ŞİFACI

İnsanlar ikiye ayrılırlar. Bilmek isteyenler ve bilgililer, bilmek istemeyenler ve bilgisizler. Bilgililerin içinde gerçeğin bilgisine ulaşanlar şifacılardır.

Şifa bir tezahür sanatıdır. Nasıl meydana geldiği pek çok gözden saklıdır. Duyguların gücü ile yapılan bir anlamda enerjilerin dansıdır.

Şifacının dünyası büyülüdür. Orada pek az kişinin duyabildiği ilahi melodiler, lutfedilen gül kokuları, bilinmedik ilahi sevinçler,anlatılamaz renk oyunları vardır. O dünyada iyilik ve güzellik adına her şey mümkündür. Şifacının saf inancı, olmaz görülenleri olur yapar ve yükselerek açılımlar meydana getirir. Hani bir güzelliğin, başka bir güzelliğe örnek oluşu gibi. Çünkü güzeller, güzel baktıklarından yine güzelden alırlar. Evrende hiç bir şeyin belli bir sınırı olmadığından şifacının alması ve vermesi de sınırsızdır. Evren devamlı yaratma ve her konuda zenginlik içindedir. Ancak... ne istediğini bilenler ve ona tüm gücünü seferber edenler yola çıkıp gerçeği ararlar Sanki olaylar onlar için kurulmuş gibidir ve o tarafa giderler.

Şüphesiz seçim hep var. Herkes geri dönebilir, yorulabilir, bıkabilir, heyecanını kaybedebilir ve maymun iştahlı pek çok kişi vardır. Bu yüzden o bir yere ulaşanların sayısı azdır. Ama yola çıkıp ta geri dönenleri durumu çok acıklıdır. Hiç bir şey bıraktıkları gibi değildir. Her şey değişmiştir. Öncelikle geri dönenin kendisi de o bir enerjiden bir parça da olsa tatmış olduğu için değişmiştir. Eski ilişkiler arkadaşlar, evler,bahçeler, yollar hatta içilen sular bile bir daha aynı olmaz. Ve bu tatsız bir şeydir. Neticede kimse umduğunu bulamaz.

Asıl soru ne umulması gerektiğidir. Mutlu son denen şey...küçük ve değersiz bir şeydir ki...O SONUN SONU NEDİR? Herkes geriye dönüp şöyle bir baksın...dönmek ve yeniden yaşamak istediğiniz bir tek gün var mı?..Benim yok.

Halbuki şifacı içine dönüp baktığında sonsuz evrenin sevincini ve mucizesini görür ve kendini o büyülü dünyasında bulur...zamansız zamanda ve sonsuz şimdide.

Günal Gölhan 11 temmuz 2011

Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.