Sirius Yüksek Konseyi

 


Sirius Yüksek Konseyi

 Patricia Cori kanalıyla

 

3 Mart 2011

Işık mesajlarını ilk açtığımızdan bu yana pek çok şey meydana geldi ve sayısız zihin bağlantıları Kanalımız vasıtasıyla keyif aldı. Size birçok şey anlattık – meydana gelecek olan şeyler ve şimdi bunlar dogmatik direncin duvarlarını geçerek ana görüş bilincine sızıyor ve şu anda Muhteşem Mavi Gezegende oturan çok büyük sayıda insan varlıklarının kalplerine ve zihinlerine sızıyor. Size, sizin aleminizin ötesindeki yaşamı anlattık – sadece Dünyaya yabancı olan varlıklardan değil, aynı zamanda güneş sisteminizdeki diğer göksel istasyonlardaki kendi gezginlerinizden ve yerleşim alanlarından da bahsettik: şimdi bu sizin kendi dünya dışı şovunuzu işleten uzayın kendini yaratan otoritelerinden gelen çürütülemez kanıtlar vasıtasıyla ifşa edilmektedir: Homo Sapiens Galacticus. Size kızıl gezegendeki sfenkslerin ve heykellerin resimleri ve yer altı taşıma sistemleri, piramitler, üsler, nehirler ve ormanlar gösterildi – sizin kendi tarihinizi yansıtan, Dünyaya kadim uygarlıkların bilgeliğini yansıtan bir tarih olduğunu biliyorsunuz, onların çağdaşları başlıca (ama burasıyla sınırlı değil), gezegensel istasyonun yeraltında oturuyor ve gelişiyorlar. Size, biyolojik yaşamın pınarı olan suyu içeren kendi Ayınız dahil, güneş sisteminizdeki aylar gösterildi ve özetlendi (bilgiye empoze edilmiş kısıtlamalar gereğince). Bir süre önce, sizlere ayda ve Mars’ta yaşam olduğunu ve kendi türlerinizin çok uzun bir süre önce oluşturulmuş olan üslerde bulunanlarla etkileşim kurduğunu anlatmıştık. Bu şimdi size ifşa ediliyor; bunların hepsi bu Büyük Geçiş zamanında ifşa edilmektedir.

Sizi, geçmiş dünyalardan, yabancı uygarlıklardan ve kendi gelecekteki benliklerinizden gelen teknolojiler hakkında uyardık ve hazırladık: büyük walk – in HAARP kuleleri, Akkaeneset; dünyanızdaki tüm yaşamın gen kodlarının manipülasyonu; kimyasal ve metal aerosol spreylemenin kötü amaçlı yaygınlaştırılmasıyla kasıtlı olarak güneşe perde çekilmesi… yaşamlarınızdaki her çeşit teknolojik istila (saldırı). Ve artık sır olmayan sırlar – pasif farkındalığın uyku halinden tam sorumluluğa, anlayışa ve size tamamıyla sahip olabileceklerine inanan sizi yöneten kuvvetlerin fark edilmesine geçmeniz için sizi nazikçe dürtmeye çalıştık. Onların gücü geriliyor. Yapabildikleri her olası hileyle kontrolu elde tutsalar da, ellerindeki her alet işe yaramıyor. Eriha’nın Duvarları gibi, kaleleri düşüyor, yıkılıyor. İfademizi yineliyoruz, Artık Sırlar Olmasın, Yalanlar Olmasın ve aranızdaki uyanmış olanlar adanmalarında, görkem ve ihtişamlarında dik dursun, kimseye boyun eğmesin ve sizi selamlıyoruz.

Size ÇÖL GÜNLERİni ve bu günlerden nasıl geçeceğinizi anlatmıştık ve işte buradasınız, tam zamanında, illüzyon kumlarının aslında Yeni Şafağın matriksine yansıyan kristal pencereler olduğunu fark ediyorsunuz. Bu Yeni Şafak tam önünüzde, kollektif yolculuğunuzun kayıt tutucusu olarak taşıdığınız kum saatinde akarak uzanıyor. Kalplerinizde ve ruhlarınızda meraklı ve parlak, bunlardan bakıyorsunuz ve şimdi ne kadar yakın olduğunuzu biliyorsunuz. Nabız atışınız hızlanıyor; zaman ölçülemez miktara kayıyor, Evren ilahi ritimde açılıp kapanıyor, nefes alıyor ve nefes veriyor. İzolasyonunuzdan kaynaklanan kimsesizliğinizin sona erdiğini anlatmıştık ve öyledir. Fantezinizi gıdıklayan mucizeyi kucaklamaya hazırlandığınızı biliyorsunuz, çünkü sonunda cennetlere bakıp, galaktik yansıtmalarınıza “Yalnız Değiliz!” diye bağırırken, bunun yeniden birleşme zamanı olduğunu hatırlayabilirsiniz. Gerçekte ben nereden geliyorum? Yıldızlar nedir… Gerçekte? Gerçek yuvam nerede? Ne zaman geri döneceğim? Bunlar merakınızı teşvik eden sorulardır, size sıçrama yaptıran ve yükselen evrimsel yolculuğunuzun merdivenine çıkartan sorulardır.

Ra’nın solar patlamaları şu sıralar Gaia’nın enerji şebekelerinin hatlarını yeniden döşüyor. Bu güneş patlamaları sizin nöral yollarınızı tetikliyor, gece gökyüzünü aydınlatan şimşekler gibi bilinçli zihninizi aydınlatıyor. Size daha önce söylediğimizi hatırlayın: Güneşe güvenin. O ne yaptığını biliyor. Evrene güvenin… Kendinize güvenin. Birbirinize de güvenin, ama yanlış yüzleri görmek ve bedende ve astral gölgelerde gizlenen varlıkların yalanlarını ve tutarsızlıklarını işitmek için ayırt edişinizi kullanın.

Büyük Balinalar ve Yunus Varlıklar yakında ön plana çıkacaklar, Gaia’nın sularının frekanslarını tutacaklar, sizi yüksek boyutlara dokuyacaklar. Onlar da geçiş yapıyorlar. Size seslenecekler, çağıracaklar. Onlar kristal suları Kürelerin Müziğinin armonileriyle mühürleyip, okyanus varlıklarının hücrelerine Kozmos’un ışığını dokurlarken, insan kalbinin yüksek notalarını taşırsınız.

Gerçek yuvanız her yerdir ve hiçbir yerdir. Varoluşunuzun sonsuzluğunda, birçok form, birçok yoğunluk, birçok yıldız seçtiniz. Tam şimdi, görkemli geçişin bu anında, Dünyanın Ruhsal Savaşçılarından biri olmayı seçtiniz – ve orada olma hakkıyla onurlandırıldınız. Çölde Feneri veya Gerçeğin Ruhsal Kılıcını taşıyor olun ya da olmayın, hepiniz bunun parçasısınız – hepiniz adanmanızda eşitsiniz, egonun ruhu gölgelediği gölgelerden özgürsünüz ve hakikatte topraklanmışsınız.

Burada, yalnızca bir nefes uzaklıkta sizinle birlikteyiz

Yanınızdan ayrılmayacağız.

Yanınızdan hiç ayrılmadık.

Derin nefes alın…

Topraklanmış kalın

Kalabalık ve donuk lensin çarpıtılmış imgelerini süzmek için ayırt edişinizi kullanın

Ve Yeni Şafağa asil ve korkusuzca yürüyün, nasıl yürüyeceğinizi yanlızca siz bilirsiniz.

Kutsanın Gaia’nın Çocukları.

Kutsanın.

Biz Sirius Yüksek Konseyinin Sözcüleriyiz.
(Çeviri: Saffet Güler)
Koşulsuz sevgi’den alıntıdır

Aysel Ongun

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap