TEBLİĞLER ve İNİŞ NEDENLERİ

Halim Gürol
Konuşma metni

Gerçekler her yerde ve her şekilde hüküm süren, değişmeyen kanunlardır. Bu, tabiatın varolduğu günden bu güne kadar süregelmiştir. Bundan böyle Yaratan’ın dilediği bir zamana kadar sürüp gidecektir. Bu tekâmül sürecinde bizler gerçek yerimizi bilmek zorundayız. Bunu anlamak ve buna ait vazifeyi yapmakla yükümlü vazifeliler olarak bulunuyoruz.

Konularımız günün kavramlarının dışından, daha bir objektif ve günün şartlanmalarından da uzak olarak daha doğru gözükecektir. Bu bakımdan konuyu iyi bir analizle ve mevcut yaşantımızın dışında geniş gözlerle izlemek durumundayız. Olumluyu, haklı hizmeti ve bu günün ihtiyacı olan hizmeti görmek, tanımak gerekecektir. Kavramlar bizi belli bir gerçeğe kadar getirecek ondan sonra yeni bazı hedefleri kendimize seçerek gücümüzü devam ettireceğiz. Zira her katedilen mesafe tekâmülde yeni bir şuurun doğmasına yol açmakta, böylece insan idrakı da genişlemektedir.

Bu gün esası işleyemeyenlerin ya da onu birinci derece vazifeye yükseltemeyenlerin başarısız kalacakları gerçeği vardır. Bu bir genel ifadedir ancak açmak gerekirse; bu günün gerçeğini bağlayamayanlar, yarında umutlu olamayacaklardır.

Şüphesiz ki yaşam bir noktada yalnızca hayatın maddi olarak sağlıklı geçirilmesi demek değildir. Bu zamanın getirdiğine azami uyabilmek ve tekâmülümüze katkıda bulunabilmektir.

Zaman; şaşırmayanlara, doğruyu ve daha doğruyu bulma gayretinde olanlara daima yardımcı olmuştur. Bu gün de böyle olmaktadır. Olay ve hadiseler geniş idrak sahiplerine hitap etmektedir. Evet, gerçekten etrafımızda gördüğümüz birçok olay, gerçeği araştırma gayretinde olanları ileri hedeflere bağlama çabasında nefislerinden uzak olanlara yani, özvarlığı ile insanüstü gayretlerle, tek amaca hizmet edenlere açık bulunmaktadır.

Mucizeler düşüncelerde aranılmamalı fakat düşüncelerin kaynak olduğu bilinmeli, bunun üzerinden kavranılan hedeflere mutlaka ulaşılmalıdır. Yani olay bir yerde yarım kalmamalı yalnızca başı veya sonu mucize olarak görülmemelidir. Hiç şüphesiz ki mucize, bu günkü idrakimizin ötesinde tamamlanmaktadır. Bu gün artık kelimelerde kalıp halinde bir mana barınamayacaktır. Dünya ilmi ilerlemekte, gerçeğe gidişte çok geniş boyutlarda tezahür etmektedir. Bu sebeple kelime kalıplarından süratle kurtulma gereği vardır. Bunu yapamadığımız takdirde üzerimize büyük borçlar yüklenmektedir manayı kelimelerin ötesinde arayalım. Bu şekilde de bizlerden istenen amacın esasta bu olduğuna inanalım.

Tebliğler bizlere, İlahi Alem önündeki insanlık vazifemizin hatırlatılması amacıyla inmektedir. Bunu hiçbir vakit unutmayalım ve onların iletimini yerli yerine en güzel şekilde kavuşturalım. İfade ettiği hikmetleri kendimizde inşallah bir ışıkla yayalım.

Aysel Ongun 11 Aralık 2009