Bedene Hitap Bir Şifa Yöntemidir

 


BEDENE HİTAP BİR ŞİFA YÖNTEMİDİR

Kişi bedeninde hastalığı meydana getiren enerji ile konuşmalıdır. Atatürk'ümüzün de işaret ettiği "asil kanımız" çok özeldir.

Kandaki cana giriniz.

Kandaki cana hitap ediniz.

Yüksek benliğinize hitap ediniz.

Ona deyiniz ki "Bütün gücünü bedenine ver ve gereksiz enerjileri toprak anaya yolla."

Bu ifadeler doğru zamanda yerince kullanıldığında derinden etkili olurlar. Yakın gelecekte şifayı topraktan ayaklarımızla çekeceğiz. Bu anlamda toprak kutsaldır, saygımızı, sevgimizi, minnettarlığımızı ona nasıl göstereceğimizi de ayrıca düşünmeliyiz. Bütün bunlar için kişinin bedenen temiz olması yetmiyor. Zihnen temiz ve kalben saf olması gerekiyor. Olumlu bir alan yaratılması önemlidir. Bu bozuk enerjilerden korku, kin vesaireden uzak olmak, sevgi ve merhametle dolu olmak demektir. Şifa yanıbaşımızda ama yöntemini bilmediğimizden bedenimize davet edemiyoruz.

Etkili bir yöntem olan düşünce gücünü şöyle kullanacağız. Enerji düşünceyi takip eder. Sevgi dolu olduğumuzda, sevgi enerjisini yönlendiririz. Aksi de öyledir. Sevgi şifa enerjisidir. Hasta bölgemizle konuştuğumuzda, buraya sevgimizi yolladığımızda, yumuşak sesimizin gücünü, kudretini, önemini bildiğimizde, şifa enerjisinin hasta organımızı doldurup yıkadığını tasavvur ettiğimizde şifa gerçekleşir. Ama bu durum devamlılık ister, hemen bir kerede gerçekleşmez. Sağlığı bozmak, onu yeniden düzeltmekten daha kolaydır. Kendimizi ne kadar olduğumuz gibi kabul eder, yargılayıp durmazsak sevginin şifa enerjisine o kadar yer açarız. Umut=güç=iyimserlik, iyi olmayı umut etmek şifanın bedenimize girmesidir. Şu anda karar verin umutlu musunuz, umutsuz mu? Gücünüzü kullanmak istiyor musunuz, istemiyor musunuz?

Bedenimizin şifa ile ilişkisinin en büyük bağlantısı, varoluş amacımız doğrultusunda yaşayıp yaşamadığımızdır. "Kendinizde gerçekleştireceğiniz en özel noktanın açığa çıkmasından sonra" diyor bilgi. Özel noktamızı açığa çıkardığımızda evrenle uyum içinde ve beden-zihin-kalp uyumu içinde olacağız. Hem kendimiz tam şifada olacağız, hem de şifayı talep edenlere ulaştıracağız. Bundan daha büyük sevinç, daha büyük kazanç olabilir mi?

14 Ocak 2013

Günal Gölhan

Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap