Öğretilerden 11

 


 

ÖĞRETİLERDEN
-11-

O’nu düşündüğünüz için, O’nu bildiğiniz için, O’ndan gelenle gülebildiğiniz için evvelen şükrediniz. Bu şükür sizi muhafaza edecektir.

Hür olmak, engelsiz kalmak; sezgiyle gerçeğe açılmaktır. Pek çok şeyi verdiklerimizin birleştirilmesiyle bulacaksınız.

Mânânın yaşama kanununa göre düşüncelerinizdeki karşılanımı bir hak ediş olacağından o kanunun nasip şeklinde adlandırdığınız direkt girişine ve geçişine sahip bulunuyorsunuz. Düşünceyi yükselten sevgidir. Kullandığınız veya kullanacağınız o yerin yükseltilebilmesi buradaki ilminizin artırılmasına bağlıdır.

Önünüze serilen, dalga dalga size sunulan her şeyi ile o Bir Esasa hizmet için adanan Kudret Kanunu insandır ama; ona mesafeyi gereksiz bırakan ya da mesafeyi en yakın kılarken uzak düşen de yine insandır. İşte olgunluk. Bu gün ışığı görenler kalplerini o titreşimde rezonansa sokabilenler, ona olan saygınlıklarıyla Birlik’te sevgiye varanlardır. Kalp duymazsa ağız söyler. O Büyüklük, zaruretinde dile dökülmezse, ya da bağlandığı yer itibariyle yüce bir anlamı size yaklaştırmazsa, dikkat ediniz tehlike çanları çalmaya başlıyordur. Sevgi diye oyalanılır.

Bilgisini harekete geçiremeyen bir varlık tekâmülünü sağlayamaz. Siz yeni bir hali eskisini değiştirerek bulacaksınız. Sır buradadır.

Siz ancak kazanmak için hayatınızı koyduğunuzda, gerçeğin size yakın olabileceğini düşünebilirsiniz.

Siz ayrılmayınız düşüncelerinizde. Bizler tuttuğumuz eli bırakmayız. Sizler ıstırabını çekeceğiniz bir duruma düşmemek için çalışınız. Sizler, kaybolunca bir daha uzanamayacağınız bir değeri gözden çıkarmayınız.

O’nun emrettiği zamana kadar yükünüzün ıstıraplar içinde dahi olsa devamı söz konusudur. Hiçbir kul ve görevli mesuliyeti kolay affedilen -bir anlamda - mazur görülenden olmayacaktır.

Her şekilde bulunuşla amaçlarını kaybetmeyenler en güzel verişi bulunduranlardır. Onlara İlahi Nasip ve başarılarının mükâfatı er-geç dönecektir.

Bilin ki zaman; Gerçeği aramak dileyene imkân verendir. Zaman bir gerçeğin en kat’i ifadesidir. O bir oluşumdur, sonucu size bildiriliyor.

Zaman O’nun Planladığının yerine getirildiği emirdir. Zaman sizin değildir. Zaman Vareden’in sırrıdır. Zaman içindeki sırra varmış olsaydınız böyle durmazdınız; böyle yaşamazdınız; böyle yürümezdiniz; böyle aciz –bağışlayınız- böyle yoksun ve böyle küçük kalmazdınız. O’ Yüceler Yüceliğinden size verdiği büyüklüğü ancak varmadan bulacaksınız. Varmak zamanı yaşamaktır. Ona varmadan kazanırsanız, birleşir, tek olur, sır kaybolur.

Kalp kulağıyla dinleyenler zamanın gerçeklerini anlayıp daha doğruda kalırlar. Onlar değerleri koruyanlar ve kendilerini hayırda tutanlardır.

Konular vardır; yüceliktir başlı başına. Ve konular vardır cücelikten cüceliktir. Bir kere nefsin sözü edilmesin. Bir kere gönlün sesi kısılmasın. Kendini bilenler, hatasını ağır görenlerin susması en büyük bulunuş biçimidir. Çünkü O’ her şeye kadirdir ki, içlerinizde bulunanı sormaya da gerek bırakmadan bildiriverir. Şahidiz O’nun büyüklüğüne.

İşte düşünce böyle bulunuşu güzelde ederek sevginin değişmeyen yerini o yere nakşetti. Tüm güzelliğinizin korunduğu her şekil, süslediğiniz zamanın en kıymetli sahnesi ve sırrıdır. Sizleri davet ediyoruz, olanla olmayanın içinde bir olan halin kabulüne. Başka türlü beğeniverirsiniz vesveseyi, inmezsiniz gönüle, duymazsınız içte.

Geri koyduğunuz bir anlamın yalnız bu dünyada değil, o bir halinizde de karşınıza dikilivereceğini unutmayın. Hiç bir sonuç yoktur ki –tabir sizin- beleşe gelsin.

Bilinçte yerini bulamayan var olduğunu sandığı enerjisini de ortadan kaldırandır.

Birbirinize yapacaklarınız adaktır. Bir şeyi kendinizde değiştirmek için ahdetmeniz ondan daha yüksektir. Bir şeye kavuşmak için gösterdiğiniz gayret O’nun Rızasıdır.

Geniş düşünenler büyük gözle bakmasını bilenlerdir.

Hissedilenin yaşanmasıdır gerçek. İhtiyacı olanın görülmesidir vazife.

Sabır, hissediş, itimat ve bekleyiş Yüceliğe giden yolda size basamaktır.

Bağışlayınız birbirinizi, eğer O’nun sizi affetmesini istiyorsanız.

Gerçeği gören, kendini eleştiren, kendindeki kusurdan başka dostunda kusur görmeyendir

Kendine inanmak, bütün mukaddesata, tüm hissettiği yüceliğe kalbinde yer vererek olur.

Hayır hayrı çeker. Çıkmak için basamağa ayağını koyanlar bir zaman sonra onu çıkmışlardır

Tesadüf dediğiniz bir plan gereği; plan gereği dediğinizse O’nun Emridir

Bilgiler açıklayıcı tatbikat ve samimiyet birleştiricidir

Bilmek layık olmaya çalışmaktır. Layık olmaksa, kalp kazanmakla, gönül yapmakla elde edilir.

Birlik her şeyde, her yerde değişmeyen en büyük esastır.

Fiziği değil, ruhu düşününüz.

Şuur, ona uygun olan her vasata –izniyle- yayılan ve kullanıldığı an kanunu kendine amade kılan yüksek bir enerji biçimidir.

Şuurda olmak dediğiniz büyük bir safhadır. Ancak size açık olduğunu söyleyelim. Her şeklide yenilenin, her şekilde gerektiği yerde değişin..

Bir gün gönüllerinizdeki güneş öylesine büyüyecek ki, birbirinizin gönüllerini aydınlatacak. İşte siz bunu pekâlâ isteyebilirsiniz.

Topyekûn bulunuşlardır kaderleri değiştiren, candan vazgeçmektir; Bir yerde ruhları yükselten; ölmek dahi hiçtir o safhada.

Mutsuzluk düşüncelerinizi doğru yönlendirmeyip aciz kalmanızdır

Kehanet O’na ihanettir. Her insan gerçeği kendi açacaktır

Sabır öyle bir güçtür ki iradeyle amaç üzerine yönlendirildiğinde mucizeler meydana gelir.

Güzellik daimidir. O’nun güzelliğini istiyorsanız O’nun emanetini istediği şekilde tutunuz.

Şifanın yarıdan fazla bir yeri zihni şifadır, alınan olarak. Zihnen şifayı tutanlar fizik mekândaki eterlerini tutanlardır.

Kalp şekliyle, rengiyle, canıyla ve bu gün bilmediğiniz her yönüyle bütün hücreleri temsil eden bir birlik sırrına sahiptir.

 

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap