DOSTLARIMIZ’dan Dostlara

 

 

Bizden gidenler
Sevim - Bedriye - Halim - Muzaffer - Gürmen - Güzide.

Onlar şimdi O’nun gül bahçesinde açmadalar
tüm güzellikleriyle

Bu bölümde okuyacağınız bilgiler 1960 lı yıllarda alıştırmalarına başlayan ve 1965 yılında gerçek dost Halim Gürol’un gruba katılmasıyla ve ardından gelen yıllarda bağlantı ve anlam açma görevini de üstlenmesiyle akışa geçen sistemin 1971 yılından itibaren verdiği bilgilerden seçilmiştir. Halim Gürol bu görevi 2009 şubat ayına kadar kesintisiz devam ettirmiş ve ulaşabildiği insanları bu yönde başta kişiliğiyle etkileyerek bilginin akışıyla zenginleştirmiştir. Bu görevinde ona baştan itibaren, çok genç yaşta kaybettiği sevgili eşi Bedriye Gürol her şartta büyük bir destek olmuş, görevi paylaşmış ve şifalı elleri, İlahi aşkla yanan yüreğiyle bildiği her şeyi insanlığın hizmetine sunmuştur. Yine görevi paylaştığı yakın dostları Gürmen Güler ve eşi Muzaffer Güler bu yaşamı terk edinceye kadar yanında olmuşlardır. Eşini kaybettikten bir zaman sonra ikinci evliliğini yapan Halim Gürol onunla da hizmetine devam etmiştir ta ki ebediyete yolcu ettiği Gürmen Güler’ i toprağa verinceye kadar. Ve Ankara’dan İstanbul’a döndüğü o gece eşinin ve daha önce kaybettiği dostlarının yanına gitmek üzere aramızdan ayrılmıştır. Ardında kalanlar yine İlahi bağlantılarını görevi devralan dostlarıyla sürdürerek İnsanlığa gelişim yolunda hizmete devam etmektedirler.

Bilgiler insanın tekâmülü üzerine çok sade anlatımlarla başlayan ve gelişimlerinde sağlam bir temel atabilmeleri üzerine neleri gerçekleştirecekleri anlamları üzerinden seçilmiştir. Hizmet insanlığadır, uyanmaları, eksiklerini ve yanlışlarını düzeltebilmeleri için. Onlara yapılan hizmet kendilerini bilmek bulmak üzerinedir. Herkesçe bilindiği zannedilen bilgi düşüncede derinlik kazandıkça farklılaşır. Onun için bu zamanda bol bol rastlanan mucizevi ve kolay kazanımlı anlatımların ötesindeki sade ama gelişim için temel niteliğinde olan bu bilgiler küçümsenmeden üzerinde dikkatle düşünülmesi gerekenlerdir. Temelsiz hiçbir üst bilgi insana kazanç getirmez, bilgi hamallığından başka ve içselleştirilemeyen, hâlde devreye giremeyen bilgide bir zaman sonra bozulmaya, gerçek anlamından uzaklaşmaya başlayarak insanı sapmaya götürür. Hâlde yaşanan değerler şuurlanmadır ve zaman gerçekten şuurlanabilmiş varlıkların birlik içinde kazançta olacağı zamandır. İnsanlık hayır enerjisinin dünyayı güzele doğru değiştirmesinde üzerlerine düşen görevi ancak şuurlanarak yerine getirebilecektir.

Aysel Ongun 11 temmuz 2009

 

 

 

 

DOSTLARIMIZ’dan Dostlara

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap