriniz düşüncelerinizle anlam kazanan sestir, kelimelerin ötesinde titreşerek titreştiren. Düşünceleriniz yükseldikçe sözlerinizdeki titreşim yükselir. Sizden size yayılan kelimeler ve üzerlerinde taşıdıkları farklıdır artık.

Sözleriniz tahribatını önce sizde yayılarak yine size gösterir. Yükseltisinin mükemmelliğini de. Söze dönüşmeyen düşünceleriniz de aynı derecede yıkıcıdır sizler için. Bu nedenle düşüncelerinize,  sözlerinize dikkat ediniz demedeyiz o sizin gerçek halinizi ortaya koymadadır çünkü. Ne söylüyorsunuz, kime söylüyorsunuz, neye söylüyorsunuz, nasıl söylüyorsunuz, söylemenizdeki amacınız, sözle farklı gösterdiğiniz düşünceleriniz, saklamaya çalıştığınız ikiliğiniz, esas önünde nasıl bir gösteri içindedir bunu düşündünüz mü hiç! 

Görünüşte sakladıklarınız enerji boyutuna aksetmededir. Enerji boyutunda yayılmadadır. Yanlışa hakkınız yoktur. Bu gün dünyanızda yaşanan söz karmaşası ve düşüklüğü, sizlerin içinde bulunduğu düşünsel ve şuursal geriliğin ortaya çıkan görüntüsüdür. Tüm dünyada insanlığa yön verenlerin saklı planlarındaki büyük yanlışı onların sözlerinde görünüz artık ve sözlerinin yaydığı titreşimlerde. İnsanlık istenmeyen kontrol altına tümüyle girmeden bu tuzaktan çıkmalıdır. Teknik boyutla desteklenen bu yanlışı reddetme gücüne erişiniz artık. Bu güç her varlıkta vardır, saklıdır ve ortaya çıkarılmayı beklemededir. Çıkamamak tekâmülünüzdeki durma safhasını acılarla birlikte getirecektir ki bu, zamanda geri kalmak ve boyutsal değişimin güçlü enerjisini yaşayamamak şeklinde size izah edilebilir. Esasta kaybedilecekler izahın ötesinde çok daha geniş içeriklere sahiptir.

 

 29 Ekim 2011 

O’ dedi ki: Siz ne istediğinizi biliniz artık, bilinmeyenler bilindiğinde, bileceklerinizin şaşkınlığı içinde kalmayasınız diye. Zaman çok şeye gebedir hoşunuza gitmese de. Ardınızda koyacaklarınız kayıp değildir. O’nca yola çıkarılan, kapınıza dayanmıştır artık. Aldatıcılara kanmayınız. Her şey, içinizin derinliklerinde saklı olduğunu düşündüğünüz, gerçekte dışınızın büyüklüğünde apaçık ortadadır. Gönül gözlerinizi açınız. Öyle göreceksiniz çünkü.

 O’ size verdi ihtiyacınız olan her şeyi. O’ sizi sever. O’ sevgisiyle yaratmıştır sizi, sizde geleceği yaratmak için. Bunu bilenler olarak, bilmeyenlere yol göstermek insanlık görevinizdir. Hayır bilenlerin, bildiklerine inananların, inandıklarını uygulayanların yanındadır çünkü.

 

9 Ekim 2011

 O’ dedi ki: Kendinizi avutmaktan vazgeçiniz. Avunmak sizi gerçekten uzak kılar. Zamanın gerçekliğinde siz onu yanlış kullanarak O’nun sizler için öngördüğü değişim / gelişim yönünden uzaklaşır, öylesine boşta yaşarsınız ömür denen muhteşem armağanı, gerçekte yaşamanız gerekenlerden uzaklaşarak. Ne yaşarsanız yaşayın bilin ki varlıksal gerçekliğiniz özünden hiçbir şey yitirmez. Siz özüne dönenlerden olunuz. Olunuz da ondaki yüceliği görerek, insan olmanın ne olduğunu anlayarak, insanüstü değerlere yol açınız, varlığınızın selameti için.

 

13 Eylül 2011

O’ dedi ki: Bu güne kadar tüm aldıklarınız sizlerin geçmişini geleceğinizin yükseltisine ulaştırmak içindi. O’ bunun için verdi size en kritik zamanlarınızda görevlileriyle. Bu gün ayrı gördüğünüz, kan döktüğünüz, birbirinizin gelişimini engellediğiniz her öğreti bizdendi; tamamlamak için eksiklerinizi.  Aynı yerden aldığınız, aynı amaç için verildi. Bir eğitim planıydı tamamlandı. Ve sizler insan varlıkları olarak artık yolun sonunda son adımlarınızı atmadasınız, girmek için önünüzde parlayan kapıdan içeri.  Ardınızda bıraktığınız yolu büyük sınavlar ve acılarla yürüdünüz.  Öğrenimini tamamlayabilenler o kapıdan girecek, tamamlayamayanlar kapıyı göremeden geldikleri yolu devam ettirecek olanlardır yeni sınavlarla gelişimlerini tamamlamak için. Sizler borçlusunuz tüm aldıklarınız için. İnsanlık aldıklarının borcunu ödemek zorundadır ve ödenecektir mutlaka. Bundan şüpheniz olmasın.

Size her şekilde olmanız gereken durumu anlatmadayız. Verdiklerimizde o kadar büyük gerçekler vardı ki, anlayabilseydiniz eğer, anladığınızı yaşayabilseydiniz bu günkü gerçekliğiniz bambaşka olurdu. O’ yine de veriyor sizlere başka bir şekilde, anlayasınız diye. Kararttığınız bilgiler size acıdan başka bir şey getirmeyecek, bunu görebilecek bilinç ışığına erişiniz istiyoruz. Kaybolmayın karanlık yollarda. O yolları sizler yaratmadasınız çünkü. Işık her yerdedir görmesini bilene. 

Zaman yeni zamanla birleşmede şimdi. Boyutsal akış harmanlanmada büyük güçle. Çarpışmalar bunun içindir, bilinç odaklarında. Her şey sakinleştiğinde sizler olmayacaksınız ama bıraktıklarınız bizden almaya devam edecekler. O’nun düzeni sonsuzdur. Böyle başladı ve böyle gidecektir.

 

 20 Ağustos 2011

O' dedi ki: Tek olan mutlak gerçek, yansımalarında kozmik gerçeği ve onun içinde sistemsel gerçeklikleri meydana getirmiştir. Sistemsel gerçeklikler boyutunuzun da değişmez gerçeklikleridir. Sizler içinde bulunduğunuz bu dönemde tüm gerçekliğinizi bilenler olarak, değişime hazır olanlar olmalıydınız. İnsanlık bunun için eğitilmededir, büyük farklılıklara sorunsuz girebilme yönüyle.

Ruhunuz değişime hazırdır. Çünkü onun gerçekliği sizin gerçekliğinizden farklıdır. Sizler onunla bir enerjiyi kullanabilmek üzere birliktelik yapmış farklı bir gerçekliksiniz. Bunu anlamalısınız. Mutlak Ruh’un tekâmüle ihtiyacı yoktur. Deneyime de. O, sizler kanalıyla farklı enerjilerin ve boyutların deneyimini ve gelişimini sağlarken, sizler de ardınızdan gelenlerin değişim ve hizmetini sağlamaktasınız. Bilmelisiniz ki zincirin bir halkasısınız sadece evrensel işleyişte. Ne ilksiniz ne de son, ne de en gelişmiş olan.

Mutlak Ruh O’nun sırrıdır, yöneticidir; Yaratılışın sizlerce bilinemezlerinden biri olarak. Sizde hissedilip işleyense yasalarıdır. Bu yasaları kendi yasalarınızla karşılaştırmayınız. Yasalar canlıdır, bu gün bilemeyeceğiniz, bilseniz de anlayamayacağınız şekilde. O nedenle de hakkında bilginiz yoktur, adından başka. Sadece düşücelerinizle şekillendirdiğiniz bilgileriniz vardır, çoğu yanlış olan. Sizler o yasaların impulslarını ruhun sesi olarak algılarsınız ki, bu bir yerde, bir yere kadar da doğru olandır. Gerçekten kulak vermeniz olandır ve önemlidir.

Geçeceğiniz yeni boyutta bildiğiniz ve inandığınız pek çok şey değişime uğrayacaktır. Sizden bu gün gelişiminiz olarak beklenen o değişime içsel olarak hazır olmanız ve oldurmanızdır. Sevgi olarak tanımladığınız RUH DEĞER esas gösterisine o zaman başlayacaktır ve anlaşılacaktır ki bu gün sizlerin sevgi diye yaşadıkları onun zerresi bile değildir.

O günlerin ne zaman geleceğini merak edeceğiniz yerde, o günlere binlerce yıldır aldığınız bilgilerle hazır olmaya çalışın. Her yol gösterildi sizlere. İçlerinden saptırılmamış olanları seçmek ve kullanmaksa sizin idrakınıza bırakılmıştır. Sistem sizleri bilinçlenme dışında hiçbir şeye mecbur kılmamıştır bunun yaşamınızdaki inceliğinin de farkında olunuz lütfen.

Verdiklerimiz derin anlamlar içerir. Düşünüp anlamaya çalışanlar içindir. Lütfen kendinizi karanlığa mahkum etmeyiniz. Işık hemen yanıbaşınızdadır çünkü.

Bilgi sizi koruyup gözeten sistemce verilmiştir. Ait yerinde muhafaza ediniz.

 

11 Temmuz 2011

O' dedi ki: Görmeniz gerekenler görülmeyip, bilmeniz gerekenler bilinmediyse,  olmanız ve yapmanız gerekenler sizden uzak kalır.  Zaman aldatıcı hayallerin peşinden koşmak zamanı değildir. Olmak, söz kalabalığında bilgi torbasını doldurmak değil, sözün ötesinde sözsüzlüğün hayır bulunuşunu yaşamaktır. Bilenler çoğaldıkça söz aşılır eylem yaşanır.

Elbet ki söz bir yere kadar belli şuurlar için önemini koruyacaktır. Elbet ki bilmenin ilk adımında söz hayrı taşıyacaktır, hayırsızlığı da taşıdığı kadar. Bilen; gerçeğin sözünü, dış sözü bıraktığında, içinden duyacak olandır sessizliğin o berrak akışında. İnsanlık şimdi hayır ve hayırsızlığın harmanlandığı söz karmaşasında hayrı bulma sınavındadır. Bunun için şuurlanmalıdır. Doğruyu iç sessizliğinde O’nun ışığıyla yaşayabilmek için. Kesin zihninizde durmadan akıp giden söz gürültüsünü. Kesin karmakarışık size hayrı olmayacak, sadece sizi esir alacak bilgilerin söz akışını. Dönün içinize ve sımsıkı sarılın içgörünüzün gerçeğine. Hayır bundadır. Ayırabildiğinizde hayrı ve hayırsızı, dil susar yürek konuşur. Bir göz kapanır, bir göz açılır. Madde, kalıbının ötesinde açar size kendini. Maddenin maddesini yaşarsınız, enerji dediğiniz boyutta. O boyutta görecekleriniz, yaşayacaklarınız, mucize sanılan gerçekliğin size sunulan armağanı olacaktır. Kesmeyi bilirseniz eğer zihninizde dönüp duran tüm gereksiz sözcükleri….

Anlayınız artık insanın insana yaptığını ve insanın gerçekte olması gereken halini. 

 

 

29 Haziran 2011

O' dedi ki: Bir yol ayrımındasınız şimdi tüm insanlık olarak. Değişeceği söylenenler başlamıştı bir zamandır. Şimdi sondasınız sizler olanları hissetmeseniz de. Son farklı renklerin sizleri kuşatacağı zamandır. Ya sahip olup vazgeçemediklerinizle birleşip sizi yakacak ya da vazgeçtiklerinizin boşluğunu doldurup sizi aydınlatacaktır. Şuursal olarak büyük değişimlerin yaşanacağı bir zamandır size anlatılan; yaşanmışlıkların, gelişmişliklerin çok daha ötesinde.

Uzun ve sancılı bir dönem, sonu hayırla ve güzelliklerle birleşse de insanlığı hırpalayacaktır. Güneşler birleşmelidir güneşle. O güneş ki doğduğunda dünyanıza siz bir bütünlüğü kazanmış olanlar olarak insanlığın yeni seyrinde yer alanlar bulunacaksınız.

Tüm insanlık; binlerce yıldır süren davetimiz bu birleşmenin muhteşem olgusunu yerinde ve yerince yaşamanız içindi. Her biriniz farklı algıladığınız ama aslında tek kaynaktan tek olarak indirilen öğretiyle eğitilmek istendiniz. O’nun planı şaşmaz. Sizler O’nun yolunda O’nun istediği noktaya mutlak varacak olanlarsınız. Neden anlamazsınız bunu da gerçek mutluluğu yerine acıyı giyinirsiniz; öğretilerimiz yerine öğretilerinizi ve ayrılığı öğretilerimiz olarak göstererek!

Hayırlı bulunuşlar hayrı bilenlerin, dileyenlerin olacaktır. Hayır ise sizlerin incelen ve derinleşip farklılaşan şuurluluğunuzdadır. Bunu yaşamakta geç kalmayınız ve o renk de yer bulmaya çalışınız bildirilen güneş ufkunuzda doğmadan!….

 

 

 30 mayıs 2011

O' dedi ki: Ne istediğini bilen ve ona tüm varlıksal gücüyle sarılan elbet kavuşacaktır isteğine. İsteme dediğiniz şeyin yasasını bildiğinizde ve onu yerince kullandığınızda, yerine geliş çok daha kolay olacaktır. İstemesini biliniz, şimdi bildiğiniz gibi değil, Gerçekten, gerçek yoluyla istemesini. O’nun yüksek bilgilerine ancak böyle ulaşabilirsiniz. Dağınık düşünceler, yersiz hükümler, sebatsızlık ve görmezlik engeliniz olmasın. İnsan gerçekten isterse eğer tüm bunları arkasına alabilecek değerlerle yaratılmıştır. O değerleri kullanınız.  Aklı översiniz, akıllı olmakla da övünürsünüz. Ya O’nun sözlerine arkanızı döndüğünüzde siz akıllıca mı davranmadasınız?.. 

İnsan kendini görmedikçe bunu başaramayacaktır. Sizler doğru gösteren aynalara bakmayı bilenler olmalısınız artık. Doğru görmek sizi doğruyu görmeye götürebilir, diğeriyse daha çok şaşırtır.

Bu gün insanlığın çoğu yanlış aynalara bakmadadır. Oysa ki biraz düşünse, biraz araştırsa dışını ve içini, çok şey değişecektir hayatında.

Bilgiler içinde kaybolmayınız. Bakmayı ve anlamayı bilmezseniz eğer o size faydadan öte zarar verici olur. Geçmişten gelen tüm öğretiler bu nedenle şaşırtıcı olmuştur bu gün insanlığa. Yanlış bakışlar onlarda da pek çok değeri yanlış etmiştir.

Şimdi siz ilgi duyduğunuz her bilgiye değil, gelişiminiz için gerekli olan bilgileri öne alarak, onları gerçekten anlamayı ve kullanmayı isteyerek yola koyulunuz, kurtulmak istiyorsanız eğer bu gün içinde bulunduğunuz çıkmazdan.

İnsanlık buna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymalıdır. Duymuyorsa eğer, bir kez kendine dönüp düşünmelidir “Neden” diye. O’ yardımcı olacaktır elbet gerçekten isteyene.

 

 12 Mayıs 2011

O’ dedi ki: Öyle bir zamanı yaşamadasınız ki, çarpışanlar sizleri hazır olduğunuz kadar huzurlu, geri kaldığınız kadar huzursuz edecektir. O’ verdikleriyle mutlu etmek ister sizleri. Bir zaman evveli haberdar edilmiştiniz olacaklardan. Olacaklar olmadadır şimdi tüm insanlığı etkileyerek. Dünyanız muhteşem bir değişim içindedir boyutsal olarak barındırdığı tüm varlıklarla birlikte. Değişimleri takip ediniz.  Elbet ki engellenemez olan devrededir şimdi, olması gerekeni yerine getirmek için. Bilgiyi sözde bırakmayınız. Düşününüz, aldatıcı sözlere kanmadan. Düşünerek bulacaksınız sizlere doğru diye dayatılanların ötesindeki gerçek doğruyu. Bilinmeyenin esrarının peşinde değil, size bildirilenlerin farkındalığı ve birleştiriciliği içinde olun. Gerçek o zaman açık edecektir kendini hak edenlere, aramalarına gerek kalmadan. Sizler hak edenlerden olunuz. O’ sizden, sevgiyle yarattığı tüm varlıklarından bunu bekler. 

27 Mart 2011

 O’ dedi ki: Dönücü olmayınız doğru bildirilenlerle eş olan doğrularınızdan. Yanıltmayınız ne kendinizi ne de çevrenizi zaman zaman düştüğünüz yanlışlarla. Yanlışı gönlünüzde değil, istenmeyen kontrol altındaki şartlandırılmış düşüncelerinizde arayınız. Göreceksiniz ki sizi doğruya gönlünüz çekecektir. Zihin her türlü etkiye açıktır; Gönülse sadece O’na;  Mutlak Özünüzden gelen ışığa. Geçmişin tüm öğretileri o kutsal pınardan akıtılmıştır tüm insanlığa, inşa etmek için gelişim yolunu. Şimdiyse öğrendiklerini yaşaması beklenmededir yine tüm insanlıktan. Yaşayabilenler elbet ki ayrılacaktır bir bir O’nun nurlu yoluna!

Sevdiklerimiz. Sevgimizle yola koyduklarımız. İnsan olduğunuzu tüm değerlerinizi bilerek yaşayınız. Yaşayamıyorsanız eğer insanlığınızı sorgulayınız. Zaman, insan bilinciyle yaşayanların üst edileceği zamandır, insanüstü bilinçle yollarına devam edebilmeleri için.  Altta kalanlardan olmayınız.  Boyutlar ayrılmadadır birbirinden siz fark etmeseniz de. Kesinlik hüküm sürdüğünde başı öne eğilenlerden olmayınız.

 

19 Mart 2011

 O’ dedi ki: Kaybetmeden kazanamazsınız. Siz sizdeki istenmeyenlere sımsıkı sarılanlar olarak, gerçek kaybedişin ne büyük bir hayır olduğunu bilmeden yaşayanlarsınız.  Kaybetmek ve onda üzüntüyü, isyanı yaşamak insana has, sonradan edinilmiş bir duygudur. Siz sahip olmayı benimsemeden önce böyle bir duyguya uzak olanlardınız. Bundan şunu anlayınız ki, dualite dediğiniz hale dönüşmüş yaşam biçimindeki duygu, sizlerin varoluşunda özünüzden neşreden duygu değil, sonradan edindiğiniz duygudur, başka duygularınızla beraber. Özünüz böyle bir duyguya sahip değildir. O, O’nun emrince işleyen ve her yerde var olan, en büyük olandır varoluşun nedeni olarak. Bunun için korkmayınız kaybetmekten. Üzülmeyiniz de. Üzüntü Onunla olan bağınızı kopartır. Böylece kaybolursunuz yalnızlığınızda. Öfkeniz de aynıdır. Sevginiz, hırsınız,  kıskançlığınız da. Kaybettiğinizi sandığınız geçici değerler kaybolmalı ki yerine daha üst bir değeri koyabilmelisiniz; onun da geçici olduğunu bilerek. Olanı geçici kılmaktan uzak tutmaya çalışmaksa daha alt seviyede bir duygudur. Siz olanı üstten görmeyi başardıkça duygularınızın bir üst seviyesini, duygusuzmuş gibi görünen yüzünü yaşayacaksınız. Bu safhada inancınız da farklılaşacaktır. O’nu hissedişiniz de.

Tüm kayıplarınıza böyle bakınız. Ve anlayınız evren yasasında kaybetmek diye bir madde yoktur. Her şey sizi ilerlemeye taşıyan değişimlerdir.

  14 Mart 2011 

O’ dedi ki. Ayrıya düşmeden doğruda kalınız. Bakışınız bakışımız olsun. Zamanı gelmişleri engelleyemezsiniz ama gelecekleri doğru kılabilirsiniz. Aç gözlü olmayınız, ihtiyacınızı alınız O’nun sonsuz ikramından. Biriktirdikleriniz hayrınıza değildir. Bir gün elden de dilden de kayıp gittiğinde ayrıya bakıp kalan olmayınız. Siz eğriyle doğruyu anladıkça yetinmeyi bilecek, bildikçe bereketlenecek, birden bin üreteceksiniz.  Böylece bitmeyecek sermayeniz, aksine büyüyecek büyüyecek siz hesabını tutamasanız da. O’ böyle verdi bir zamanlar layık olanlara da, alıp kullansınlar diye. Bilgilerine bilgisini kattı, güçlerine gücünü. Gün döndü, zaman döndü devran değişti, bilgi değişti, hal değişti. Şimdi yeniden yola sokulmada hayrı tutanlarca insan kardeşleri üzerinden. Siz doğruda olunuz ki eliniz boş kalmasın; bir zamanın bir zamana akan gücü olarak.

 9 Mart 2011

O’ dedi ki: Sır varlığınızdadır. Siz tesadüf dediğiniz anlamın geçersizliğini bilenler olarak, yaratılışın ve yaşamın buna dayanmadığını iyi bilenlersiniz. Hiçbir şey genelin anladığı anlamda tesadüfi değildir. İşlettiğiniz yasaların işleyen yasalara karşı olan değerlendirilmesi sonucu ortaya çıkandır. Öyle emin olmalısınız ki bilgiden, tesadüf kelimesi artık yer bulmasın içinizde. Onda işleyen yasaları bilmek çok kolay olmasa da imkânsız değildir. Yine bilirsiniz ki imkânsız da sizin seçtiğiniz, gelişiminizdeki başarısızlığı örtmeye çalıştığınız bir anlamdır.

İnsan yaratılış olarak çok şeyi yapmaya muktedirdir. Yeter ki başarmayı istesin, azimle şevkle çalışsın. İnsanlığa kendini yüceltecek bilgiler yeterince bildirilmiştir; Şimdi sıra sizde. Bölünme yerine birleşmeyi / birleştirmeyi seçiniz. Bilgiler tümüyle çözümlenip / özümsenip tek’e indirgendiğinde tek bir şey göreceksiniz karşınızda, tek bir kelimeyle ifade edilen. O şimdi sizin sırlar olarak adlandırdığınızın elinizde olan açıklamasını içerir. İnsanlık bunu elde edecektir ulaşması çok uzun sürse de. Aşacağı çok engel vardır kendi yaratımı olan. Bizler sadece bilgilendirir, yol gösterir, güç veririz gerçeği bilmek, yaşamak, yaşatmak dileyene; O’nun izniyle, iznettiği kadar. Siz anlayacak, kullanacak ve ulaşacaksınız. Hepsi bu.

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap