Öğretilerden 16

 

Öğretilerden

-16-

  Hayır bilginin Yüce Kudretle birleşen en büyük armağanıdır.

Kudretin değişmeyen tek unsuru teslimiyettir. Teslimiyetse, süreklilik arzeden doğru davranış

 En güzel sizsiniz. En güzel onu verendir. İkisi de mi en güzeldir? Evet. Olur mu? En güzel veren yine en güzelde kalır mı? İşte insan. İşte çözeceğiniz.

 

Hayır daima galip gelen olmalıdır. O büyüyen, o sahip çıkan şer, hayrın yücelmesi uğruna lütfedilen ve muhafazası hayırla kaim bir hikmettir. Ancak hemen söyleyelim ki, hayır daima izlenen, her şekilde kullanılan olmadıkça doğru ve rıza yerine gelmeyecektir. 

Hayırlar iç dilekleriyle özlenene vardırılmada öyle bir yere sahiptirler ki, onların birazcık bilinmeleri, tutulacak işteki değişikliğe sebep olurlar.

Teslimiyet kulluğun idraki ile o muazzamlığın, ihtişamın fark edilmesine karşılık takınılan her şeydir. Hâldir, karşılaşmadır. Gücünüzün üstüne çıkmak, bir ışık olayına girmek ve akmaktır.

Esas, O’nun istediğinin bulundurduğu değişmeyen varlığı ise, kanunlar bundan fark edilen ve selametinize kullanımınıza müsaadeler tahtında amade kılınan küçük kullanımlardır ki, muhakkak bileceksiniz. Kanunlar, işleyişin enerjileridir ki, bunun üzerindeki işleyişi size göre esaslar bulmalıdır. Bunun tek davranış biçimleri ölçü ve yöntemi kanunları fark ettirir. İşte idrake göre: Kanun-esas- kanun-esas- kanun ve esas çizgisi.

O’nun muhteşem kanunlarına yakın olma öyle bir hak ediş ve öylesine yerdir ki, elbet olacaktır yerince, isteyince verilecektir. Yeter ki doğru götürmeyi, zamanında kullanmayı bilin. Amaç bu, O’na yakınlık.. O’ yolunu gösterendir. O’ dileyene dilediğince vermeyi her zaman vadedendir.

En güzel, beraber olmaktır. En güzel paylaşmaktır. En güzel O’nun verdiklerinin istediği yönde kullanılmasıdır. En güzel sizsiniz. En güzel onu verendir. İkisi de mi en güzeldir? Evet. Olur mu? En güzel veren yine en güzelde kalır mı? İşte insan. İşte çözeceğiniz.

Gönül, titreyen ince telden kuşanmış mekândır. Onun için o bir bağın tüm hükümlerden kurtulduğunuz zaman elinizde bulunacağı bilinmelidir.

Mesuliyet gönülde açılan yerden doğar. İnanç bu özle gelişir, kaybedilmez, kaçırılmaz ve leke düşürülmezse o yere, güç olur insana.

Hak yemeyiniz. Gönüldeki bir kapatıcılığınız bin kayba bedeldir. Bir açmanızsa bin şey ekler.

Her an işlenen bir anlam vardır. Her an duyulan olmalıdır.

Her şey şuurla kaimdir; ancak safhaları ve farklılıkları hissedilmek kaydıyla. Şimdi hepsi için aynı kavramı kullanıyorsunuz.

O kudretin çalıştırılma mekanizması hangi yönde bir yoğunluğa sahipse, bulacaklarınız ona göre olacaktır.

Gönlü o derece yüce ediniz ki, size gelen seda, size ulaşan hareket yalnız içinizdeki o bir güzel sevgi için mevcut bulunsun.

Dost demek, gerçekte acı konuşan, ancak hakikatin aynası olacak kabulü yapabildiğiniz mercidir.

Küçük beyin hayat sırrıdır.

Her zaman size bir fırsat, her an size bir gösteri ve her şekilde size bir imtihan vardır.

İnsan birbirine benzemeyen, yanılgısı aynı olduğunu ve kendi düşüncesinin onların üstünde bulunduğunu düşünen için kayıp olacak bir bulunuş altındadır. İnsan sonu büyük olandır. Bu beklenişe göre tariftir ama insan, küçülen ve ıstırabı doğuran olmaktadır.

Din, bilgilerin yüksekliğine varmaktır. Din, insanlığın akıbetini bilmektir, yüceliğine varmaktır. Bu takdirde doğru yol olur. Din ayrılıkta yoktur. Din her insan da doğar; ama din her insanın öldürdüğüdür. “Din”le kastedilen, dine varılacak o bir servetiniz yine sizin gibilere yakındır.

Zihnin alaka gücünde sıfırlandığı safha uyku halidir. Ve o an içinde bulunduğunuz, fakat bu güne kadar bilmediğiniz, büyük bir mekanizmanın işleyişine girmektir. Buna yaklaştığınızda, Büyük Güç den kullanır ve açarsınız. Kendinizden farklı şeklin yaşanması mümkün olur.

Ruh gücü O’nun Büyük Kudretidir! Ama kalp gücü sizin hareket noktanız, fark etme ve özleme imkânınız. Kısaca sizin için olan her şeydir. Vermeseydi onu mes’ul düşmezdiniz. Aleti var kullanan yok. Onu kullananlar boş gezmezler.

Tenkit kendinedir, bilgi ehlinedir, sevgi sevene olacaktır. Bu gelmiyorsa, böyle akmıyorsa, kanallarınızı açmaya bakınız. Bunun için kendinizi cendereye sokmanızda -şayet fırsat elinizde ise- fayda vardır.

Gerçek gördüğünüzde değil, göremediğinizde bulunmaktadır. Gördüğünüzle kuvvetli olacağınıza, görmediğinize de dikkatte kalınız.

Tek gaye O’na varmak için bir bütün oluşturmak. Çözmek, aşmak, kaba sığmamak!. Ve o nefsin sıkı bağlarını çözerek onun azabından uzak bulunmak. Onun beğenmişliğinden, onun arınmışlığına geçmek. Sevginin kıvamını ve onun direkt işaretini tek hal ile tutarak kurtarmak, evet kurtarmak kurtuluştur. Ama tersi oluyor. Size üzülenleri siz sevindirmedikçe, sizden sizi soranları siz cevaplamadıkça bu gerçeği çözemeyeceksiniz. O kaçmak değil, o varmaktır. O bulunduğu yerden ebedi olan, değişmeyen sonsuzu seyredebilmektir.

Sizi çalışmaya, sizi ilim dediğiniz gerçeğe ve sizi tüm şerlerden hayırları tutmaya davet ediyoruz

 

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap