Öğretilerden 4

 

ÖĞRETİLERDEN

-4- 

Tek O’ ki O’ndan başka düşünce yoktur. Bir O’ ki ondan başka yaratan olamaz. Bir sen ki O’nun için O’nun rızası için buradasın; ona göre sen, seni bırak da O’na dön.

Gerçeği görmekte istekli iseniz onu görebilmenin ilk şartı kendinizde ona yer vermektir.

İnsanları sıhhatli kılan ve sıhhat içinde yaşamalarını temin eden onların aktif düşünceleridir

Sizin güçlülüğünüz düşüncenizdir. Eğer düşüncenize yeni bir şey getiriyorsanız adım atmayı yapıyorsunuzdur. Şayet düşüncenize bulunduğunuzdan üstünü katmayı başarabiliyorsanız, adımlar atıyorsunuzdur. Eğer düşüncenize yeni bir düşünceyi daha katıyorsanız adımlarınız hızlılaşıyordur. Düşüncenizin gereğinde olabiliyorsanız o zaman koşuyorsunuzdur. Düşünce kılavuzdur, tatbik ederek iradenizi kaptan yapınız. Gerekler yerine gelince uçmak nasip olacaktır size, O seviye ileri şuurdan haberdar olma, alış-veriş yapmadır.

İrade vicdanda kuvvet bulmadır. Vicdan O’nun size nasip edeceklerine açık bir kanaldır. Ancak onu derinleştirmek, büyütmek, yüceltmek lazımdır. İrade O’nun verdiğinin sizde güç bulacağı bir yerdir. O’nun İradesi der, sizin iradeniz tutar, dinler. Bu bir yerde emre uymadır. İradeyi ayakta tutacak olan düşünceniz ve doğru ve vicdani yaptıklarınızdır. O’nun sesinden ayrılmazsanız iradeniz kuvvet bulur. Ancak nefse yer vermeyiniz bu arada. O’nunla irtibatın yapıldığı yer de bu gün bilmediğiniz irade ile ilgilidir. O irade ki yüksektir. Yüksek şuurun iradesine dahil olma, iradeyi esastaki yerine terk etmektir.

Kendini bilen nefsini iyi tanıyandır.

Hayır, esasa hizmet edenlerin bulundukları seviyedir ve hayır, yalnızca O’nun önündeki kulluğunu bilenedir.

Yeterince boşalınız ki yeri geldiğinde dolabilesiniz. Bir mevzu sizi sıkıyorsa onu sevmeye çalışınız. Karşılama önemlidir, zamanı kullanmak da. Onu değerlendirebilmekte hüner sahibi olunuz. Zaman değerlendirildikçe kıymetlenir. Değeri bulunmadıkça kaybedilir, ele geçmez.

Müşküllerinizde ilhama açılınız. Size, siz karar vermeden evvel söyleyen vardır, duyan, işiten ve dileyince ağızlarınızdan dökülen.

Düşüncelerinizi hapsetmeyiniz, ancak onları başıboş ve kontrolsuz bırakmaktan sakınınız.

Gönülden konuşanlar verdikleri sözü unutmasınlar. Her şeyin bittiği gün onlara önce ahitlerinden ve söz ettiklerinden bahis olunacak. O güne kendi sözlerini aynı şekliyle duyanlar olarak gelecek olan sizler nedamette ve azapta olmayasınız.

Onun hayır ettiği sizler için hayırlıdır. Ancak o hayrı zamanında ve yerinde görmek bir kul borcudur. İşte siz zamanın getirdiğini iyi görebilmeli ve yerinde kararlarla büyük hayırları kazanç edinmelisiniz. Böylece şuurunuz genişleyecek ve siz O’na olan teslimiyetinizi daha fazla geliştireceksiniz..

Siz düşünürken O’na gidip geldiğinizi bilmelisiniz.

Öyle bir hazine ki, bitmek diye, tükenmek diye bir şey düşünülemez. Öyle bir Yücelik ki, küçüklüğünüzde büyüklüğün yeri vardır. Siz buna sahip olunuz. Çünkü alçaldıkça yükselirsiniz. Benlik yükselmek ister ve yükselmeyi yanlış yolda size öğretir. Oysa gerçekte yükselmenin yolu gerçek tevazu ve gerçek bilinçtir. O’nun gördüğü, O’nun bildiği ve O’nun verdiğinde bilmediğiniz nice noktalar var. Siz haberdar olduğunuz her yerde O’nun şükrünü ediniz.

Hiçbir şey boş değildir ve her şeyde gören ve bilen için nice hayırlar ve işaretler vardır.

Uyumayınız. Şeklinizi kastetmiyoruz. Biz gönül uykusundan söz ediyoruz. Kulların tamamına yakın çok büyük bir sayısı halen o uykuda bulunmaktadır. Işıklar söndüğü, etraf bulunmadığınızdan karanlık, kullandıklarınız yerli yerinde değil. İşte o zaman ne eliniz ne aletiniz olacak, ne güveniniz ne yardımcınız. Sizi aydınlatacak, ışığıyla yazmanızı değerlendirecek olan GÖNLÜNÜZdür. Onu her zaman önde tutunuz. Siz o halinizde olduğunuz zaman, o varlığınla hayatiyetini muhafaza edecek olan emanetinizdir.

Seviniz daima, sevmek en güzel şeydir. İsteyiniz daima, istemek en hakkınızdır. Ne zaman ki içinizden gelmiyor, o zaman korkunuz ve dönünüz rabbinize. “Bana kardeşlerim için ver” deyiniz. “Beni bundan mahrum kılma” deyiniz. Her şeye kadir olan O’nun adı, her şeyinizde en büyük güçtür.

Her şeyin bir planı kurulur ve bütün varlıklar o plan sınırı içinde kalır. Yalnız O’ en Yüce bunu dışındadır, çünkü O’ idare edendir.

Kaderiniz neticelerinizin toplamında size çizilecek hayırdır. Bunu çok iyi biliniz.

Hoşgörü, nefs mekanizmasını harekete geçirmeden kalabilmektir. O’ kullarından bunu ister gönülleri kararmasın diye. Çünkü kulun tenkidi kula düşmez.

Hayatını sabırla geçirenler O’na en yakın olanlardır.

İnsanlığın en güzel tarafı, en yüce özelliği insanlığını anlayabilmektir. Ne güzeldir insanüstünde yol alan. Pek enderdir, lakin güzelden bezenmiş ve etrafına ışık saçan ateştir onlar. İsteyeni gönülden yakarlar, istemeyenin bedenini kalbini bağlarlar ve yanar. Ateş en büyük güçlerden bir tanesidir. O’ en küçük noktadan hızla salladı kâinat dediğiniz sistemin üzerine; çarptığı noktada dağıldı ayrı ayrı. Önce yoktunuz sizler, sonra ateş üstünde varoldunuz. Halen üstünde yanmadasınız. O’ yüreğini onda bilerek yakmak isteyenler, varlığından şüphe etmeyenlere yağdırıcıdır. Kalpleriniz O’nun adıyla daha fazla çarpsın. O’nun verdiklerinin büyüklüğü içinde kuvvet olsun. Sizler aşkın ateşine ihtiyacı olanlarsınız.

Biliniz ki en güzel yol, en iyi bir çare kendinizi istenilen istikametinde O’ Yüce Olan’a teslim etmektir.

Sözleriyle yaptıklarını bir edenler bilsinler ki gerçeği yakından takip edenlerdir.

Kendinizde bulacağınız her hak, diğer kulun da hakkıdır.

Bir kişinin gönlü ışık bulmazsa o cana güzellik katamaz.

Hiçbiriniz O’nun cevherinden uzak değilsiniz. Karınca da O’nun gücünden can bulur, toprak da O’ndan beslenir. Eğer toprak cansız bulunsaydı şu anda siz bulunmayacaktınız övmeye. Başta varolacak ve sonda yine var kalacak o büyük esas topraktır.

Beyazlık demek anladığınız manada ve bu güne kadar bulduğunuz anlamda temiz olmak değildir yalnızca. O renktir ama büyük bir sırrın ifadesi bulunmaktadır. Beyazlık üstünlüktür, beyazlık bir açılış ve bir aynadır. Beyaz beyazda bulunanların gerçek hakkıdır. Beyazı daha beyaz yapmak için uğraşanlarsa, onlar O’ndan bulacaklardır. Güzel görünüz, iyi görünüz, doğru görünüz. Bakışlarınızda O’nun düşüncesi yatsın. Varlığınızın hissedilişi olsun. İster misiniz daha beyaz olasınız? Bu tekâmülünüz için, varacağınız hedef için son derece önemli bir zarurettir.

Beyazlar kuvvetlidirler. Onlar güçlerini o bir esasın verdiğinde alırlar. Beyazlar her şeyin sahibi ettiği durumdan haberdar olmazlarsa da, sahip olduklarını doğruda ve iyide kullanmakla ona da hak sahibi bulunurlar. Beyazlar bilgide mücadele ederler, ta ki içlerinde üstün olan gönüllerince bulunsun isterler. Yalnızca en yüce gelen onlara ağır basar ve onlar onu tutarlar. Beyazlar sevgilidirler. Sevmek bilirler. Bundan gayrısı onları etkileyemez ve onlar da ondan cevap veremezler; sevginin içlerindeki yeri öylesine doludur ki, sevmeyince söz bile etmezler, bilirler ki nefislerinin kendilerine gösterdiği yakıcı ve yıkıcıdır. Onlar ancak gönülden getirdiklerini verirler. Eğer nefisleri kendilerini ayrılıkta koyuyorsa orda bırakır dönerler Eşi bulunmayana ve kuvvetlidirler. O andan itibaren güç bulurlar.

Beyaz içindeki tüm yedi gücü üzerinde topladığı için o renktedir.

O’nun için gelenlere O’nun yolu açıktır. O’nun sözünü edenlere O’nun ilhamı sonsuzdur.

Öyle küçük değerler vardır ki onların toplu halde bulunması büyük değerlere açılır ve işte siz bunu kullanmasını bilmiyorsunuz. Güçlerinizi de küçük görüp kendinizi inkâra kadar götürüyorsunuz. Hayatınızı seviniz, yaşayışınızı bir nizama sokunuz.

Rahat olunuz. İçinizin huzurundan yüzünüze O’nun sevgisi gelecektir. Bu dünyanızda kalben rahat bulunamadığınız zaman iç birliğinden uzaksınızdır ki, sizden istenen hale uygun bulunmuyorsunuzdur. Gönül ve onun verdiklerinin huzuru sizdeki her şeyi, istenmeyen ve kaybolacak her yeri silecektir.

Siz bilgi sahibi olmak istiyorsunuz, oysa biz sizi bilgili kişiler yapmak istemiyoruz bir manada. Biz sizleri gerçek yoluna ve O’nun yoluna götürmek istiyoruz. Bilgi yolu bir yere kadardır. Bilgi insanı bağlar. Tasavvuf âlimleri de orada bağlandılar. Bir kısmı yırttı aştı ancak bu cüzidir. O bir ağdır şerden uzak koyan, fakat hayra geri bıraktıran. Sizler tasavvufçu değilsiniz. Gerçekçi ve O’nun yolunun yolcularısınız.

Bilgiye sahip olmak demek yalnız o bilgiyi bilmek değildir asla. Bizim istediğimiz o bilginin üzerinizde kullanılabilme ortamını tam manasıyla kurabilmektir. Bilgi ve bir an görünen ışık; bilgi var gittikçe büyüyen ve sonsuzluğa dek açılan kaynak. Bilgi iç varlığınızda yer bulmadıktan sonra ondan faydalanamazsınız. Bilgi bilgiyi doğurmuyorsa o bilgi kısırdır. Terk ediniz. Bilgi, nefes alış verişi gibi her defasında yeni baştan yapılan bir hareket tarzıdır. Eğer bilgi yenilenmiyorsa saplanır, önünüze engeldir. Onun için Yüce Yaratan ilhamla sizleri o sonsuzluğa açtı.

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap