NEFES      

Fiziksel olarak bedenimizin tasarımı kusursuzdur. Sağlıklı bir insan nefes alıp verdiğine dikkat etmiyorsa farkında bile değildir. Zihin ve nefes tam bir ilişki içindedir. Nefesimizin ne kadar farkında isek zihnimizin de o kadar farkındayız. Zihni kontrol altına almak için nefesi disiplin altına almak gerekir.

Bedenimiz bir enerji formudur. Nefesimiz ise, enerjiyi içimize çektiğimiz, aldığımız ve verdiğimiz en önemli yaşam kaynağımızdır. Ne kadar derin ve ne kadar çok miktarda havayı içimize çekerek nefes alıyorsak yaşamı ve dünyayı iç derinliğimize o kadar geniş ve çok çekiyoruz.

Düzensiz ve yetersiz nefes alış-verişlerle zihnimize ve bedenimize aldığımız yaşam enerjisini kısıtlamış oluruz. Bedensel, zihinsel, duygusal işlevlerimiz tam ve doğal nefes alıyorsak sağlıklı kalabilirler. Aksi halde blokajlar meydana gelir. Bu ruhsal nefesi alamıyoruz demektir. Vücudumuzdaki bu blokajlar beden hafızasında kalır. Bunlar kronik ağrılar, duygusal tutulmalar, sabit fikirler, kaprisler vs. Bu olumsuz enerjiler bir süre sonra bizim enerji formumuzun bir parçası haline gelirler. Mesela, başımıza sık sık sinirlendirici olaylar gelir. Terslikler neden hep beni buluyor deriz. "Neden insanlık hep bende kalıyor / Gidecek başka yeri yok mu?" demiş Can Yücel de. İşte bu nedenle bozuk duyguları, olumsuzlukları, ağrıları kronikleştirmeden icabına bakmalıyız. Nasıl mı? Nefes tekniği bu yollardan biri.

Nefesimizi açmamız bizim doğal, daha yeterli, daha rahat nefes almamızı sağlar. Böylece enerji bedenimizde sıkışıp kalmaz, çünkü nefesin iyileştirici, süpürücü, sürükleyici ve yenileyici gücü vardır. Nefes alışımız düzensiz ve amaçsızsa zihnimiz ve düşüncelerimiz de düzensiz ve amaçsızdır ve de kontrol dışıdır. Nefes teknikleri ile nefesin kontrol altına alınması kişinin saflaşması yani temizlenmesi yaşamındaki zorluk ve sıkıntıların kalkması, gereksiz enerji kayıplarından kurtulması, beden farkındalığının artması demektir. Doğru nefes alma uygulamalarının bir amacı da yaşam içinde bozulan diyafram kullanma alışkanlığını kazanmaktır. Eğer diyaframımızı kullanarak doğru nefes alırsak çok az hava ile;

1- Büyük bir basınç oluşturabilir yani az kuvvetle büyük bir ses yoğunluğu elde edebiliriz. Ses sanatçıları bunu iyi bilmelidirler.

2- Düzenli ve ritmik nefes alış-verişlerle beynin sağ ve sol lopları üzerinde duyu dışı algılamayı arttırabiliriz, hissedişlerimizi çoğaltabiliriz.

3- Düzgün ses dalgaları oluşturup auramızdaki blokajları çözebiliriz.

4- Kalp ritmimizi düzenler, tansiyon sorularımız varsa düzenleriz.

İyi bir nefes ağır, derin ve sessiz olmalıdır. Nefeste ölçü, denge, uyum, çok önemlidir. Bu ölçü kalp atışının hızıdır. Yetersiz oksijen alımı;

1- Beynimize negatif ve depresif etki yapar.

2- Sürekli yorgunluk ve düzensiz uykuya sebep olur.

3- Temiz kan eksikliği ve zayıf ümmin sistem oksijen eksikliğidir.

Nefes teknikleri çalışmaları sırasında karanlık ortamın özel bir anlamı vardır. Nefes çalışmasının amaçlarındın biri de oluşturduğumuz yüksek oranda oksijen ile pineal bezin (3.göz) uyarılmasını sağlamaktır. Pineal alan, enzimlerini karanlıkta daha yoğun salgılar. Pineal bez faaliyete geçtiğinde termal kamera gibi ışık algılaması dışında

1- Görüntüleri zihnimizde oluşturur,

2- Telepatik algları kuvvetlendirir bir anlamda gönül gözü açılır.

Bu aslında biyokimyasal iyileşmedir. Karanlık ortamda bu çalışmayı yaparken bulunduğumuz ortama ait olmayan ve daha önce hiç duymadığımız kokular da deneyimleyebiliriz. Bu bizim doğru yolda olduğumuzun işaretlerinden biridir. Nefes teknikleri üst nitelikli bir çalışma biçimidir. Değiştirme-dönüştürme gücü yüksektir. İstekli olanlar, ileri aşamalarda beden ve zihin kullanımı açısından üstün vasıflara ulaşabilirler.

Günal Gölhan

Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.