Ramtha Tiranların Son Valsi 1

 



- 1 -

Dünya öyle bir zaman etkisinin içine girdi ki, her yönden insan ve insansılar için öğrenilecek, yaşanacak ve yapılacak çok şey var. Bir bilgi yeryüzünde gerçek insanın çok az olduğundan bahseder. Büyük ölçüde insansıların üçüncü boyut eğitimini tamamlamaya çalıştığı bir planettir güzel dünyamız. Burada insan ve insansı ayrımı bir küçümseme değil, tekâmül gerçeğinin bir ifadesidir. Şekilde her varlık insan görünümündedir ama şuur seviyesinde ve ruhsal gelişiminde henüz yükselemediği noktalar vardır ve o ilkelliği düşüncelerinde, eylemlerinde ortaya serer. Toplumsal şuurun büyük ölçüde etkisinde ve yönlendirmesindedir. Her varlık aynı yollardan geçmiş ve insanlıktan insanüstülüğe doğru yol almıştır. Bu gün pek çok grup veya kişi varlıksal gelişimini bu üstatların öğreticiliği ve yön vericiliğiyle tamamlamaya çalışmaktadır. Bu evrensel bir yasadır, bilen bildiğini öğretecektir.

Bu yazıda konu etmek istediğim bu üstatlardan biri olan ve ilgililerince yakından bilinen RAMTHA'nın yaşanan zaman için yaptığı açıklamalardır.

Ramhtha bundan 35.000 bin yıl önce dünyada yaşadı. Savaşçıydı. Bir savaşta yaralandıktan sonra hayatı değişti. Doruğuna çıktığı bir dağda 7 yıl güneşi, ayı, yaşamı ve ölümü düşündü. Dağdan indiğinde artık aydınlanmış bir varlıktı. Halkına çok şey öğretti ve yine halkının gözü önünde yükseldi. O Hindu dininin dayandığı Ram'ın ta kendisidir.

Dağlar üstat yetişmesinde büyük yer tutar. Her üstadın hayatında önemli bir dağ deneyimi vardır, peygamberler de dâhil olmak üzere.

Ramtha verdiği eğitimlerde dünyanın geleceğinden de bahseder. O geleceğin insanların özgür iradeleriyle ve kolektif bilinciyle değiştirilebileceğinden bahsederken, dünyanın kendini yenileme gereksinimi gibi bazı şeylerin değiştirilemeyeceğini söyler 1987 den beri, pek çok bilginin aynını söylediği anlamda.

İnsanlık şimdi bu safhayı daha derinden yaşıyor. Dünyanın barındırdıklarıyla birlikte kendini yenileme safhasını. Foton enerjisi ise bu işin sihirbazı. Dilerseniz şimdi bu zaman için Ramtha'nın dediklerine bir göz atalım. Kaynağımız Akaşa yayınlarından çıkan, TİRANLARIN SON VALSİ isimli kitap. Bir Ramtha öğretisi.

Ramtha diyor ki, "toplumsal bilinç, sizin için ölümü göze almayacak kişiler için yaşamaktır. Size bir kuruş bile ödünç vermeyecekler için para kazanmaktır, sevginin ne olduğunu bile bilmeyenleri sevmektir." Esaret burada başlar dostlar, aşmaksa sizin de tanrısal bir varlık olduğunuzun bilincine varmanızdadır.

Ramtha'nın bu kitaptaki mesajları ruhen olgunlaşmış kişiler içindir. Okumak cesaret ister ve Ramthaya göre, cesaret bizi yaratan Tanrı'nın ayrılmaz bir parçasıdır. İnsanın öz benliği iç benliğidir, dış benliği ise egosudur, ego cesaretten yoksundur, tek bildiği mazeretler sıralamaktır. Ve ego pek çok bilgiyi de öz benliğe ulaşmaması için siler. Yani kişi duymak istediğini duyar, görmek istediğini görür, okumak istediğini okur. Bu kitaptaki bilgiler insanlığın bu güne kadar göremediği şeyleri görebilmesi için şuur gözünü harekete geçirecektir.

Ramtha insanı meleklerden ayıran özgür irade ve tercih hakkından giriş yapar öğretisine. Çünkü tercih her varlığın sahip olduğu vazgeçilmez bir haktır. Ona göre özgür irade, seçim yapma yeteneğidir ve bu seçim, sonsuz OLAN' la birlikte yaratmayı amaçlamalıdır. Her şeyin TÜMÜ Olan'la birlikte yaratmayı. İnsan tüm diğer canlı türlerinin de gizemini kapsayan harikulade bir yaratımdır ve insanın gerçek insan olabilmesi için, yaşam denilen süreçlerde tekâmül edebilmesi yönünde ona özgür irade, tercih hakkı ve ruh verilmiştir.

Seçim yapma hakkı Tanrı'nın insana verdiği en yüce armağandır. Özgürlük kaybedildiğinde seçim yapma hakkı da kaybolur. Tercih, tekâmülü idrak edebilmek için vardır ve kişi tekâmülün hangi noktasında ise ona göre davranır. Çoğunlukla da geçmişe yapışıp kalma seçilir.

İnsan bu gün korku içindedir. Bunu yapanda egodur. Ego ruhun kapısında duran bekçidir. İnsanı yaşamının yerleşik biçimi içine hapseder, içeriye ancak süzgecinden geçirdiklerini bırakır.

İnsanlar büyük ölçüde zamana göre yaşarlar, hatta ona taparlar der Ramtha. Oysaki zaman aslında bir illüzyondur, görülmeyen dünyayı kavrayamayanlar da aslında ikiyüzlüdürler; çünkü bir yandan da zamana taparlar. Saate bağımlıdırlar. Oysa zaman gözle görülemez. Zaman, varlığı ancak hayalen canlandırılabilen illüzyoni bir kavram olduğu için mutlak gerçek değildir. Çünkü bir hayal, hayal edene göre değişir ve farklılaşır. Şu anda varolan her şey dünün yaratıcı eseridir.

Gerçekleşen kaderiniz, sizin yarattığınız bir şeydir; nasıl yaşadığınızın, neler meydana getirebildiğinizin, nerede olduğunuzun toplamıdır. İnsanlığın ortak kaderi ise yaptığınız tercihlerin, kolektif tutumlarınızın sonuçlarının her birinizin kaderine yansımasıdır. Eğer egonuzun içinde hapsolup kalmışsanız, hayatınız dün yaşadıklarınızın bir tekrarından ibaret ise dünü tekrarlamayı, yarını da dün gibi yaşamayı seçmişsiniz demektir. Yarın mutlak gelecektir. İki hafta sonraki hayatınız bugünkü duygusal eğilimlerinize, tutumlarınıza göre şekillenecektir; yaşamınız, bu gün edindiğiniz bilgilere göre değişecektir. Değişecek, çünkü realitenizi genişletirseniz, idrakinizi genişletirseniz, kaderiniz de ona göre değişecektir. Eğer tercih yapmayı yürürlüğe koyarsanız, her an fikrinizi değiştirebilirsiniz, dolayısıyla kaderinizi de, çünkü kader düşüncenizin takıldığı an'dır, şimdi'dir, bu anda idrak edilendir.

Şimdi insanoğlu herkesi etkileyecek kaderini tayin etmededir, kolektif tutum ve davranışlarla. Bu gün ne hissederseniz, neyi kabul ederseniz o gerçekleşmek zorundadır. Yasa budur!..En önemli konunuzsa hayatta kalabilmektir. Gelecek günlerde sizin için yolunuzu seçmek ve doğayla uyum içinde ilerlemek çok önemlidir. Böylece olacak şeylerden sağ salim kurtulabilirsiniz. . Gelecek olanlardan kurtulacak olanlar bilgilerle donatılmış olanlar ve onları tam bir teslimiyetle hayatlarına geçirmiş olanlardır…

Ramtha, Tiranların Son Valsi, Akaşa Yayınları.

Aysel Ongun  Ekim 2008

 

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap