DNA

 


 

DNA

Auramız, DNA adı verilen hücrelerimizin çekirdeğindeki bir kimyasal tarafından üretilen manyetik alanımızdır. DNA'mızın yaklaşık %3ü bedenimizdeki genleri meydana getirir, geriye kalan %90’dan fazlası bize göre çok karmaşık bir enerji çorbasıdır. Akaşik kayıtlarımızın enerjisel bilgi paketleri, yüksek benliğimiz, insan bedeninin bugün ulaşamadığımız tüm potansiyelleri burada tarafımızdan kullanılmayı bekliyor. DNA'mız aslında kökleri hücrelerimizde dalları evrene uzanan bilgi ağacımızdır. Şakralarımız, meridyenlerimiz, duygularımız, düşüncelerimiz DNA'mızla bağlantılıdır. Günümüzde bilimciler DNA üzerinde heyecan verici çalışmalar yürütüyorlar ve DNA'mızla iletişim kurabileceğimizi, onun bizleri dinlediğini, yeterli enerji verildiğinde isteklerimizi yerine getireceğini söylüyorlar. Bu iletişim bizim gelişmişliğimizle orantılıdır.

Bugün sıradan insanın 12 sarmallı olması gereken DNA'sının sadece 2 sarmalı aktif, yani yaşamını devam ettirebileceği kadarı. İnsan bedeninin yapısı mükemmel ama rölantide çalışmakta. DNA'mızın %90’dan fazlası yüksek enerjilerle aktive edilmeyi bekliyor. Geçmişimizde kullandığımız ama kaybettiğimiz enerjiler. Bugün bizden istenen, beklenen öncelikle bilinçlenmemizdir. Ya sahip olup vazgeçemediklerimizle birleşip yanacağız böylece acıyı giyineceğiz, ya da vazgeçtiklerimizin boşluğunu o bir gerçekle doldurup aydınlanacağız. Gerçeğin önündeki engel yaşayamadığımız SEVGİ'dir. Sevgi ile hareket etmedikçe DNA'mızın zenginliğine ulaşamayız. Onun merdiven biçiminde olması ne kadar ironik, evet basamak basamak yükseleceğiz, her basamakta başka bir boyutu aydınlatacağız. DNA'mız O'na giden yolu işaret ediyor. Niyet, berraklık, şefkat, minnet, coşku, kalp açıklığı, saf sevgi ile enerjimiz yükselecek DNA ağacımızın dallarına tırmanacağız. Enerji çalışması, bilincin niyetinden sonra en etkili olandır. Enerji çalışmasını şöyle yapacağız: Öncelikle zihnimizi gün içinde nelerle doldurduğumuzu gözlemleyeceğiz. Büyük bilgi "Zihninizi siz boşaltırsanız biz doldururuz" diyor. Enerji çalışması ciddi bir iştir. Amaç saf sevgiye yer açmaktır. Kalp sesimizi o ince sesi duyacak, söylediklerini uygulayacak halde bulunmak gerekiyor. O ses önce çok hafiftir, bir kere en çok iki kere söyler, uymadığımızda susar. Enerji zekidir ne niyetle adım attığımızı bilir, DNA'mız da bilir, bedenimiz de bilir. DNA'mızla konuştuğumuzda enerjimiz yeterliyse talimatlarımızı uygular, suallerimizin cevabını içsel olarak bize verir. Enerjimizi nasıl yeterli yapacağız? Büyük bilgi "Zihninizi aradan çıkarabilmek bomboş olabilmektir, düşünmemektir, o zaman enerji olursunuz daha doğrusu GÜÇ, güce teslim olursunuz, GÜÇ olursunuz ve onunla her şeyi yaparsınız" diyor. Sonuca ulaşmak her zaman isteğimiz, niyetimizin gücü ve kararlılığımızla olur. Hazıra konmak diye bir şey yoktur. Evet, gücümüzü koruyalım, güçsüz kalmak acı verir. Güç ancak doğruda kalmakla korunur. Bunun için kendimizi temizleyelim, kırılan yerlerimizi onaralım, her şeyi yerli yerince uygulayalım. Böylece içimizdeki sevgi buyur, duygu yönümüz hissedişimiz kuvvetlenir. Sevgi ile hareket etmeden hiç bir güce ulaşamayız. Sevgi bu kadar az olduğu için dünya bu kadar karmaşık ve acılı. Derin sevgiye ulaşanlar DNA'nın aktivitesini güçlendirirler. Önce buna niyet edelim.

Niyet istek değildir, o güce sahip çıkmaktır. Niyet gereksinmemiz olan şeyleri elde etmektir. Niyetimiz kraldır. Niyet enerjisinin hastalıkları temizleme, yaşlanmayı tersine çevirme gücü vardır. Saf niyet, bizim birçok parçamız arasında iş birliği yapılmış bir enerjidir. Bu enerji realitemizi değiştirir. Niyetlerimizden yararlanalım ve bu çok iyi bir şeydir.

Günal Gölhan
17 Mart 2014

Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.

 Yorumlar


Henüz yorum yapılmamış


Yorum yap