Öğretilerden 15

 

Öğretilerden

-15-

 Her eser birlik gerçeğinin ürünüdür.

 

Değişik bilgi düşünceye yepyeni güçler getirir. Bağlantıları ise çalışma şevki doğurur. Bildikçe bilmek ister. Vazifeli yerine getirdikçe güç bulur ve güçler birleşir, birlik olur.

Yarında anlaşılacak bazı gerçeklerin pişmanlığında olunmamak için, bu günü büyük coşkunlukla çok ayrı değerde yaşayabilenler, O’nun Nurundan aydınlanacaklardır elbet.

Sevgi her yeri sarar. Sevgi her şeyde en üstün kudrettir. Sevgi O’nun varlığına, O’ndan dolayı olan en büyük nişandır. Sevgi ilimdir. Sevgi doğru yönün kullanılmasıdır. Sevgi Dünya’nın kurtuluşu, sevgi ruhunuzun hissedilmesidir.

Sevgi hiç bilmediğinizdir. Biraz bildiğiniz sevgi olamaz. Bunu siz çözünüz. O’ sizleri bu güçten, bu hayırdan ve ilmine açtığı tek hayır kapısından uzak bırakmasın! Lisan sevgi; okul, yine öyle; amaç, öğünün artması değil mi?

Sevgi dersi sizin vazifenizdir. Hazır olmayan toplum bu dersi alamaz. Sevgi tarif edilemez ancak yaşanır.

Bir gün sevgiden dile getirdikleriniz O’nun yegâne ilmi ve sizden beklediği tek gerçek olarak yakın olursa, sakın uzak düşmeyiniz!.

Nasıl isterseniz öyle olacaktır. Onun için düşüncelerinizden son derece mesul olduğunuzu unutmayın. Kendinizi kontrol edin. Nefsinizi bilin .

Düşünce O’nun ihsanıdır. Onun yönlendirilmesi, iç birliğinde ve rıza dahilinde kullanılması yalnız hâl ile mümkündür. Ve yine yalnızca amaca hizmet doğrultusu ile kaim bulunmaktadır. Buna göre kendini tartabilen, düşüncesi karşısında icabında utanıp kendini düzeltme çabasında bulunan sevdiğimiz bulunacaktır

Bulunduğunuz hâlde geçirdiğiniz, fakat kullanımında hâkim olamadığınız pek çok olay üzerinizde kontrol ile bağlantısını gerektirmektedir. Neler var şimdi yaşayıp da sonucunu hayra çıkaramadığınız.

Haberdar bulunduğunuz an ile sonradan bulunacağınızın müşterek rabıtası, hiç düşünmediğiniz fakat her an sizde hazır olan aralıkla birlikte ışığın içeri girmesi olur.. Zaman aralığı ve ona bakışta sıçrama olayını fark ediniz.

Yücelik ne şekilde bulunursa bulunsun, birbirleriyle bağlandığında ve devam ettirilmek istenildiği takdirde, büyük kanunlardan umulmadık yükseklikleri daima üzerlerinize yağdırıcıdır. Hiç endişeniz olmasın. Tutuşunuz ve maksadınız önemlidir. O’ kalplerinizi bilir ona göre verir. Siz içinize saygı duyun, saflığınızı hiç bir zaman bozmayın.

Dua O’na uzanma ve isteme gücüne yer açmadır. Her zaman eğiliniz. En arka olduğunuzu düşündüğünüz zaman bile alçak gönüllülüğünüzden asla ayrı kalmayınız. Tenezzül en büyük servettir.

Bir düşünseniz, siz ve biz bir çizgide, bir esasta öyle önemli bir yeri birleştirmede bulunuyor ki! İşte bu şimdi sahip çıkamayacağınız, fakat bir şuurda hayretle, asla kendinize bırakamayacağınız öyle bir kazançtır ki, onu bulan hiç bir şeyi reddetmez. Kardeşini tanır, gücünü doğru kullanır, isteyeceğini bilir. İstediğine sahip olur.”varlık-Yokluk” çizgisinden haberdardır.

Hâl önemlidir. Hâle giriniz. Düşüncelerinizden sorumlusunuz. Tatbikattaki başarılarınız içinizin aynasıdır. Her şekilde birbirinize iyi ve doğru yaptığınızdan sorumlusunuz. Çalışmak, yalnız hayırda birleşebilmektir. Gerçek bilgiye bunun sonucunda açılırsınız. O’nun gücü, o bir sevgi ancak bundan sonra doğar.

Düşünce gücü sizdeki kudrettir. “Boyut” kudretle dahil olup girdiğiniz farklı bulunuşların ifadesidir.

Düşünmek bilincin tamamlanmasıdır.

Düşünmek için zaman, vermek için fırsat ve aydınlatmak için ışık olunuz daima.

Hisseden ve müsait zihinler büyük sırları çözmeye namzettirler. Yeter ki doğru yollardan yürüyerek yine doğru kullanımları hak kanunlar nezdinde gerçekleştirebilsinler.

Hissedişleri mantık ve bilgi sıralaması olarak üstünü bilmekle bağlarsanız, O Büyük Gerçeğin yerini vermemiş, hatta yanlış davranışta bulunmuş olursunuz. Çünkü hangisinin daha üst ve rızada olduğunu duymak gönlün işidir. O gönül ki, kendi titreşiminizde sevgiyle içinizde duyulmuyorsa yazıktır. Kaçmış olur. İnanınız bilgiyi tartamazsınız. Güveniniz bilgi sizi şaşırtır. Hatta bilgi böyle bir kullanamayışta şer olur çıkar. Kullanılmayan bilgi açılmaya uygun olmadığı gibi, sizde kalmasıyla tatbik emirleri gereği yerine gelmemesi üzerine gerçekten ziyan verir. Bu gerçekleri biliniz.

Kısmi görev olamaz. Birinden biri galip gelir. Ya görevsizlik, hani inkâr dediğiniz gerçeği görmemezlik doğar yahut her şeyden sorumlu olduğunuzu duyup her şekilde dikkat edilmesi gereken o bir yere varılır ki bu da tümlüktür.

Bilgileri anlamak için iç huzurunu duymak, yani engelleri ve bağlanamayan nice yerleri ortadan kaldırmak ve samimiyetle, hayır için bilmeyi dilemek vardır. Bu yapılmazsa, yeri olmayacak bir bilginin, yahut kullanılamayacak bir mananın üzerinize verilmesi mümkün olmadığı gibi, hiçbir veren düzen de onları boşa harcayacak kullanımdan, kontrol olmaksızın dilediği verişi yapamaz. Hak etmek için iç yumuşaklığı ve her şekildeki verilene kayıtsız şartsız alaka duyacak uygunluğa gelmek zorunludur. Hak edişle birlikte veriliş an meselesidir.

Anlamak aklın işi değildir. Ancak bir şuurda bulunmaktır. İki gerçeğin birleşmesi, bir dünyanın yaratılması yahut iki kelimenin bir edilmesi, bir kalbin kazanılmasına denktir. Hangisi yüksek, alçak bunu gönül bilecektir. O yer, O’ndan mutlak bilinecek her şekilde verilen ve sizden olmayan yere ait olan fark ediştir. Onun için fark edişler sürecek, anlamak olmayacaktır gerçek için. Çünkü şuura bir sınır, bilmediğiniz hayra bir çizgi konulmuştur. İki şeyi birleştirmek, o yerin ferahını; o ferahlıksa size bir kabulü getirecektir.

Bilirsiniz ki gelecek zamanın gerçeği bu gün bilmediğinizdedir. Zaman geriye dönüşü olmayan, ancak geride yaşanan, ileriden fark edilen ve sizdeki bir şeyin kullanımında meknuz güçtür. Siz o şeyi bilince, o şeyi yerine getirince perde perde inecek, ya da çıkacaksınız. Çünkü zaman an olduğu kadar var edilen hayrın ortaya konduğu zamandır.

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap